if lies were cats you'd be a litter
Pleasing everyone isn't like you'
"Yanına gelmemi söylemiştin, öyle değil mi? Oturabilir miyim?"
"Ah, evet. Lütfen otur. Kabalığımın kusuruna bakma."
Light yanındaki sandalyeyi geriye doğru çekiştirdi. Kendisini rakibi olarak adlandıran çocuğun oturuşunu izliyordu.
"Ne kabalığı, Light? Asıl sen benim kabalığımın kusuruna bakma. Bölüm derslerinde sana yakın oturmama rağmen kendimi tanıtma gereği bile duymadım. Üzgünüm."
Lawliet yine o tuhaf oturuşunu sergiliyordu. Light sol tarafında kaldığı için kafasını ona doğru çevirmişti. Light'ın tanışmak için el uzatmıyor olması dikkatini çekmişti ancak bu iyi bir şeydi. Fazlasıyla titizdi ve tokalaşmayı sevmezdi.
"Bu normal bir şey, Ryuga. Yoklamada ismini duydum. Kendini tekrar tanıtmana zaten gerek duyamazdın."
"Tam da bu yüzden gerek duymadım."
Light belli belirsiz gülümsedi ve önündeki dizüstü bilgisayarına yaklaştı. Lawliet tek bir kelime etmeden Light'ı izliyordu. Light L'in kendisine dikkatle baktığını fark etmesiyle rahatsızca kıpırdandı ve akademik okuryazarlıklar hakkında ki projesinin son cümlelerini yazıp dosyayı okul klasörüne ekledi.
"Okulun dahaca yeni başlamasına rağmen proje tamamlama işini şimdiden mi yapıyorsun? Bu cidden gerekli mi? Konu bugün verildi ve son teslim tarihine yaklaşık 3 ay var, Light."
Light dizüstü bilgisayarını kapatıp dönen sandalyesini Lawliet'e çevirdi.
"Bundan sonra verilecek olan sınıf ve performans projeleri zamanla artacak. Önümüzdeki haftalar rahat etmek istiyorum. Ayrıca kafam biraz dağınık ve bir şeylerle uğraşmak kendimi odaklamamı sağlıyor. Bu yüzden sizin için gerekli mi bilemem ama benim için fazlasıyla gerekliydi."
Lawliet anladığını belirtir şekilde kafasını sallamıştı. Düşünür gibiydi ve baş parmağıyla dudağının kenarını ezmeye başladı.
"Yeni tanıştığımızı biliyorum, belki haddime değildir ancak eğer özeline girmezse sormak isterim. Kafanı bu kadar kurcalayan ne?"
Light iç çekip gözlerini kapattı. L mevzusunu taktığını söyleyemezdi. L neden ona ihtiyaç duymuştu? Hayır doğru soru bu değildi. L ona ihtiyaç mı duymuştu? Aklındaki soru buydu. Cevabını alamazdı. Olay ya düşündüğü konu değilse L'i boşuna reddetmiş olmayacak mıydı? Olacaktı. Bunu neden bu kadar taktığını da bilmiyordu. Belki ilk kez bu tür mevzuları reddettiği için olabilirdi. Doğru bir şey yapıp yapmadığından emin değildi. L kendisiyle irtibata geçmek istediyse konu önemli bir şey olmalıydı. Babasından öğrenebildiği kadarıyla son günlerde insanların belirsiz bir sebepten yok olduğu söyleniyordu. Görevliler o insanların yanına yaklaşamıyor, en ufak açıkta ölüyorlardı. Risk almak iyi olabilirdi ama bu konuda değil. Peki L sırf bu olay için Light'tan yardım istiyorsa ve kendisinden şüphelendiği için yanında tutmak istiyorsa... Light'ın bu konuyla uzaktan yakından zerre alakası yoktu ve pek bir şey bildiği de söylenemezdi. O zaman neden L o kadar kişi arasından Light'ı seçmişti ki? Bu mantıklı değildi. En azından Light bunu mantığa sığdıramıyordu. Ne yani zeki olarak adlandırılması her şeyi bileceği anlamına mı geliyordu? Bilmiyordu işte. Bu durum sinirini bozmaya başlamıştı. Normal bir kişi veya kişiler -babası, özel birim ekibi ya da ona benzer kişiler- yardım istemiş olsaydı bu konu üzerinde neredeyse hiç durmayacağından adı kadar emindi ama L normal biri değildi. Interpol, SPK, FBI ve daha birçok bağımsız hukuk örgütü L için hizmet ediyordu. Oysaki Light sadece polis çocuğundan başka hiçbir şey değildi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
𝖾𝗅𝖾𝗀𝖺𝗇𝖼𝖾'𝗌 𝗆𝗈𝗌𝗍 𝗈𝖻𝗌𝖼𝗎𝗋𝖾 𝖾𝗏𝗂𝗅 | 𝗅𝖺𝗐𝗅𝗂𝗀𝗁𝗍
FanfictionJaponya'nın farklı kentlerindeki kasabaların yok olmaya başlamasıyla halkın bir kısmı sosyal medya sayesinde telaşlanıyordur fakat nedeni bilinmeyen gerçek, kaos ortamı oluşturmaması için hükümet tarafından saklanmıştır. L, vakayı üstlenir ve Yagami...