Sabah olmuştu. Klara dünün yorgunluğu ile bir türlü uyanmıyor. Onun için endişeleniyorum.
A- Klara uyanınca, kızı sık boğaz etme. Kız anlatmak isterse anlatır ve ayrıca Connell bu dediklerim senin içinde geçerli.
Connell, beyzbol sopasını daha iyi hâle getirmeğe uğraştığı için "hı hıı" demekle vermişti cevabını. Klara bu konuşmamızdan 5, 10 dk. Sonra uyandı. Bende o sırada Alex ile santranç oynuyordum ve Alex her zaman ki gibi kaybettiğinde oyun bozanlık yapıyordu. Klara yanımıza gelmiş fakat fark etmemiştik.
K- Dün için hepinize teşekkür ederim. En çokta sana Freya.
F- Ne demek, lafı bile olmaz.Gözlerimi, Klaradan çekip Alex'e baktığımda. Alex'in gözleri ateş saçıyordu. Klara, Connell'in yanına gidince. Alex gene sinirimi bozmaya yetmişti.
A- hı birde lafı bile olmaz diyor. Kızım süper kahramansında benim mi haberim yok.
F- En azından birini kurtardığıma göre evet, süper kahramanım.Alex derin nefes alarak "tamam Freya" dedi. Santrancı bırakarak sınıfın diğer köşesine gitti. Bende Connell ile Klaranın yanına gittim.
F- Eee ne konuşuyorsunuz?
C- Klara'nın neden buraya girdiğini.
F- En başından anlatır mısın?
K- Tabi ki.K- Arkadaşlarımla iddiaya girdim. Terk edilmiş okula girersin, giremezsin. Benle birlikte bir arkadaşım daha girecekti ama beni itip kapıyı üstüme kilitlediler. Sonra bende yavaş yavaş elimdeki fener ile gezmeye başladım. En sonunda birisi ile karşılaştım sevinmiştim ama beni ne görüyordu nede duyabiliyordu. Birden elleriyle bana doğru saldırmaya başladı. Korkup var gücümle koştum. Karşıma mavi naylon çıktı onu kaldırdım içeri girdiğimde, içerisi tarif edilemez bir koku ve insanlar vardı. Sanırım çoğu beni fark ettiler. Bana doğru koşmaya başladılar bende ileride görünen merdivenlere koştum.
Connell bana bakarak "bu olay bana çok tanıdık geldi" dedi. Gülüp Connell'in omzuna vurdum.
Sonra merdivenlerden inerken ayağım takıldı. Güzel bir şekilde yuvarlandım, ayağa kalmaya çalıştığımda her yerim acıyordu. Zar zor ayağa kalkıp koridora çıktım tekrardan birisi ile karşılaşınca çığlığı bastım. Sonra seni gördüm ve beni bir odaya çektin. Gerisini biliyorsunuz.
Klara konuşurken çoğu kez gözünü ya bir yerlere kaçırıyor yada elleriyle vücudunun uzullarına dokunuyordu. Bir şeyden mi çekiniyordu? Yoksa sakladığı bir şey mi var?
K- Peki siz buraya nasıl geldiniz?
Connell sağ olsun herkesin buraya nasıl geldiğini anlatmıştı.
K- Bunca zamandır burdaysanız boş zamanlarınızda neler yapıyorsunuz?
F- Malzemeleri yukarı kata çıkartıyoruz.
A- İstersen bize bugün yardım edebilirsin.
K- Yardım etmek isterim. Sonuçta benim hayatımı kurtardınız.
A- O zaman yan sınıfa.Alex camdan dışarısını kontrol etti. Yan sınıfa geçtik. Malzemeler ne ara bu kadar çok çoğalmıştı. Connell sanırım bu aralar çok çalışıyor.
F- Kutular ağır bu yüzden sadece bir kutu al, denendi onaylandı.
K- Bir şey olmaz, taşıyabilirim.
A- Kutuları aldıysanız yukarı hadi.Yukarı çıkarken, bu sefer hep birlikte yakalandık. Bölük bölük olduğumuzdan birisine zarar gelmesi an meselesiydi. Canavar ilk Alex'e sonra bana geldi, Klara'yı atladı. Bu olay garip gelmişti, canavar başımızdan gidince malları odaya götürüp, bıraktık.
Alex kulağıma eğilerek "senle konuşacaklarımız var" dedi. Tüylerim diken diken olmuştu.
K- Biraz dinlene bilir miyiz?
F- Evet, dinlenmeğe İhtiyacımız var.
