5

153 14 11
                                    

"Poz vermem mi gerekiyor? Hareketsiz durmakta çok iyi değilim."

Draco kalemlerini tuvalin önüne yerleştirirken güldü. "Hayır, hareket edebilirsin tabiki."

Harry gergin bir şekilde gözlerini odada gezdirdi. Her yer çizimler ve tuvallerle doluydu. Kalemler düzensizce masaya dağılmış, boyalar etrafa saçılmıştı.

İçi dolu küllükler Draco'nun bu odayı çok sık temizlemediğini gösteriyordu. Esmer sarışının dizmeye başladığı yeşil boyalara baktı. O kadar fazla ton vardı ki.

"Hazır mısın?" Dedi sarışın kendini sandalyeye yerleştirip sigarayı dudaklarının arasına koyarken. Ceplerini yoklayıp çakmağını aradı.

Harry cebindeki çakmağı sarışına uzattı. Bu Draco'nun ona verdiği çakmaktı.

Tanıdık eller parmaklarına sürtünerek çakmağı kavradı. Dokunmak bile diyemeyeceği bu temas esmerin titremesine sebep olurken hızlıca elini çekip kollarını kavuşturdu.

Draco sigarasını yakıp çakmağı masaya bıraktı. Elleri tembelce kalemi kavradı.

"Nü mü çalışsak?" Dedi dudakları minik bir gülümsemeye kıvrılırken. Alaycı bakışları Harry'nin maviye dönük yumuşak yeşilleriyle buluştu.

Esmerin yanakları kızardı ve gözlerini kocaman açarak sarışına baktı. Draco o an Harry'nin amcasının bahsettiği değişimi fark etti. Çocuğun göz rengi daha koyu bir yeşile kaymıştı. Dikkatlice bakıyor olmasa kesinlikle gözden kaçıracağına emindi.

"Bu yeşili tutturmak istiyorum."

"N-ne?" Harry yanan yanaklarını görmezden gelmeye çalışarak sordu. "Gözlerin." Dedi sarışın eli tembelce tuvalin üstünde gezinip kalemle izler bırakırken. "Amcan haklıymış."

"Anladım." Mırıldandı esmer sessizce. Draco gözlerini tekrar kaldırdığında kafasında oluşturduğu yeşil tonla uyuşmayan bir çift göz gördü.

Kaşlarını çatarak önündeki boyalara baktı. Bir yanlışlık varmış gibi hissediyordu.

Aklına gelen şeyle gözlerini tekrar Harry'e çevirdi. Denemekten zarar gelmezdi. Sanırım...

"Çizmeyi en çok sevdiğim yerin dudakların olabilir biliyor musun?" Dedi esmere bakmazken. Taslağı hızlıca çizip göz rengine geçmek istiyordu. Harry'nin cevabını beklemeden devam etti. "Bir deneyim saklıyormuş gibiler."

Kafasını kaldırdı.

Tahmin ettiğim gibi.

Duygularına göre renk değiştiriyorlar.

Yüzüne yayılan gülümsemeye engel olamadı. Esmer gözlerine değil sadece dudaklarına ve boynuna bakıyordu.

Ne düşündüğünü biliyorum.

Asıl sorun ne kadar ileri gideceğim.

Sigara dumanını esmere doğru üfleyip karalamayı bitirdiği taslağa baktı. Sonradan detaylandırabilirdi. Sonuçta elinde bir sürü örnek vardı ve itiraf etmek gerekirse Harry'e gelince fotografik hafızası nedense kuvvetliydi.

Boyaların kapağını açmaya başladı. Esmerin onu izlediğinin farkındaydı ama normalde hissettiği gibi rahatsız değildi bu durumdan. Bakışları onun üstüne aitmiş gibi.

Odayı kaplayan duman etraflarında dans ediyordu. İleri gitmek kelimesi Draco'nun kafasında yankı ederken paletle beraber esmere ilerledi. Harry her hareketini dikkatle izliyordu.

Sarışın esmerin önüne gelince açık olan bacaklarının arasında diz çöktü.

Esmerin gözleri koyu yeşildi.

Aradığı yeşil.

Eli boya kutularına uzanırken göz temasını kesmedi. Draco her resim çizdiğinde içinde böyle bir duygu olurdu. Arzu, hırs, istek... Ama ilk defa bu kadar yoğun. İlk defa bu kadar şiddetli.

Boyaları bilinçli seçmiyordu. Hangisini hangisiyle karıştıracağını düşünmüyordu. Eli onunla uyum sağlıyor, fırça renge ulaşmak istercesine birbirine karıştırıyordu.

Harry kendine engel olamadı. Bacaklarının arasındaki sarışın, kalbinin göğsünü delercesine çarpışı... Titreyen elleriyle uzanıp Draco'nun saçlarına dokundu. Alnına tasasızca düşen saçlarına...

Sarışın gözlerini boyalardan ayırmadı. Son kez oluşturduğu karışıma biraz siyah ekleyip kafasını kaldırdı. Suratındaki zafer gülümsemesi Harry'i sarsmadı. Hatta umrunda bile olmadı.

Draco saçı çekilip kafasını geriye atmak zorunda kalırken inledi. "Harry-"

Boynuna inen ellerle sözü yarıda kesildi. Esmerin yüzü kendisininkine çok yakındı. Nefesleri birbirine karışıyordu. Sarışın sigara içtiğine lanet okudu.

İkiside dudaklarını buluşturmaya girişmedi ama Harry'nin elleri izin ister gibi Draco'nun saçlarında boynunda dolaşıyordu.

Kendisini tutamayıp esmerin sıcaklığına doğru ilerledi. Elini bacağına yerleştirip dizlerinin üstünde yükseldi. Yakınına ve daha yakınına.

Harry Draco'yu öpmedi. Draco da onu. Ama nedense şu an yaptıkları şey , birbirlerine böyle dokunmak, öpüşmekten daha büyük bir günahmış gibi tutku doluydu.

Bacağının üstünde olmayan eli Harry'nin tişörtünden içeri ilerledi. Sıcak tenle buluşan soğuk eller esmerin titremesine sebep oldu ama geri çekilmedi.

Geri çekilemezdi. Bu kadar yaklaşmışken... Sevilmeye bu kadar yakınken... Hayır.

Kendisini sandalyede geriye yaslayıp Draco'ya izin verdi. Sarışın kendisine tanınan alanla diğer elini de kullanarak tişörtü yukarı doğru sıyırdı. Esmer kollarını kaldırarak yardımcı oldu.

Draco'nun pembe, ıslak dudakları kasıklarından göğsüne doğru ıslak bir çizgi çekti. Harry'den kısık bir inleme kazanmasıyla aşağıya inmeye devam etti. Esmerin çıplak göğsü tuvaliymişcesine.

Sarışın gözlerini yukarı kaldırdı. Harry dudakları aralık, gözleri kapalı ve göğsü hızlıca inip kalkarken o kadar güzel görünüyordu ki.

Draco onu çizmek istedi.

Defalarca çizse bile bu güzelliği yakalayamayacağını bilmesine rağmen. O kadar yetenekli değildi. Göğsündeki bu duyguyu ve kasıklarından yükselen bu hissi anlatabilecek kadar yetenekli değildi.

Sandalyeye tutunarak kendisini yukarı çekti. Harry'i öpmek istiyordu.

Elini yanağına yerleştirip esmerin ona bakmasını sağladı.

Yeşil.

Görmek istediğim yeşil.

"Seni öpebilir miyim?" Harry cevap vermedi. Sadece uzanıp dudaklarını buluşturdu. İkiside yeni bir his keşfeder gibi tekrar tekrar öpüştüler. Sanki ölümle yaşam arasındaki çizgi bu öpücükten ibaretmişcesine. Daha ileriye gitmek ya da kısa bir an bile olsa geri çekilmek ikisini de hiçliğe sürükleyebilirmişcesine.

Draco tek eliyle Harry'nin eşofmanının ipini çözmeye başladı. Esmerin elleri her yerindeydi. Saçlarında, dudaklarında, yüzünde, her yerde.

İkiside çalan kapıyla irkildi. Tiz kapı zili evin içinde yankılandı. İkiside ne yaptıklarını yeni fark edercesine birbirlerine baktılar.

İlk toparlanan Draco oldu. "Ben kapıya bakayım." Mırıldandı ayağa kalkarken. Esmer sessizce kafa salladı.

Sarışın odadan çıkarken düşünebildiği tek şey daha fazlasını istediğiydi.

Kendisini Draco'nun dokunuşuna adamak istiyordu.

***********

Hellöö. Şu bölümü otobüste yazdım. Çünkü smut yazmak için en iyi mekan otobüstür. I will not elaborate.

Coffee Breath || DrarryHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin