6 🕳️

128 35 11
                                    

Yoongi dudaklarımdan ayrılıp ikimiz de biraz soluklandıktan sonra tekradan dudaklarıma sesli ve sulu bir öpücük kondurup geri çekildi. Hâlâ nefes nefese birbirimizi izlerken gözlerini kapatıp alnını alnıma yasladı. Bende gözlerimi sıkıca kapatıp hızlı hızlı nefes alıp veriyordum.

"Hoseok! Yoongi!" Taehyung'un uzaktan seslenişiyle hızla yoongi'yi kendimden uzaklaştırarak dağılan saçlarımı düzeltmeye çalıştım. Beni izleyen Yoongi
Gülümseyerek kaşlarını çattı.

"Ne bakıyorsun?"

"Hiç öylesine." Hâlâ gülmeye devam ediyordu ve bu içimde nedensiz bir sinir oluşturmuştu.

"Burada mısınız sizi arıyordum bende!" Taehyung nefes nefese önümüzde durduğunda onu takmayıp evin içine doğru yürümeye başladım. Bana verilen odanın içine girip kapıyı arkamdan kilitledim, kapıya yaslanıp hızla atan kalbimi tutmaya başladım. Kalbim acıyor gibiydi ama bu güzel hissettiyordu.

"Hoseok!" Kapının tıklatan kişiyi anlamak çok zor değildi, Taehyung kapıyı alacaklı gibi çalıyordu.

"Efendim."

"Hoseok ne oldu? Neden beni görmezden geliyorsun?" Ona kızgındım ama benim dünyadan geldiğimi nereden bilecekti ki ve Jungkook'un benim en yakın arkadaşım olduğunu...

Ayağı kalkıp kapıyı araladım. Taehyung'un yanında Yoongi de vardı bana hâlâ sırıtarak bakıyordu pislik.

"Ne oldu?"

"Hoseok neden bir anda gittin?" Taehyung'un sorduğu masumca soruya hafifçe gülümsemiştim.

"Sizinle alakası yok öylesine eve gelmek istedim."

"Geldiğimde evde değildin kapıda öylece duruyordun?" Yoongi yine o gülüşünü atarak konuşacağı sırada lafını böldüm.

"Ya biz ö-"

"Yıldızlar çok güzeldi bizde biraz izleyelim dedik."

"Aynen aynen"

"Anladım. Bir anda sinirle gidince korktum." Taehyung'a yalancı gülümsemeyle gülümseyip Yoongi'ye döndüm.

"Jimin'i unuttum onun yanına gideyim bari." Taehyung'a el sallayıp tekrardan odama girdim. Arkamdan içeri girip kapıyı kapatan kişinin Yoongi olduğunu tahmin etmek zor değildi.

"Neden buradasın?"

"Öylesine." Onu umursamayıp yatağıma uzandım. Tavanı izliyordum, az önce yaşananları düşünmeye başladım. Nasıl yani buradan dünyadakiler izlenebiliyor muydu? İyi de burası benim hayal ürünüm değil miydi? Aklımdaki sorular beynimi kurcalarken Yoongi'ye döndüm.

"Rahatına bak sadece buradayım." Ardından yere oturarak ben hariç her yere bakmaya başladı.

"Yoongi" ona seslenince direkt olarak bana döndü.

"Efendim."

"Sen hayal ürünüm değil misin?"

"Ne?" Küçük bir kıkırtıyla güldü.

"Yani burayı ben oluşturdum.. sonuç olarak sende benim hayal ürünümsün?"

"Kağıda beni ne olarak yazdın?"

"AA şey seni yazma-"

Ardından sözümü bitirmeme izin vermeyip ayağı kalktı, hiç beklemediğim bir anda tişörtünü çıkartıp kaslarını göstermeye başladı. Kasları yok demeyecektim çünkü gayette kaslıydı.

"Yani kaslı bir big boy olarak mı hayal ettin." Ardından kendi kendine oluşturduğu kareografi ile dans etmeye başladı. "Ya da dans yeteneği olan süper bir çocuk?" Dansını izleyip kahkahalarla gülüyordum çok komikti.

SHİFTİNG - SOPEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin