14

1.1K 79 89
                                    

Yazardan

"Of Talha! Senden sadece bir şey istedim, onuda yapmıyorsun!"

"İrem yeşil mandalina istiyorsun nereden bulabilirim ben onu. Hadi mandalinayı buldum yeşilini nasıl bulacağım, bahardayız!"

"Sen hep böylesin işte, hep beni kırıyorsun! Konuşma bir daha benimle!"

"Konuş desen bile konuşmayacağım seninle!"

...

"Kerem bize gelsene ya."

...

"Elfi acil buraya gel!"

...

Elfida

Apartman girişinde hiç olmayacak birisiyle karşılaşmıştım. Asansöre kadar konuşmamıştık, aslında kapıya kadar konuşmamıştık, konuşacak gibide durmuyorduk.

Kapıyı İrem açtı, bana oldukça gülümseyen bir tiple "Hoşgeldin!" Desede, Kerem'e öyle davranmamıştı. "Sende hoşgeldin şerefsiz."

"Hoşbuldum yenge." Dedi ve içeri geçti.

Salonda hepimiz sessiz sessiz oturuyorduk.

"E barışın hadi yarım saat oldu."

"Ben onunla hayatta barışmam!" İren cırlamıştı. Talha durur mu?

"Asıl ben seninle barışmam be."

İkiside birbirine sırt çevirmişti. Hiç istemeden Kerem'e döndüm.

"Ne yapacağız?" İkisine baktı, sonra geri bana döndü.

"Ben Talha'yla içerde konuşayım, sende İremle konuş." Kafamı salladım, o da ayağa kalkmıştı.

"Talha gel ben sana ne göstereceğim." Talha dalga geçtiğini bildiği için garip bir surat ifadesiyle baktı ve ayağa kalktı.

"İrem gereksiz kapris yapma lütfen."

"Ben mi kapris yapıyorum elfi!? Ondan sadece bir şey istedim, onu da yapmadı!" Dedi ve ayağa kalktı.

"Nereye." Arkasına dönmeden cevap verdi.

"Lavaboya, oraya da mı gelicen benimle." Dediği gibi olduğu yerde kaldı. Ellerini vücudunun alt kısmında gezdirdikten sonra şaşkınlıkla bana dönmeden konuşmaya başladı. "Elfi suyum geldi!"

"Kerem!"

...

"Çıkacaklar mı bunlar?"

"Yok Kerem çocuk çıkmadığı sürece oradalar." Ciddi cevabım onun hoşuna gitmesede üstelemedi.

"Sonunda." Doğumhaneden çıkan kişilerle rahata vardık diyebilirim.

...

"Ama bu minnacık." Kerem'in saçma deyişine göz devirerek cevap verdim.

"Daha yeni doğduğu için olabilir mi Kerem? Herkes annesinin karnında yirmi yaşında doğmuyor ya."

"Sen hep beni böyle tersleyecek misin?"

"Evet, başka soru?" Peri'yi kucağıma aldım ve mamasını yavaş bir şekilde içirmeye başladım. Dokunsam kırılacak gibiydi.

"Annelik sana çok yakışıyor ha. Buraya gelmişken bizde mi bi-"

"Biz diye bir şey yok Kerem. Bitmiştik biz, aylar önce."

"Elfida niye uzatıyorsun hâlâ, seni çok seviyorum işte anla. Ben inandım sadece, suçum bu." Cevap verme gereği duymadım.

Alyeska, Kerem AktürkoğluHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin