SHİFTİNG - SOPE

2 🕳️

.

.

.

"Kook!"

Sabah uyanmıştım. Jungkook'un hâlâ uyuyor olabileceğini düşünüp ayağı kalktım. Evin neredeyse her yerini aradım ama Jungkook yoktu.

"Jungkook" sabahın köründe nereye gitmişti bu çocuk? Elime telefonumu alıp Jungkook'u aradım ama cevap vermedi. İyice endişelenmeye başlamıştım. Ceketimi alıp dış kapıyı açmıştım ki Jungkook ile kapıda karşılaşmamız bir oldu.

"Kook nerdeydin!"

"Hoseok sakin ol fırına gittim sıcak börek, poğaça aldım."

"Telefonunu neden açmıyorsun?"
Elindekileri gösterip;

"Elimde bunlar varken açamadım. Hadi içeri geçelim sana kahvaltı hazırlayayım Hoseok'um"

Yaklaşıp yanağımı öptü. Sanki sevgilisiyiz beyefendinin...sevgililerden farkımız yoktu. Jungkook sağolsun temas etmeden duramıyordu. Jungkook içeri girdikten sonra kapıyı kapatıp dün akşam yatmış olduğum kanepeye uzandım. Hala başım ağrıyor, midem bulanıyordu. Elime telefonu alıp İnstagrama girdim. İnstagramın da hayat gibi sıkıcı olduğunu anlamam uzun sürmedi ama yapacak başka bir işim olmadığı için videoları kaydırmaya devam ettim. Tüm videoları aynı hızla geçip duruyordum taa ki bir video ilgimi çekene kadar.

Videodaki kız yaşadığı şeyden bahsediyordu ve bu çok ilginç bir konuydu.

Merhabalar! Bugün sizlere kaç gündür denediğim ve sonunda başardığım shifting den bahsedeceğim. Bildiğiniz gibi yine olumlamalarımı bir kağıda yazdım ve bu sefer oldu. İnanır mısınız harry potter evreninde buldum kendimi bir an! Çok mutluyum. Bunu tekrar deneyeceğim ve gelişmelerden sizleri haberdar edeceğim sağlıklı kalın!

Video bittikten sonra kızın hesabına girip bu 'shifting' denilen şey hakkında daha çok bilgi edinmeye çalıştım. Birkaç video izleyip anladığım kadarını aklımda tutmaya çalıştım. Sanırım bir kağıt hazırlanıyor ve sonra o kağıtta yazan şeyleri içinizden tekrarlayınca istediğiniz evrene gidebiliyordunuz. Bunları yaparken yatay pozisyonda olmak şarttı yani kız öyle söylüyordu. Ben videoları izlerken arkamda hissettiğim ellerle hafif huylanmıştım. Jungkook işte yine benimle uğraşıyordu.

"Off Jungkook bırak bir şey izliyorum şurada." Beni bırakmayıp bu sefer saçlarımla oynamaya başladı.

"Jungko-" arkamı döndüğümde aslında orada hiç kimsenin olmadığını görmemle gözlerimi korkuyla açtım.

"Kook- ne- nerdesin şaka yapma çık koltuğun arkasından lütfen.." sesim bir tarafıma kaçmıştı resmen..

"Jungkook!" Mutfaktan koşar adım gelen Jungkook bana anlamaz gözlerle bakıyordu.

"Efendim Hoseok bir sorun mu var?" Hayatımın şokunu yaşıyordum Şuan.. Jungkook mutfaktaysa bana dokunan eller kime aitti? Gözlerimden ne zaman aktığını bilmediğim bir şekilde yaşlar süzülüyordu ve ben bunu yeni fark ediyordum.

"Hoseok!" Hoseok iyi misin Hoseok cevap ver!" Dona kalmış bir şekilde ne tepki vereceğimi bilmiyordum sadece bön bön Jungkook'un yüzüne bakıyordum.

"Kook az önce bana arkadan dokunan sen değil miydin?"

"Anlamadım ben buraya hiç gelmedim Hoseok neyden bahsediyorsun?" Jungkook'u da korkutmamak için hemen kendime çeki düzen verip gözyaşlarımı sildim. Ama içim titriyordu..

"Şakaydı kook sadece gül diye" yalancı bir kahkaha atıp bana gözlerini kısıp bakan Jungkook'a bakıyordum.

"Hiç komik değil Hoseok korkuttun beni! Böyle şaka yapılacak bir şey değil!" şaka olmadığını söylemek isterdim ama söyleyemedim çocuğu boşu boşuna endişelendirmek istemiyordum.

"Ayh hadi Hoseok kahvaltı hazır gidelim."

"Tamam geliyorum." Etrafı süzüp açık bir cam ya da bende el hissi verecek bir şeyler arıyordum. Bu benim hissettiğim şey kesinlikle bir eldi bu el Jungkook'a ait değilse kime aitti?

.

.

.

.

korku fici yazıyorum sanki, neyse bölümler git gide uzuyacak gece gece bölüm atıyorum evet neyse iyi okumalar. okuyanlara teşekkürlerrr <3