Bölüm 9 | Sanal Buluşma

310 38 34
                                    

Leyla: Çok özür dilerim.

Aziz: Özür dilenecek bir şey yapmadın ki Leyla.

Leyla: Böyle derin bir hikaye beklemiyordum. İstemeden de olsa yaralarını açığa çıkardım.

Aziz: Onu kaybedeli 2 yıl oldu. Toparlanıyorum. Ayrıca ondan birilerine bahsetmeyeli uzun zaman olmuştu. Bu şekilde konuşmak daha iyi hissettiriyor.

Leyla: Çok özlüyor musun?

Aziz: Son yılını değil. Acı çektiğini görmek berbat bir durumdu. Onunla geçirdiğim iyi yılları özlüyorum.

Leyla: Ne zaman istersen ondan bahsedebilirsin. Konuşmak istemezsen de anlarım.

Aziz: Teşekkür ederim. 🥰  Ancak şimdilik bu kadar yeterli. Yeni görevine hazır mısın?

Aziz'in bana dair ne soracağını merak ettim. Bana vereceği görevler ne olursa olsun yapabileceğimi biliyordum. Kaybetmek doğamda yoktu. Ancak bana ne soracağını merak ediyordum. Bu yüzden görev kısmını es geçip sorusunu duymak istiyordum. Ayağa kalktım ve yürüyüş yolunda sakince yürüdüm.

Leyla: Görev kısmını es geçelim, bana ne görevi verirsen ver zaten başarılı olacağım. Sorunu dinlemek istiyorum. Dürüstlüğü seçiyorum, Aziz.

Aziz: Öz güvenin ve sen... Tamam, o zaman sorun geliyor.

Aziz: Seni bu hayatta en çok mutlu eden şey?

Leyla: Bu mu? Bunu mu merak ediyorsun?

Aziz: Sorumu lütfen küçük görme... Basit bir soru gibi gözükebilir ama değil. 

Leyla: Beni çok şey mutlu edebilir. Kolay mutlu olabilen bir insanım. Mesela çilek yiyen tavşan videosu izlemek, tatlı yemek, sevdiğim insanlarla olmak, yazın serin bir balkonda oturmak, bir bebeğin gülüşü, deniz kum güneş, kitap okumak, pop müzik eşliğinde tırnak bakımı yapmak. Ama en mutlu denilen şeyi seçmek çok zor.

Aziz: Çilek yiyen tavşan videosu mu? 😂

Leyla: Hiç mi denk gelmedi? Sana favorilerimden göndereyim. Çok rahatlatıcı ve sevimliler.

Aziz: Tüm bu saydıklarının seni mutlu ettiğine eminim ama en çok mutlu edeni bekliyorum.

Leyla: Söyleyeceğim ama gülmeyeceksin?

Aziz: Söz. 

Leyla: Saçlarımın okşanması. Ne zaman kendimi üzgün veya huzursuz hissetsem annemin kucağına yatar, saçlarımı okşamasını isterdim. Beni bu hayatta daha mutlu eden başka bir şey yok sanırım. 

Annemi dört sene önce kalp krizinden kaybetmiştim. Artık saçlarımı okşayan biri yoktu. Batu'nun hiç saçlarımı okşayıp okşamadığını düşündüm. Bunu düşünmek bile komik geldi. Batu ile daha başka şeyler yapardık. Beni öperdi, sarılırdı ama saçlarımı hiç okşamazdı. Bunu söylesem muhtemelen gülerdi ve çocukça bulurdu. 

Aziz: Ama bu çok tatlı. Hayali bile huzur verici.

Aziz, çocukça ve saçma bulmadı.

Leyla: Peki neden bunu sordun?

Aziz: Seni tanımanın en iyi yolu diye düşündüm.

Leyla: Soulmate isimli bir uygulamada birini tanımak senin için bu kadar önemli mi?

Aziz: Herhangi birinden bahsetseydik önemli değildi. Ama sen herhangi biri değilsin.

Bir İntikam Meselesi | TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin