十七

1.1K 137 70
                                    

"Ji-On Yoongiler gelmek üzere sofrayı kuralım

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

"Ji-On Yoongiler gelmek üzere sofrayı kuralım." Se In elindeki tabaklar ile masaya ilerlerken Ji-On bıkkın bir şekilde kafasını salladı ve uzandığı koltuktan hafif genleşti. Bütün gün çalışmıştı ve şimdi yeni oturmuşken Yoongi'nin annesi sofrayı kurmasına yardım etmesine istiyordu. En azından kendisine biraz insaf gösterebilirdi. Se In eli dolu bir şekilde masaya gelirken elindekileri dizdi ve sinirle elini beline yerleştirerek koltukta uzanan omegaya bakındı. Omega hiç oralı olmuyordu ve gözlerimi yummuş bir şekilde bekliyordu.

"Ji-On bana gelip yardım etmelisin."

Ji-On sinirle gözlerini sinirle açtı ve öfkeli nefesini dışarı verdi. Oflayarak ayağa kalktı ve mutfağa doğru ilerledi. Mutfakta yine o balık kokusu vardı ve her gün bu pişen yemekten artık soğumuştu. Bir eliyle burnunu tutarken diğer eliyle koca balık tabağını alıp masaya doğru götürdü. "Tanrım her gün neden balık yapmak zorundayız." Ji-On elindeki tabağı ortaya koyarken Se In ona acınası bir bakış attı. Bu aralar bu çocuktan gıcık olmaya başlamıştı. Çünkü sürekli her şeye bir itiraz ediyordu. Eh Yoongi ile eş olacakları belli olunca tavırları doğal olarak değişti.

"Bu aralar neden her şeye itiraz ediyorsun anlamadım." Se In elindeki demirden çubukları masaya yerleştirirken Ji-On omuz silkti ve koltuğa oturdu. Se In artık ona bir şey demeden mutfaktan suyu getirdi. Bir yandan aklı Jimin'deydi. Bu kadar uzun saate kadar gelmediyse Yoongi ile aralarını düzelttiğini düşünüyordu. Belki de bütün gün vakit geçmiş olabilirler hatta Yoongi omegayı kasabasını gezdirmişte olabilir. Se In düşünceleri ile gülümserken kapı çaldı ve heyecanla kapıya doğru ilerledi. Ama Ji-On ondan önce davranarak koşarak kapıya gelmiş ve gülümseyerek açmıştı.

"Yoongi sonunda geldin. Seni çok özledim." Ji-On kapıdan girmiş olan alfaya sıkı sıkı sarılırken alfada ona karşılık veriyordu. Se In ona göz devirdi ve masaya doğru ilerledi. Yoongi omegadan yavaşça ayrılarak saçlarını okşadı ve belinden tutarak içeri doğru gitmişlerdi.

"Bugün çok yorulmadın değil mi?" Ji-On masaya Yoongi'nin tam yanına otururken hala ellerini bırakmamıştı. Yoongi'nin annesi ile oğluna üzülerek bakıyordu. Birden bire gözleri Jimin'i ararken yavaşça masadan kalktı ve etrafına bakındı. Gözleri kapıya değdiğinde Jimin'in içeri girmediğini fark etti. Ya da hiç gelmemişti. Şaşkınca kaşlarını çatarken Yoongi annesinin tedirginliğini anlamış olmalı ki kaşlarını çatarak ona bakıyordu.

"Yoongi? Jimin nerede?" Se In endişe içinde Yoongi'e bakarken alfa elini saçlarına daldırıp kaşımıştı. Annesi Jimin'i kendisine sorduğuna göre Jimin hiç eve gelmemiş miydi?

"Ne yani Jimin eve gelmedi mi?" Yoongi şaşkınca ayağa kalktığında durumu anlamayan Ji-On'da ayaklandı. Se In ve Yoongi birbirine dehşetle bakarken nerdeyse kadın ağlamak üzereydi. Oğlunun omegaya sahip çıkmaması artık onu çok üzmeye başlamıştı. Onu bu kadar önemsememesi artık dayanacak kadar değildi.

pheromone ㄨ yoonmin ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin