İDDİA

İDDİA-TAYFA

İddia kızı mı?

O da ne?

"Ne demek istiyorsun? İddia kızıda ne?"

"Bütün bunları sana açıklıyacağım. Ama önce buradan gitmemiz gerek . Okulda çok dikkat çekiyorsun."dedi ve beni çıkışa doğru sürüklemeye başladı. Bahçeden geçerken etrafıma baktım. Herkes kendi halinde gibiydi. Ama hala Gencer'i göremedim. Belki derstedir belki de hiç gelmemiştir.

Off . Hala neden onu arıyorum ki? Okuldan çıkınca az ilerideki şirin bir kafeye girdik. Elsa etrafına bakındı ve köşedeki boş yerlerden birine beni sürükledi. Masaya oturmamızla yanımıza garson geldi. İki nescafe istedi ve garsonun gitmesiyle boğazını temizledi.

"İlk önce kendimden bahsetmek istiyorum. Ben Elsa Seçkin. 20 yaşındayım. Geçen sene bir sebepten dolayı okulu dondurdum . Bu sene tekrar başladım . "

"Bunlarla benim sorumun arasında nasıl bir bağ var?" Tek kaşını kaldırarak bana baktı.

"Lafımı kesmezsen anlatacağım. "

Sadece başımı salladım devam etmesi için.

" Neyse. Geçen sene olanlardan söz edeyim.

Geçen sene başında tam 132 kiloydum."dediğinde şok geçirdim. Bu güzel zayıf bayan geçen sene gerçekten 132 kilo muydu?

Büyük ihtimalle şaşkınlıktan ağzım açılmıştı ki bana gülümseyerek baktı.

"Şaşırman normal. Bu günkü halime ben bile şaşırıyorum. Neyse bunun oluşumunda o tayfanın çok yardımcısı oldu. Tabi bir de psikolojik yönden zararlarıda. "

" O tayfa?"

" Gencer, Buğra, Nejat, Kerem ve Tuna..."

Gencer?

Tuna? Bunlar benim tanıdıklarım değildir umarım.

" Gencer ve Tuna derken yani ..kim bunlar?.. Sana ne yaptılar ki?"ne saçmaladım bilmiyorum ama eğer düşündüğüm kişilerde o zaman nasıl davranacağımı kestiremiyorum.
"Sabah arabasından indiğin çocuktan bahsediyorum. Onlar fazla tehlikeli. Seninle konuştuklatına göre iddia kızı sensin."
Ne diyeceğimi bilmiyorum. Tuna kuzenim abim dediğim Tuna'dan mı bahsediyoruz?
"Bana iddia kızını açıklar mısın? Ne demek bu?" Derken boğazında bir yumru vardı.
Garson yanımıza geldiğinde su istedim. Başını sallayıp gitti.
"Bak bunları sana anlatma nedenim.. sen iyi bir kızsın. Yani bana öyle geldin. Neyse sana demek istediğim Gencer Barış'tan ve onun grubundan uzak durman."
"Sana ne yaptılar?"
Suyum geldiğinde bir yudum suyundan aldım. Kahvem soğumak üzereydi ama aklımdaki soruların cevabını almadan içebileceğimi hiç sanmıyorum.
"O konu biraz uzun . "
"Sen anlat. Merak ettim"
"Ben okulula ilk geldiğimde karşıma Tuna çıktı. O zamanlar kilolarımla başım dertteydi. Bunu bildiklerinden hemen benimle uğraşmaya başladı. Okulun 2. günü okulumu dondurdum ve yurtdışında tedaviye başladım. Bu sene tekrar döndüm. Dediğim gibi insanlara psikolojik baskı yapıp onların değişmesini sağlıyorlar. Galiba şimdiki kurbanıda sensin. Zayıf noktandan seni vuracaklar. Seninle dalga geçecekler. Kendine dikkat et. "
Bunlar gerçek miydi?
Neden canım yanıyordu?
Tuna benimle dalga geçmek için mi yanımdaydı?
Her şeyden önce Gencer ve Tuna arkadaş mıydı?"
"Bak bunları sana söyleme nedenim onlara çok güvenme. Seni üzecekler."
Tam soru sormak için ağzımı açmıştım ki masamıza bir kız geldi.
"Elsa?Bu sen mısın?"
"Evet benim canım" dedi ve ayağa kalkarak kıza sarıldı.
Sarılma faslından sonra Elsa bana döndü.
"Tutku bu Begüm benim geçen seneki sınıf arkadaşım. Bu da Tutku sınıf arkadaşım." Diyerek bizi tanıştırdı.
"Tanıştığıma memnun oldum Tutku."
"Bende memnun oldum Begüm" dedim ve zorlukla tebessüm ettim. Aklımda daha çok soru vardı. Ben onlarla boğuşurken önümdeki soğumuş kahve havalandı ve yeni dumanı tüten sıcacık bir kahve geldi. İyi olmuştu.
Konuşmaya katılamıyordum. Arada başımı sallayıp onları dinliyormuş gibi yapıyordum.
Telefonum çalınca ona baktım. Tuna arıyordu.
"Efendim Tuna?" Dediğimde Elsa'nın bakışları bana döndü.
"Nerdesin Tutku?"
"Arkadaşımla oturuyorum."
"Arkadaş?"
"Evet."
"Galiba müsait değilsin. Sonra konuşuruz kendine iyi bak ."
"Sende."
Diyerek konuşmayı bitirdim. Offf aklım karıştı.
"Ben kalmayın artık. " diye ayağa kalkmıştı Begüm.
"Tamam canım görüşürüz. "
"Tanıştığımıza memnun oldum Begüm." Diyerek içten samimi gülümseyip elimi uzattım.
O da elini uzattı hatta yanaklarımdan öptü. Sevimliydi. Onun gidişi izledikten sonra kahvemden içmeye başladım. Masada sessizlik hakimdi. Aklımdaki soruları nasıl dile vuracağımı bilmiyordum. Ama sormak zorundaydım.
"Aklın karıştı biliyorum. Ne sormak istiyorsan sor. Elimden geldiğince yardım edeceğim. "
"Neden ben? Benim üzerime iddiaya girdiklerini anladım da benim zayıf noktam yokki.."
"Her insanın zayıf noktası vardır. Güzelsen yalnızlık senin en büyük eksikliğindir. Konuşkana sessizlik sessizde de kimsesizlik zayıf noktadır.
Mutlaka sana zararları dokunacak. Seni değiştirecekler." Aklım almıyordu artık.
"Ben kalksam iyi olacak. Kafam çok karışık."diyerek ayağa kalktım. Bir kağıda numarasını yazdı ve bana verdi.
"Aramak istersen..."
Elinden kağıdı aldım ve arkamı dönmemle kapıdan Gencer , Tuna ve birkaç kişinin daha girdiğini gördüm. Galiba bu o tayfaydi. Beni kandıracak olan tayfa...

Lys sınavına girecek herkese başarılar. İyi okumalar