二十四

1.2K 119 85
                                    

"Jimin bebeğim soğanları bu sefer dikkatli doğru olur mu? Elini kesme

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

"Jimin bebeğim soğanları bu sefer dikkatli doğru olur mu? Elini kesme." Se In gülümseyerek yanında duran bedene baktığında kocaman gülümsedi. Jimin elindeki soğana bakarak derin bir iç çekti gözünden akan yaşı kolu ile silerek dikkatle doğramaya başladı. Bugün Ji-On kendilerine yardım edemeyecekti. Ji-On'un babası Kim Doug Yo gelecekti. Onun için bir kaç hazırlıklar yapılıyordu. O yüzden bugün de Jimin ile Se In el koymuştu. Aslında Ji-On'un gelmemesi ikisinin işine gelmişti. Ne de olsa onun yanındayken ikisi de rahat rahat konuşamıyorlardı. Aslına bakarsan şimdi de pek konuşamıyorlardı çünkü Yoongi sabahtan beri yanlarındaydı. Masanın yanına oturmuş gizli gizli omegayı izliyordu. İlk önce tüm olanları annesine anlatmayı düşünüyordu ama bir türlü lafı geveleyemeyip söyleyemiyordu.

"Yoongi tatlım sen ne zaman avlanmaya gideceksin? Yoksa akşama kadar başımızda mı oturmayı planlıyorsun?"

Yoongi daldığı konudan uzaklaşarak hızlıca kendine geldi ve boğazını temizledi. Şimdi söylemenin tam zamanı olduğunu düşündü ve hemen toparlanarak annesine bakındı. O sırada Jimin ile göz göze gelmişti ve Yoongi daha fazla uzatmanın bir anlamı olmadığını düşündü. Ne kadar erken söylese o kadar iyiydi.

"Anne ben, Jimin..."

"Ah ben hemen dışarıdan un getireyim." Se In oğlunun sözünü yarıda kestiğinde hızlıca mutfaktan çıktı ve Yoongi gergin nefesini dışarı verdi. Beden hep söylemek için kendini toparladığında sözü kesiliyordu? Yoongi artık pes edecek duruma gelmişti. Jimin'in de bu konuda yardım etmesini bekliyordu.

"Tanrım yine söyleyemedim." Yoongi sesli bir şekilde mırıldandığında Jimin buna kıkırdamaya başladı ve elindeki soğanı bitirerek tabağa koydu. Yoongi kaşlarını çattığında yavaşça masadan kalkarak Jimin'in arkasına geçti. Omega boynunda hissettiği nefes ile irkilmiş ve gözleri kocaman olmuştu. Hızlıca kapıya bakarak birinin gelip gelmediğini kontrol etti. Kimse yoktu. Özellikle Ji-On her yerden çıkabilirdi.

"Neden gülüyorsun? Komik mi?" Yoongi yavaşça ellerini omeganın beline koyarak arkadan sarıldı ve burnunu Jimin'in boynuna sürttü. Jimin olduğu yerden irkilerek dişini alt dudağına bastırdı. Sabah onunla o kadar güzel bir şekilde uyanmıştı ki hiç uyanmamayı dilememişti. O yatakta bütün gün ona sıkıca sarılarak geçirmeyi istemişti. Sonuçta ona ait olması için bir huzur veriyordu.

Jimin boynunda ki dudaklar ile huylanarak kıkırdadı ve hafif boynunu büktü. "Evet Hyung komik."

Yoongi sırıtarak omeganın karnını okşayarak boynundaki kokuyu içine çekti. Artık o kadar rahattı ki sonunda gerçek omegasını bulmuştu. Tanrı onu o gün yaralı ederek Jimin'in evine getirmişti. Bu şans değildi tamamen kaderdi. Onu geçte olsa karşısına çıkarmıştı. Yoongi hissediyordu doğru bir karar verdiğini ve kızgınlığı da oldukça güvenmişti. Omegayı hayal kırıklığına uğratmayacaktı çünkü onu yeterince çok üzmüştü.

pheromone ㄨ yoonmin ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin