11.BÖLÜM"KARŞILAŞMA"

199 23 8
                                    

11

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

11.BÖLÜM"KARŞILAŞMA"

Genç adam gözlerini camdan dışarıdan ayırmadan gün batımını izlerken nefes alamıyordu sanki. şirketine gelmiş fakat hiç bir şey yapmamış sadece gün boyu büyük camdan dışarı izlemişti.

tabi bir kaç yanında çalışan adamlarına haber vermiş hazarı bulmaları için fakat hazar hiç bir yerde yoktu. ölse bile cesedi görünürdü. hazarın ölmesi genç adamın yüreğini acıttı. bunu istemiyordu, farkında olmadan genç çocuğa aşık olmuştu fakat onu suya bıraktığı gün anılarında hep o kimsessiz annesi ve babası olmayan çocuk canlanmıştı.

öfke ile kalkıp zarar ile oturmuştu. onu amcası yengesi ve babaannesi büyütmüştü. babaannesi iki yıl önce vefat etmişti fakat yaşlı kadın'oğlumun babanın intikamını al ahımızı yerde bırakma 'demişti. nefret bütün hücrelerine işlemişti fakat kurak kalplere açan küçük bir tohum köklerini saldığında kocaman bir çınara dönmüştü. ama genç adam o çınarı elleri ile yakmaya çalışmıştı.

yaşanan her an geçmiş ve geleceğin kaderidir derdi amcası. o intikam peşinde değildi. çünkü biliyordu nefretin sadece insana zarar verdiğini.

kapı çaldığında gir komutu ile içeri giren adamlarına baktığında "arslan bey hazar bey halasının evinde yaşıyormuş "dediğinde derin bir nefes verdi."tamam çıkabilirsiniz "dedi adamlar çıkınca gözlerini kapatarak derin bir nefes verdi.

"sana şükürler olsun "dedi ayağa kalkarak ceketini alıp odadan çıktığında sadece tek bir şey uğruna çabalayacaktı. tekrar onu sevmesi uğruna çalışacaktı. çünkü bundan sonra hazarsız hayat ona cehennemdi.

çarşının içinde halam ile birlikte dolaştığımızda halamın zoru ile onunla birlikte alışverişe çıkmıştım. maksat hava almam içindi fakat ben yatağımda yatmak istiyordum. bedenim yorgundu ruhum daha beterdi. geceleri kabuslar görüyordum. nefesiz kalmış bir denizin içinde mahsur kalmış kabuslar bana arslanın emanetiydi.

nasıl toparlanırım bilmiyordum ama bunu yapmak zorunda olduğumu biliyordum. çünkü bunu yapmak zorundaydım. dalgın bir şekilde yürürken bir omuza çarptığımda kendime geldiğimde karşımda tanıdık yeşil gözlü beni kurtaran adam vardı. kadirdi adı galiba.

"merhaba"dediğinde tebessüm ettim zor olsada."merhaba nasılsın "dediğinde başımı salladım.

"iyiyi teşekkür ederim sen "dediğimde başını salladı"bende iyiyim toparlanmana sevindim "dediğinde gülümsemeye çalıştım.

"evet öyle oluyor "dediğimde başını salladı."ben seni daha fazla tutmayayım kendine iyi bak "dediğinde başımı salladım. "hoşçakal "dedim arkamı dönüp etrafa bakıp halamı aramaya çıktığımda bir bu eksikti.

kepenklerinin kapalı olduğu bir meydana geldiğimde etrafa bakarken birden karşıma çıkan ela gözler geriye doğru adımladım.

"senin ne işin var burada "dediğimde kaşlarımı çatmış ona bakıyordum.

"ben..."dedi yutkundu. o bir zamanlar aşık olduğum ama şimdi nefret ile baktığım gözlere çevirdim gözlerimi.

"ne hakla hala karşıma çıkıyorsun daha ne istiyorsun bende ölmedim diye kontrol mu etmek istedin bak"dediğimde başını iki yana salladı.

"hazar ben özür dilerim bunu yapmak istemedim "dediğinde alay eder gibi ona baktım.

"ama yaptın beni o karanlık suya hapsettin ben denizden değil korkularımdan öldüm "dediğimde gözlerinde yalvarma ve acı vardı.

"karanlıktan korktuğumu bile bile beni karanlığın kucağına bıraktın "dedim "hazar öldü arslan onu sen öldürdün "dediğimde bana doğru yaklaştığında geriye doğru gittiğimde durdu.

"bu gördüğün kişi hazar değil bir enkaz "dedim" sen bizi mahvettin "diye ekledim.

"çok pişmanım bunu sana yapmamalıydım biliyorum beni affettme, affettmeni istemiyorum çünkü bende kendimi affedemem ama sensiz de yaşayamam "dediğinde gözlerinde gerçek pişmanlığını görüyordum ama bu geçmişi yaşadıklarımı değiştiremezdi.

"bensiz bu zamana kadar nasıl yaşadıysan öyle yaşa çünkü ben öyle yapacağım sen artık yoksun "dediğimde "hazar "dediğinde "hazar öldü onu sen öldürdün ben güzüm sadece güz "dedim arkamı dönüp oradan uzaklaştığımda içimdeki yüreğimin kırık parçaları organlarıma batıyordu. ben güz olarak kalmıştım o günden sonra  fırtınadan sonra hazar güz dalkırandan güz dalkıran kalmıştı. sadece güz.

******************************************************************************************

OFFFF BE NASIL LAFINI SÖYLEDİ AMA GÜZ BANA GÖRE BİR ERKEK İSİMİ DE OLABİLİR SONUÇTA TERCİHLER VE RENKLER İSTİSNASIZ AYIR EDİLEMEZ. NEYSE BÖLÜM HAKKIND FİKİR ALAYIM.

BIÇAK SIRTI-BXBHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin