Başlama tarihinizi buraya yazın.
..."Hey Hoseok!" Eliyle çenemi tutmuş yüzüme bir tane daha yumruk indirmişti. Canım şuan o kadar çok acıyordu ki gözlerimi kapatıp bu anın bitmesini diliyordum.
"B-bırak-" ve bir tekme de karnıma vurmuştu. Nefessiz kalıp zoraki nefes kontrollerimi ayarlamaya çalışırken saçlarımın diplerinden tutup yüzüme tükürür gibi konuşmuştu.
"N'oldu? Bayıldın mı yoksa yazık! Geber!" Bir tane tekme da bacaklarıma atıp oradan hızla uzaklaştı. Ben ise bu tenha yerde ne halt yiyeceğimi düşünüyordum. Ayağı kalkacak halim bile yoktu. Nefesimi düzene soktuktan sonra büyük bir öksürük ile ağızımdan kan gelmesi bir oldu. Kan kusuyordum resmen.
Yerimde doğrulamayı başarıp bir adım daha atmıştım ki yere düştüm sertçe. Zor bela cebimdeki hâlâ çalışıyor olduğuna dua ettiğim telefonumu çıkarıp arama yerine girdim.
"A-alo-"
"Alo! Hoseok neredesin?!? Yerini söyle lütfen! nerede olduğunu söyle Hoseok!"
"B-ilmiyorum kook" gözlerim iradem dışında kapanmış ama bilincim hâlâ yerindeydi.
"Hoseok! Bekle beni! geleceğim yemin ederim seni kurtaracağız yerini tespit etmemiz için lütfen telefonu açık tut!"
"Kook korkuyorum"
Telefonun diğer ucundan gelen ağlama sesleriyle Jungkook'un biriyle ağlamaktan konuşamaz olduğunu duyuyordum. Lânet olsun ki benim yüzümden ağlıyordu.
"Kook ağlama lütfen"
"H-oseok nerdesin bulamıyoruz lütfen oradaki herhangi bir tabela olup olmadığını söyle bize!"
"B-bilmiyorum kook"
"Tamam sakin ol bilincini açık tut Hoseok! Bana oradaki herhangi bir şeyi söyle!"
"Su- su var burada orman gibi sanırım öyle bir yer "
Elimde güçlükle tuttuğum telefonu yere bırakıp gözlerimi kapattım. Şuan sadece uyumak istiyordum.
🖤🖤🖤🖤🖤🖤🖤🖤🖤🖤🖤
"Hoseok uyan lütfen" yanımda ağlayan Jungkook ile gözlerimi araladım. Etrafa baktığımda Jungkook'un evinde olduğumu anladım.
"Kook- ahh" yerimde doğrulamaya çalışırken mide ağrısıyla tekrardan uzandım.
"Hyung! Hyung uyandın çok şükür uyandın!" Jungkook bana sıkı sıkı sarılıp saçlarımı öptü.
"Çok- çok korktum Hoseok"
Yüzüme zar zor gülümseme kondurup Jungkook'u kollarımla sarmıştım.
"İyiyim kook endişelenme bak buradayım"
"Bir daha bensiz hiçbir yere gitmiyorsun! Sana demiştim okul çıkışı beraber gidelim diye!"
"İyi ki gitmemişiz kook sana da zarar verirdi o orospu çocuğu"
Jungkook yüzüme anlamaz gözlerle baktı.
"Hoseok farkındaysan ben boksörüm?!?"
"Olsun sen bulaşma, bende iyiyim öyle bakma bana"
"Nasıl?"
"Annesini kaybetmiş küçük çocuk gibi"
"Ya Hoseok ne yapabilirim çok korktum."
"Tamam kook sabahtan beri bana sarılıp duruyorsun birak biraz uyuyayım olur mu?"
"Olur ama sana zarar verenin kim olduğunu en kısa zamanda bulup onu doğuduğuna pişman edicem"
Jungkook'a gülümseyip kafamı aşağı yukarı salladım. Bana bu hayata değer veren nadir kişilerdendi hatta sevgisine inandığım tek kişi olabilir.
Jungkook kafama yara bandı yapıştırıp üstüme battaniyeyi iyice örtüp saçlarımı öpüp gitmişti. Ben ise yediğim dayağın verdiği yorgunlukla kendimi uykuya bıraktım.
.
.
.
.Dikkat! Kitap angst bitebilir. Hikaye açıklamasında da yazdığı gibi kitabın konusu. Değişik bir şeyler deneyeyim dedim. Diğer bölümleri daha uzun yazacağım, sevgiler saygılar.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SHİFTİNG - SOPE
Fanfiction-semegi- "Hadi yapabilirim" yatağıma uzandım ve yazmış olduğum kağıdı yastığımın altına sıkıştırdım. "Keşke gerçek olsaydın" "Keşke gerçek olsaydım..." Başlangıç: 20 Nisan 2023