SOĞUK-SICAK (Askıda)

22.

Eren'in gelmesine şaşırmıştım. Ama şuan beni bırakıp gitmesine iki kat şaşırmıştım. Cidden niye gitmişti şu çocuk?

Hakkını yememek lazım sesi harikaydı. Onu ilk kez şarkı söylerken görüyordum ve onu izlerken büyülenmiş gibiydim. İnşallah ona öyle baktığımı farketmemiştir.

-Sanırım şu kapının önünde biraz daha durursan gelip geçen tepene binecek.

Sese doğru kafamı çevirdiğimde Eren'i gördüm. Nasıl ya? Sen gitmemiş miydin. Bunu sesli sormalıydımm. Hadi ama Damla sesli söylememen gereken şeyleri de bağırarak söylersin. Biraz dikkat!!

-Sen gitmemiş miydin?

kaşlarımı kaldırarak yüzüne baktım. Benden yaklaşık 1 buçuk karış falan uzundu. aramızda bir kafadan biraz daha fazla bir boy farkı olduğundan kafamı kaldırarak bakmak zorunda kalmıştım. Yoksa gözleri dikerek bakılacak gibi değil şaşı falan olursunuz maazallah denemeyin. Heyy. şaşı olmayı boşverin de denemeyin konusunda ciddiyim!!

-Gittim ama geldim. Bak burdayım.

dedi elleriyle kendini göstererek. Küçücük gülümsedim. Tam ona gel meyve suyu içelim diyecektim ki... birisi kolumdan tutup beni döndürerek çekti. Başım feci döndüğünden kim olduğuna bakamadım. Ama kafamı sallayıp kendime gelince, beni belimden tutmuş ve yavaş hareketlerle dans eden Batuhan'a baktım.

-Heyy. Sen ne yapıyorsun?

sırıttı.

-Hadi ama ne yapıyora benziyorum?

-Dans ediyora benziyorsun ama ben bir ayıya sarılmış gibi hissediyorum.

dedim yüzümü buruşturarak.

-Ah. Cidden bana sarılmış gibi mi hissediyorsun? Ne harika.

cidden sadece buraya takılmış olamazdı değil mi? Ayı dememiş miydim yoksa. Yok ya demiştim . Bu sefer eminim.

-Hayır. Cidden sadece oraya mı takıldın?

Sırıtması yayıldı. Ve beni daha çok kendine çekti. Ben ise kollarımı göğsüne koymuş çaktırmadan itmeye çalışıyordum.

-Hayır güzelim sana takıldım.

Iyy. Ya pis. kıro.

Birden omuzlarından ittim.Ama hiçbir işe yaramadı. Hayvan öküz gibi sarılmıştı. Evet öküz de bir hayvandır farkındayım. 

-Bak Batuhan şuan neden dans ettiğimiz hakkında en ufak bir fikrim yok. Ve benii bırakk!!

Son cümleyi bağırarak söylediğim için yüzünü buruşturdu. 

-Kulağımın dibinde bağırmayı kesecek misin? 

Gözlerimi devirdim ve bağırmaya devam ettim.

-Bağırmayı kesmeyeceğim. Eğer kulağının dibinde bağırmamı istemiyorsan benden uzak dur.

Aferin Damla tam da senden beklenecek bir hareket yaptın ve harika konuştun. Alkışı hak ettin.

Bunun üzerine Batuhan alayla sırıtıp:

-Bağır be senden önemli mi?

Demesin mi? Yoksa meyve sularının içinde alkol mü vardı? Yok canım ben de bir yudum aldım bende bir şey yok. 

-Şeyy Batuhan kaç bardak meyve suyu içtin?

Sorduğum soru karşısında kaşlarını çatıp şaşırdığını belli eden bir yüz ifadesine büründü.

- 3 bardak sanırım bilmiyorum. Neden sordun ki?

Eyvah. 3 bardak çok fazla kesin sarhoş bu. Tamam meyve sularında alkol olduğunu bilmiyorum ama olabilir yani.

Belime koala misali sarılmış olan Batuhan birden belimden kopunca ödüm patladı. Yerde yatıyordu acaba uykusu mu geldi diye düşünmeye başlayacakken biri bileğimden tutup beni çekiştirmeye başladı.  İlk önce bileğime sonra da bileğimi tutan elin kolunu omuzlarına doğru takip etmeye başladım. Önce siyah bir ceket sonra da kumral saçlar gördüm ve sonra Bumm. Eren!

-Nereye gidiyoruz? 

-Bilmiyorum.

................

Bölüm geçiştirmelik bir bölüm oldu bu yüzden baya kısa ve sıkıcıydı. 

Hikayenin devamında baya değişiklikler yapmayı düşünüyorum. Mesela Eren'in karakteri değişecek. Bunu direk yapmıycam tabiki mutlaka bir olay olacak ve Eren artık umursamaz, somurtgan ve Damla'dan uzak durmaya çalşan birine dönüşecek. Bunu nasıl yapacağım hakkındaki kurgularımı yapmaya başladım bile. Bunu neden yapıyorum? Çünkü, karakterlerin ikisi de birbirlerine yakın olmayı amaçlıyor ama benim başından da yapmak istediğim şey karakterlerin birleşmelerinin uzun ve maceralı geçmesiydi. Eğer olaylar böyle ilerlemeye devam ederse her şey çabuk ilerleyecek ve hikayenin bir heyecanı kalmayacak. 

Umarım beni anıyorsunuzdur. 

Eğer böyle bir şeye karşı olanlarınız varsa tepkilerinize saygılı olurum ve tepkilerinizi bekliyorum.

Teşekkür ederim Sizi seviyorumm.