二十一

1.2K 137 125
                                    

Sofrada büyük bir sessizlik vardı

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Sofrada büyük bir sessizlik vardı. Hiç kimse tek kelime dahi etmiyordu. Sadece tabak sesleri ve çiğneme sesleri ile dolup taşıyordu. Jimin kimsenin konuşmadığını bilerekten o da sessizce yemeğini yiyordu. Ama hâlâ kızgınlığı geçmemişti ve yüzünden terler boşalıyordu. Bunu Se In'e demeden önce hasta olduğunu zannetti çok tedirgin olmuştu. Sonradan kızgınlığına girdiğini söylediğinde buna çok sevinmişti ve Yoongi'nin kabul etmesi onu daha da mutlu etmişti. Evet belki kızgınlığında dokunulmakta kalmaz Yoongi'nin daha fazla ileri gitmesini istiyordu. Eğer onu eşi yapabilirse artık bir alfası olabilecekti. Ama bir yandan da Ji-On'a üzülüyordu. Yıllarca omega Yoongi'yi beklemiş ve Jimin bir günde onun karşısına çıkıp alfayı elinden almış gibiydi. Jimin bu konuda kendisini çok rahatsız hissediyordu. Hatta arada gidip geliyordu. Yoongi'nin odasına gelmesini bile istemeyecek duruma gelmişti bu düşünceleri yüzünden.

Jimin gözlerini istemsizce Yoongi'e çevirdiğinde onun bakışlarını yakaladı ve biraz şaşırmıştı. Alfa ona bakarak bir şey düşünüyordu fakat Jimin kendisine bakınca düşünceleri birden yok olmuş ve kafasını hızla çevirerek gözlerini kaçırmıştı. Yoongi yemek boyunca sadece düşünmüştü. Belki de sofranın sessiz olması bu yüzdendi. Lider sofrada konuşmuyorsa kimse tek kelime dahi etmezdi. Evet bu saygı çerçevesindeydi. Bu ailesi bile olsa kural kuraldı. Ama Yoongi kendini lider olduğu için beğenmişlik yapmazdı. Kendini üst seviyelere asla çıkarmazdı. Oysa kasabasında liderler her zaman üsteydi ve herkes lidere hizmet ederdi. Yoongi buna izin vermezdi. Kasabasında üstünlük diye bir şey olmazdı. Gelecekti lider bu şekilde devam edecekti bilmiyordu ama onun da bu şekilde olmasını isterdi.

Yoongi yavaşça tabağını eline alarak ayağa ve sandalyesini geriye itince herkesi gözü alfa ile buluştu. Jimin de dahil. Küçük omega sadece geceyi heyecanla bekliyordu. Alfanın gelip gelmeyeceğini çok merak ediyordu ama kendisine geleceğini söylemişti. Yoongi eğer bir şey söylüyorsa onu kesinlikle yapardı fakat bu konuda biraz kararsızdı. İlk defa bu kadar arada kaldığını hissediyordu.

''Herkese afiyet olsun.'' Yoongi masadan uzaklaşırken gözleri istemsizce omegaya kaymıştı. Jimin alfanın kendisine baktığında heyecanla kafasını eğmiş ve tabağına gömülmüştü. Daha tabağının yarısı duruyor ve zar zor yiyordu. Se In buradaki herkese çok kızardı. Herkesin tabağını bitirmesini söylerdi. Eğer bitmezse bile onu mutlaka gün içinde yemesi gerekirdi. İsraf olacağını söylüyordu ve çok tutumlu bir kadındı. Patatesin kabuklarını bile incecik soyar ve hatta patatesin kabuklarıyla da çorba yapardı. İnkar edemezdi Jimin. O çorbayı çok severdi.

''Şey bende doydum.'' Jimin mutfağa sırf alfa için giderken sandalyeden kalkmıştı. Herkesin gözü omeganın bitmemiş tabağındaydı. Se In ile göz göze geldiğinde kocaman yutkunmuştu omega. Se In kaş göz işareti ile tabağı işaret ediyordu. Jimin yalvaran gözlerle Se In'e baktığında mutfakta olan alfayı işaret etmişti. Se In Jimin'in ne dediği anlasa da izin vermedi ve masaya oturması için işaret verdi.

pheromone ㄨ yoonmin ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin