İDDİA

İDDİA-GENCER..

Adını bilmediğim yabancının ablamlarını yanında ne işi var? Bir de sırıtıyor. Ben sana sırıtmayı gösteririm. Sezgin abi bizi masaya getirdiğinde o çocuk hala sırıtmasını kesmeden bir bana bir Sezgin abiye bir de belimdeki eline bakıp duruyordu. Sezgin abi ablamlara bir bakış atmış ve o çocuğu sormuştu. Ablam ise tanıtıma geçmişti hemen ." Bu Gencer. Tutku'yla aynı üniversitelermiş . Baya komik bir çocuk. " dedi gülümserken. Ablamı nadiren de olsa , içten gülümseyişlerinden bir tanesini daha görmüş oldum. Sezgin abi elini uzatıp tokalaştı. "Merhaba ben de Sezgin." Dedi ve ablamlara dönüp " Tutku'nun karnı acıkmış biz çıkıyoruz"dedi ve belimdeki eliyle masadaki çantamı ve ceketimi alıp bana verdi. Sezgin abimin söyledikleriyle yüzüm daha cok kızarmış ve üstüne üstlük bir de delici bakışlarla bana bakan Gencerle daha çok yerin dibine battığımı hissettim.
Gencer.. bence çok karizmatik bir isim. Kabul daha önce duymadığım bir isim ama ona yakışmış.
Tam kapıdan çıkarken Sezgin 'i bir kız durdurmuştu. Sezgin abi kıza döndüğünde gözlerinin parladığına yemin edebilirim. " Şebnem? Ne işin var senin buralarda?" Kıskançlık kokusunu sezmiştim. Kız utançla başını eğince Sezgin abi lafını toparlamaya çalıştı " Yani demek istediğim sen böyle yerleri sevmezdin . Seni görünce biraz şaşırdım ." Biraz mı dememek için kendimi zor tuttum . Kız kafasını kaldırım kızarmış yanaklar ve parlak koyu mavi gözlerle Sezgin abiye bakıyordu. Ama cidden kız çok güzeldi. Bir kere doğaldı. "Kuzenimin doğum günü ve burada kutlamaya karar vermişler . Onun için buraya geldim. Ve doğru biliyorsun ; böyle yerleri hiç sevmem . Şaşırman normal tabiki." Dedi ve gülümseyip arkasına kısa bir bakış atıp tekrar bize döndü . " Eğer işiniz yoksa tanıştırayım sizleri" Sezgin abi bana soru soran bakışlarla bakıyordu. Bu benim için kaçış biletim olabilirdi. "Sezgin abi sen git ben de hem karnımı doyurayım hem de temiz hava alayım "
Belime sarılan kollarla titreşim. Sezgin abi Şebnem geldiğinde elini çekmişti zaten . Kafamı kaldırmadan kulağıma yaklaşıp "Benim Gencer" dediğinde içim titremişti. Bir anda bir sıcaklık basıyor bir an donuyordum. Aynı anda olması mümkün muydu? Nefesini hala ensemde hissederken belimdeki elini çekti. Benden bir adım uzaklaştı ve Sezgin abiye dönüp " Ben Tutku'yla giderim. Sen keyfine bak ." Dediğinde Sezgin'in gözleri patlamıştı. Bana baktığında ise umudunu kırmamak adına tebessüm edip kafamı salladım. Gencer beni çekiştirirken duyabildiğim tek şey Sezgin abiden " İyi eğlenceler gencler!" Olmuştu . Bu meymenetsizle nasıl hem iyi hem de eğlenceli geçer ki zamanım ? Clupten çıktıktan sonra Gencer beni kenarda bekletmeye çalışınca ona ters ters baktım. " Ne? Karnın aç değil mi? Bekle biraz. Araba gelcek şimdi. " Arabaya gerek yok. Hatta sana da gerek yok. Ben kendim giderim dedim ve onun kolumu tutma çabaları arasında ilerleyerek caddeye ilerlemeye başladım. En sonunda kolumu sıkıca tutunca beni kendisine çevirdi ve hızımı alamayıp ona carptım. Ağzım açık bir şekilde ona bakınca onunla gözlerimiz buluştu. Yine o sıcak kahverengi gözler beni çöl sıcağında bıraktı. Neler oluyordu bana? Ellerim terledi ve bacakların titredi. Belki de kalbimin sesini duyuyordu. Çok yakın durduğumuz için olabilir miydi? Gözleri neden yüzümde geziniyor? Neden dudaklarımda durdu kahveler. Neden yaklaşıyor? Babam böyle pasta yapmayı nerden öğrendi?

Merhaba millet . Nasılsınız? Beni beklediğiniz için teşekkür ederim. Hatalarım varsa da kusura bakmayın , özür dilerim . İyi okumalar :)