I Surrender

172 13 16
                                    

Tanrısal bakış açısı

Toprağın en güzel tonlarında taçlandırılmış saçlarını ince kemikli eliyle kulağının arkasına alırken diğer elide bir sigara almak için arka cebine yöneldi. Bulunduğu ara sokaktaki hafif rüzgar güzel gencin kendini böyle cezalandırmasını engellemek içinmişcesine hızını hafifçe arttırdı. Genç elini rüzgara siper ederek sigarayı yaktı ve zehri çilek rengi dudaklarının arasına götürerek dumanın ciğerlerine inmesine izin verdi. Bu seferde dumanı dudaklarının arasından uçtu ve havaya karıştı. Genç sigarayı tekrar dudaklarına yerleştirdi ve bu gün çaldığı cüzdanların bulunduğu çantasını açarak içindeki tüm cüzdanları teker teker yokladı,paraların hepsini aldığından emin olunca da cüzdanları varilin içinde yanmakta olan ateşe bıraktı ve kuponunu çekerek ara sokaktan ayrıldı. Arkasına takılan siyah kapşonlu insanlardan henüz haberi yoktu,ya da en azından onlar öyle düşünüyordu. Kahve saçlı oğlan belki zayıf ve kısaydı ama aptal değildi kesinlikle aptal değildi sonuçta 8 yıldır böyle yaşıyordu, polislerden ve ya diğer suçlulardan nasıl kalabileceği öğrenmişti artık. Tekrar bir ara sokağa girdiğinde siyah kapşonlu adamlarda peşinden geldi. Ara sokakta kimseyi görmemeleriyle afallamışlardı adamları dahada şaşırtan şey üstlerine atlayan kısa boylu bir gençti. Kahveli üstüne atladığı adamın üstünde gülen surat bulunan maskesini düşürmüş ve kapşonunu açarak yüzünü tamamıyla ortaya çıkarmıştı. Yeşil gözler karanlıkta bile kendini belli ederken ufak bir at kuyruğu yapılmış uzun kirli sarı saçlar hafifçe dağılmıştı. Düzgün yüzü ve hafif çilleri ile bu çocuk gerçek hayatta yaratılmış bir başyapıt gibiydi. Kahve saçlı çocuğun karşılaştığı manzara onu duraklatırken karnına gelen tekmeyle geri sıçramış ve sarışın çocuğun kalkmasına izin vermişti. Karşısındaki iki cüsseli gence baktı eğer dönüşmeye devam ederse işin sonunun yenilgi olacağını biliyordu. Yarım ağız sırıtarak duruşunu düzeltti ve zarif ellerini havaya kaldırdı kahve saçlı oğlan. Çilek rengi dudaklarını aralayarak mükemmel ingiliz aksanıyla konuştu:
"Teslim oluyorum."

Dream'in bakış açısı

Sapnap ile okulun bulmamızı istediği çocuğu bulmak için yola koyulmuştuk. Daha sonra aradığımız çocuğu görmemle duraksadım ve benim duraksamamla arkamdan gelen Sapnap hafifçe bana çarptı ve oda durdu. Bana ne olduğunu soran bakışlarla bakarken başımla önümüzdeki kısa boylu çocuğu işaret etmemle oda çocuğu fark etti ve kapşonlarımızı takıp çocuğu takip etmeye başladık. Çocuk bir süre sonra bir ara sokağa girdi ben ve Sapnap'de onu yakalama umudu ile ara sokağa girdik. Girdiğimizde orda kimseyi bulamadığımız için bir süre afalladık sonra üstüme çöken hafif ağırlık ile ben daha ne olduğunu anlayamadan yere yığıldım. Üstümdeki benden küçük bedene baktım üstüme aniden atlamasıyla hem maskem düşmüş hemde kapşonum açılmıştı bu yüzden yüzünü çok net görebiliyordum. Her bir teli toprağın o mükemmel rengiyle taçlandırılmış yumuşak ve ipeksi saçları ve biri saçlarıyla aynı renk diğeri ise okyanusu kıskandıracak kadar mavi gözleriyle bu çocuk bir tanrı gibi duruyordu. Bir süre gözlerine daldığımda Sapnap'in yüksek sesle "Lanet olsun" diye bağırmasıyla kendime geldim. Yerdeyken ayaklarımı geriye çekip onu tekmeleyerek üstümden attım ve geriye zıplayarak ayağa kalkıp pozisyon aldım. Ben onu tekmelediğimde oda geriye savrulmuş ancak çevik bir parande atarak düşmekten kurtulmuştu. Bir süre o durumda kalıp bizi sürdü daha sonra duruşunu bozup o harika ingiliz aksanıyla konuşmaya başladığında bir yandan ellerini havaya kaldırdı."Teslim oluyorum". Sapnap ve ben ona temkinli yaklaşıp birer kolundan tuttuk ve onu ana karargahı götürmek için karargahı bize göndermiş olduğu arabaya bindirdik. Arabaya bindikten sonra sapnap sürücü koltuğuna bende yanındaki koltuğa oturdum ve arabayı çalıştırdık. Sapnap arabayı sürerken ben konuşmaya başladım.

Dream- Eminim seni neden buraya getirdiğimiz merak ediyorsundur.

George- ...

Dream- Öncelikle sandığının aksine biz polis falan değiliz. Biz Lostrage Suçlular Eğitim ve Öğretim Lisesinden geliyoruz,orası özel bir yerdir,bizim gibi suçlu gençler bulunur bu liseye alınır ve belli bir süre eğitim gördükten sonra da ajan olarak çalışırız. Sende bu lise tarafından kabul gördün yani oraya gidecek ve bizim gibi ajan olacaksın. Sorun varmı?

Trouble School {dream smp karışık ship kitabı}Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin