7. BÖLÜM : ACI

4 1 0
                                    

Acıyla büyür insan oğlu . Demişti önceden biri ama o acı izleri , bedenimize bırakan yine onlar oldu ama biz  tanımadıklarımıza iftira atık.

.....

Ağırlaşmış bedenimi ağacın gövdesine dayayıp kendime gelmeye çalıştım.

Biri öldü .

Biri öldü.

Beynim'de sesler ve bu kelime durmadan dönüyordu ve karadeliğe ,
Çekildimi hissediyordum.

Gözlerim doluyordu ama ağlayamıyorum . Boğazım düğümler oluşmuştu yutkunamıyorum ileriye bakamıyorum , gitmem gerek ama ayaklarım yerinden kıpırdamamaya yemin etmişlerdi .

Soğuktan titreyen ve uyuşmuş elimi yere düşüp çamur , olan kağıdı almak için tam eğilmiştim ki önümde. Beliren siyah botlarla kaşlarımı çatım ,  titreyen elimi yumruk yapıp hızla yerdeki kağıdı avucumda sıktım maskeli,  çelik yelekli adama donuk bir şekilde baktım. Yüzü kapalıydı ve sadece gözleri görünüyordu , boğuk sesi kulağıma ulaştı ve sonra ölüm sesizli olan mezarda yankılandı.

"BURDA BİRİ VAR!"

Aniden bağırmasıyla şokla suratına baktım omzumun üstünden arkamı kontrol edip  , kaçmak için bir hamle yapıcam anda kolumdan sertçe tutulup arkaya çekilmemle sertçe göğsüne çekildim.

"Bırak ! BIRAKSANA BE!"

Çırpınmaya çalıştıkça kolumu daha da sıkıyordu öne doğru itilmemle karla karışık çamurlu , zemine kapaklandım dizlerim ve avuçlarım sızlamaya başladı kağıt parçasının çamura bulandını biliyorum . Yerden doğrulup dikeldim , elimi ani bir cesaretle kaldırıp sertçe tokatı karşımdaki adama geçirdim. Elimin sızlaması şuan umrumda olacak en son şeydi burdan gitmem gerek, saçıma dolanan ellerle çığlık atmama fırsat vermeden yaslandım ağacın gövdesine başımı sertçe çarptı .

.....

Küf ve nem kokusu burnuma geliyordu . Midem bulanmaya başladı.

Bir cinayet işlendi ben tanık oldum , ben kurban oldum .

Bulanık bakışlarımı bir kaç dakikalına karşımdaki bulanık gördüm alana diktim, boğazımın kurudunu hissediyorum yavaşça doğrulup buz gibi zeminde oturdum.

Başım ağrıyordu elimi yavaşça saçlarımdan geçirip elime gelen ıslaklıkla , yavaşça çektim avucuma ve parmaklarımı sarmalayan kanla midem bulandı. Pantolonuma hızla  sürüp etrafı kontrol etmeye başladım kare bir oda da sadece  bir lavabo vardı yerde de eski bir bataniye , nezarathane oldunu tahmin ettim , bir yerdeydim demir parmaklıkla doğru emekliyicem an'da , aniden bacağıma baskı yapan şeyle geriye doğru çekildim .

Bilemi sarmalayan demir zincirle yutkundum noluyor ya ? , ağlama hissiyatı içimi kaplarken yutkunmada baya zorluk çektimi farkettim .

"KİMSE YOK MU?"

Kuruyan boğazım bağırmamla bir acı kapladı yutkunup yere  soğuk  zemine , oturup paslanmış zinciri sökmeye çalıştım ama nafile.

Demir kapının açıldını duydum , ama dönüp bakma cesareti gösteremedimden değil , midemi bulandıran varlı görmek istememden dolayı ,  önüme konan demir tepsiyle yan şekilde koyan kişiye baktım hayatımda hiç görmedim biriydi .

"Beni burdan çıkar hemen!."

Cevap vermeden arkasını döndü ve gitti . Tepsinin yanında beliren fareyle bakışmaya başladık fareyi kavrayıp demir kapıya fırlatıp , kapıya çarpmasıyla acı bir ses çıkardı.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: May 14 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

KANLI MEZARLIKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin