十八

1.2K 135 128
                                    

Alfa merdivenlerden hızlı adımlarla inerken kahvaltının hazır olduğunu gördü

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Alfa merdivenlerden hızlı adımlarla inerken kahvaltının hazır olduğunu gördü. Kahvaltıyı yapacak bir zamanı bile yoktu. Bir an önce Jimin'i bulması gerekiyordu. Zaten korkuda geceyi zor geçirmişti. Hissediyordu alfa, omeganın en tehlikeli bir yerde beklediğini. Hala bez parçası elindeydi ve onu sıkıca tutuyordu. Gece boyunca onu elinden bırakmamıştı bile. Bütün gün koklayarak kendisini rahatlatıyordu. Evet omega yanındayken kokusunu aldığı için çok rahattı fakat o yanında olmadığı için kokusu da kaybolmuştu.

Yoongi hızlı adımlarla kapıya doğru ilerlerken Se In ve Ji-On alfaya şaşkınca bakıyorlardı. Onlar kahvaltı için Yoongi'yi bekliyorlardı masada fakat hiç masaya bile bakmadan kapıya ilerlemişti. Se In hafif gülümsedi ve heyecanla ayağa kalkarak ellerini önünde birleştirdi. ''Yoongi kahvaltı yapmıyor musun tatlım?''

Yoongi ayakkabılarını ayaklarına geçirirken hızlıca kapıyı açtı ve duyacakları şekilde mırıldandı. ''Jimin kayıpken nasıl kahvaltı düşüneyim.'' Bu dediğini duyan Ji-On elini yumruk haline getirerek avucundaki çubukları sıktı. Oysa Ji-On dünkü olanlar için Yoongi'yi sakinleştirmek için ona çok güzel kahvaltı hazırlamıştı. Ve bu kahvaltı sayesinde ise araları bir tık daha yakınlaşabililerdi. Ji-On'un tüm planları suya düşmüştü ve bu durumdan Se In'ın oldukça hoşuna gitmişti. Oğlunun Jimin ile yakınlaştırması içinde Ji-On'u Yoongi takmaması lazımdı.

''Ama Yoongi tüm bunları senin için yaptım.'' Ji-On dolu gözlerle ve büzülen dudakları ile alfanın karşısına geçti. Yoongi derin bir nefes aldı ve karşısındaki bedene bakındı. Onu öpmek için adım atmıştı ki geri vazgeçerek eski yerine geçmişti. Artık aklı o kadar karışmıştı ki kafayı yiyecekti neredeyse. Bütün gece Jimin için endişelenirken Ji-On ile de yakınlılığı artık kafayı sıyırmasına neden oluyordu. Arada kalmıştı artık.

''Ji-On üzgünüm Jimin'i bulmam lazım. Başka zaman tekrar yaparsın.'' Yoongi elini karşısındaki omeganın saçlarına getirerek okşadı ve onun gülümsemesine yardımcı olmuştu. Jİ-On hemen bu durumdan yumuşamış ve utanarak vücudunu iki yana sallamıştı.

''Peki kendine dikkat et.'' Ji-On alfanın yanağına küçük bir öpücük kondurarak geriye doğru çekildi. Yoongi ona istemeyerek gülümsedi ve kapıyı açarak dışarı çıktı. Gergin nefesini dışarı verirken alnındaki teri koluyla sildi. Aşırı gergindi. Omegayı bulduktan sonra kendisini affedecek mi affetmeyecek mi diye çok merak ediyordu. Şuan sadece tek düşünmek istediği şey omegayı bulabilmekti. Onu bulduktan sonra uzun uzun konuşup aralarındaki meseleyi halledecekti.

Yoongi sürüsü ile ormana doğru ilerlerken bir yanda da etraflarına bakmayı ihmal etmiyorlardı. Kasabadan çıktıklarında Yoongi daha önce omega ile geçtiği yollardan sürüsü ile geçmişti. Yoongi buraları çok net hatırlıyordu. Aklına onunla olan anıları canlanmıştı yine. Omega ile nehirde öpüştü an aklına işlemiş ve kalbi istemsizce hızlanmıştı.

''Yoongi! Bez parçasını tam burada bulduk.'' Yoongi'e seslenen sürülerden biri alfaya, omegadan düşen bez parçasını bulduğu yeri gösterdi. Yoongi alfanın dediği yere gelerek etrafına bakındı. Görünebilecek hiç absürt bir şey yoktu. Avucundaki bez parçasını çıkardı ve tekrar burnuna yaklaştırdı. Kokusunu ciğerlerine kadar çekti ve yumulu olan gözlerini araladı. Yavaş adımlarla önden ilerlerken bir şey fark etti. Yavaşça gördüğü şey üzerine kaşlarını çatarak eğildi ve kocaman yutkundu. Yerde bulduğu soyulmuş dal parçasını alarak şaşkınca bakındı. Bunu Yoongi omega ile karşılaştığı kulübede çok yapardı. Jimin'in bunu yaptığını çok iyi biliyordu. En ince ayrıntılar bile alfayı rahatlatıyordu.

pheromone ㄨ yoonmin ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin