18.BÖLÜM"YANGINLAR VE YANANLAR"

162 19 0
                                    

18

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

18.BÖLÜM"YANGINLAR VE YANANLAR"

Kalp sağırdır bazen duymaz aklın ne dediğini. yürek bahardır yaşar en güzel duygulu mevsimleri, ya peki acı çok yalnızdır sadece kendi yandığı için mi?

gözlerimi yavaşça açtığımda odamın tavanı ile karşılaştım. duvardaki saate baktığımda sabahın beşiydi.

urfadan döneli iki gün olmuştu fakat sanki kendimi çok boş hissediyordum. kabus görmüyordum artık. o yolculuktan sonra kabuslarım kaybolmuştu. kötü karanlık rüyalar görmüyordum.

derin bir nefes alarak yataktan kalkıp ılık bir duş aldıktan sonra çalışma masama geçip biraz çizim yapmaya karar verdim.

urfadan döndükten beri arslan ile konuşmuyorduk. beni aramıyordu. ya da kapıma dayanıp beni bir yerlere götürmüyordu.

bundan memnun olmalıydım ama neden içim sıkılıyordu. onu neden görmek istiyordum. başımı iki yana sallayarak önümdeki kağıdıma odaklanmaya çalıştım ama olmuyordu.

aklımın içinden çıkmıyordu. derin bir nefes vererek ayağa kalkıp üstüme siyah bir kazak ve hırka giyerek telefonumu ve çantamı alarak odamdan çıkıp merdivenlerden aşağı indiğimde kimsenin uyanmaması için sesiz adımlar ile aşağı inip konaktan çıkarak bir taksi bulmaya çalıştım fakat görünürde yoktu. bu yüzden ayak ile yürümek zorundaydım.

yarım saatin sonunda şehir merkezine geldiğimde direk arslanın oturduğu siteden içeri girdiğimde güvenlik görevlisi beni tanıdı ve içeri girmemi izin verdi.

binanın içine girdiğimde asansöre binerek beklemeye başladım. asansör durduğunda indim. arslanın zilline bastıktan iki dakika sonra açıldığında karşımda arslan değil başka bir adam vardı.

"pardon kime bakmıştınız "dediğinde "şey burası arslan karademirin evi değil mi "dediğimde adam bu saate uyandırılmaktan rahatsız bir şekilde bakarak "hayır iyi günler "dedi ve kapıyı suratıma kapatığında ne öküzlerin olduğunu hatırladım. ama burası arslanın eviydi.

telefonumu çıkartarak arslanı aradığımda bir kaç dakika sonra açıldı.

"hazar "dediğinde "alo ben senin dairene geldim de burada başka bir adam kapıyı aç-"sözümü kesen o oldu"hazar ben gidiyorum "dediğinde durdum. gidiyor muydu. 

"ne "dedim şaşkınca." dairemden taşındım bir saat sonra buradan nevşehirden gideceğim "dediğinde bir an içim sıkıştı.

"peki neden "dedim aptal bir soru yönelterek. bana ne oluyordu. gitmek özgür biriydi.

"öyle olması gerekiyor. bunları telefonda konuşmayalım sana atacağım konuma gelir misin gitmeden seni göreyim."dediğinde nefes alamadım bir an.

"tamam "dedim telefonu kapatarak. gözlerimi kapattığımda derin bir nefes almaya çalıştım ama nefesim boğazımda düğümlendi.

asansöre binerek aşağı inip siteden çıkarak bana attığı kafeye geldiğimde cafede bizden başka kimse yoktu. karşısına geçip oturduğumda bana bakıyordu.

"beni kırmadığın için teşekkür ederim "dediğinde başımı salladım. gözlerime baktığında ona bakıyordum.

"ben gidiyorum biliyorsun "dediğinde gözlerine bakıyordum. biliyorum cümleler nefesimi kesti. peki neden?

"neden gidiyorsun "diye sorduğumda tek kaşını kaldırdı.

"bundan memnun olursun sanmıştım "dediğinde ona bakmaya devam ettim. tebessüm etti.

"olmadı yapamadım her şeyi daha çok mahvettim "dediğinde gözlerine bakıyordum. haklıydı. beni mahvetmişti. 

"gideceksin "dediğimde başını salladı. "artık seni rahatsız etmem "dediğinde ela gözleri doldu.

"ah birazdan uçağım kalkacak gitsem iyi olur kendine iyi bak hazar "dedi elini uzattığında elimi avuçlarına bıraktım.

gitmesini istemiyordum ama gitme de diyemiyordum.elimi bıraktığında arkasını döndüğünde gidiyordu. cafeden çıktığında kalbime giren sancı ile kendime geldim.

gidemezdi. beni böyle bırakıp gidemezdi. bu sefer olmaz, bu sefer olmaz.

ayağa kalkarak hızlı bir şekilde cafeden çıktığımda taksiye biniyordu."arslan "diye bağırdığında bana baktı. koşarak onun karşısına geçtiğimde bana bakıyordu.

"hiçbir yere gidemezsin "dediğimde taksinin kapısını kapattığında şoför ilerledi.

"neden peki beni burada tutacak ne var ki "dediğinde "ben varım "dediğimde güldü.

"beni sevmeyeceksin hiç bir zaman sana yaptığım için her şeyden pişmanım ama bana umut vermiyorsun şu kadar bir umudum olsaydı "dediğinde gözlerine baktım.

"arslan "dediğimde bana bakıyordu."hani bana şifa olacaktın yaralarımı saracaktın "dediğimde tebessüm ettim.

"hala da istiyorum ama buna izin vermiyorsun hazar "dediğinde gözlerindeki ela irisler kalbime batıyordu. ama acıtmıyordu bu.

"izin veriyorum gitme aptal herif "dedim boynuna sarıldığımda eğildi gülerek. elleri belimi bulduğunda"beni sadece sen iyileştirebilirsin yaralı şifacı seni de ben"dedim.

"seni sadece ben iyileştirebilirim beni de sen "dedi sözlerimi tekrar ederek.

**************************************************************************

AMA BUNLAR ÇOK FENALAR YAAAA. KJKJKJKJ OLM BEN NE TUHAF SAHNELER YAZIYORUM MANYAK MIYIM ESKİDEN DAHA  DEPRESİF YAZARDIM HEPSİ SİZİN YÜZÜNÜZDEN. NEYSE KURGU HAKKINDA DÜŞÜNCELERİNİZİ ALAYIM FİNALE İKİ BÖLÜM.



BIÇAK SIRTI-BXBHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin