"off yine ne var. Geldik işte açıyım gözlerimi" dedim bandın arkasından gözlerimi devirerek. "Amma nazlandın kızım ya bir rahat dursana" dedi. Ardından araba kapısının açılma ve kapanma sesi geldi.Benim kapım açıldı daha sonra."Hadi gel"dedi kolumdan tutarak beni yönlendiriyordu.
Hışırtı ve kuş sesleri etrafı sarmıştı ormandaydık yada ağaçlık gibi bir yer olmalı. Mal gibi gözükmeyim diye Barışın göğsüne yaslanmıştım yapışmıştım hatta.Arkamda duyduğum adım sesiyle ikimizide aniden durdurdum."Arkamdan biri var. Barış allah belanı versin.Kuşlara yem olcaz.Gerizekalı nereye getirdin beni böyle." dedim sinirli ve ağlamaklı sesle."Sus." dedi sadece oflayarak yola devam ettik.Durduğumuzda barış benden uzaklaşmak istediğinde yapıştığım için izin vermemiştim "Vardık gözlerini açacağım."dedi benden ayrılınca yine garip sesler duyuyordum.Göz bandım çıkarıldığı gibi "İyi ki Doğdun defne" diye bağırtı duydum. Gözlerim tam açılınca abilerim hep bir arada Oğuz abimin elinde büyük bir pasta bana yaklaşıyorlardı.
Babam yanıma gelerek kolunu omzuma atarak "Hadi mumlar söndür"dedi. Dilek tuttum
Güçlü olmak istiyorum beni her ne karşılarsa karşılasın.
Pastadaki mumları üfledikten sonra abilerim etrafımı sarmış dans ediyorduk.Zaman makinesindeydim sanki. Yorgunluktan çimlere yatınca berk abim "Hadi masaya geçelim yemekten sonra pasta"dedi beni kaldırarak.Göğsüne çekip saçlarıma öpücük kondurdu.Birlikte kenetlenmiştik yan yana.
Mangal kurulmuştu masa mezelerle donatılmıştı.Herkes masada yerini alırken babam şarapları getirmişti. Tabi benim için vişne suyu. Herkes çok mutluydu durmadan konuşuyorduk hatırlıyorduk gülüyorduk. Yemek bitince pasta kesilmişti.Ben elimdeki pasta tabaklarıyla salıncakta oturan barışın yanına gittim telefonla mesajlaşıyordu.Yüzü sıkıntı doluydu. Beni görünce gülümsemeye çalışarak elimdeki tabağı aldı.
"Bir sorun mu var?" dedim.yok der gibi kafasını salladı. Yanına otururken "Teşekkür ederim bu gün için" dedim. "Ben sadece yardımcı oldum abilerinin planıydı." dedi
"İyi ki yeniden ve daha güçlü.."dedi bana bakarak ve devam etti sesinde endişe vardı "Daha güçlü değil mi defne kolay kolay kopmayız bu sefer."
"Kötü konuları açma sırası değil.mutluyuz ve eğleniyoruz.Keşke zamanı bu anda durdura bilsem." dedim pastamdan bir çatal alarak.Barışın yemediğini görünce onada uzattım "Hadi ama hüzüne boğma kendini. hem bak oğlum vişneli çikolatalı sevdiğimiz ikili ye " dedim.
Ağaçların arkasından gelen fısıltıyla irkilerek oraya döndüm.Siluet vardı. oraya doğru gidecekken barış kolumu tuttu."Bırak biri var orda sıkıldım artık takip edilme işinden" dedim kolumu silkerek. Oraya doğru gidiyordum kaçmıyordu bu sefer siluet ağaçlık kısıma girerken Barışta arkamdan geliyordu. biraz ireliledikten sonra ayağım takılıp düşecektimki bir eli belimde hissettim gözlerimi refleks olarak kapattığım için açtığımda karşımdaki yüz bana rüzgarın buz tuttuğu etrafımdaki ormanın yangınını aynı anda hiss ediyordum. Hemen geri çekildim.Gözlerim Barışı aradı.Sağımdaydı. Yanına gittim nefes alamıyordum. "Gidelim" dedim fısıltıyla. Bakmak istemiyordum bir daha o tarafa. Barışa tutunmuştum küçük adımlarla giderken kolumdan tuttu o."Konuşmamız lazım" dedi. Her an düşe bilirdim ip üstündeki adımlarım kayıyordu.
"Şimdi değil.Her kes burada. Sonra Asaf.Zorlama..." dedi.Onu geri çekerek. Beni kendine çekerek hızlı adımlarla uzaklaştı oradan. Bahçeye geçmemizle abilerim bize doğru geldiler "Nerdesiniz deminden beri sizi arıyoruz." dedi telaşla Kerem. Konuşamıyordum. Haraket edemiyordum. "Dolaşmak istedik öylesine."" dedi Barış. Babam çenemi tutarak yüzümü kaldırınca "Bu ne hal ne oldu böyle kireç gibi yüzü kızın" dedi kaşlarını çatarak. Barış yine toparlayarak "Kedi vardı o yüzden korkudan." dedi. "Hem yoruldukta uyusak her kese iyi gelicek" diye devam etti.
Babam yanıma gelerek bana sarıldı. "Geçti kızım.Korkma bu kadar artık şu hayvandan" dedi.
Sonunda ayakta kalırsam yere yığılacağımdan zar zor harfleri bir araya getirerek "Uyuyacağım" dedim ve oradan ayrılarak odama doğru gittim sesler gelmiyordu sadece çok yüksek bir uğultu duyuyordum. Buz yangını yaşıyordu vücudum.
Merdivenlere geldim
1
2
3
4
5
6
7
bitti
1
2
3
4
5
6
7
bitti.
Odamdaydım. Pencereyi açmak istiyordum hava almam lazımdı nefes almam lazımdı ama korkuyorum. Yatağımın ucuna oturarak duvardaki saate baktım.
22:30
tik-tak, tik-tak, tik-tak
22:44
tik-tak, tik-tak, tik-tak
23:01
tik-tak, tik-tak, tik-tak
Omzumda hiss ettiğim elle irkildim.Gözlerimi saatten ayırdığımda Barış olduğunu anladım. Elinde bir bardak suyla başımda bekliyordu. Aldığımda ellerim titriyordu. Bardağı tutamıyordum Barış kendi içirmeye başladı.Bir kaç yudum.
Titreyen parmaklarımı dudağıma götürdüm sus işareti yapmak için. Yanıma oturdu. Kafam omzuyla buluştu öylece durduk.Belki sabaha kadar.
![](https://img.wattpad.com/cover/333125651-288-k931880.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Doktor abiler
ChickLitBabama taraf döndüm ve gözlerimi açtım. şirinlik bile yapmaya cesaret edemediyim yüz ifadesiyle karşılaşınca yutkundum. "Bir daha bu kapı kilitlenirse sana ne demiştim defne" dedi ürkütücü ses tonuyla. ben sessiz kalınca "tamam ben hatırlatayım biz...