Emre Aydın - Beni Vurup Yerde Bırakma
Fatih'e,
Şu an bir uçaktasın ve üniversiteyi okuyacağın şehre doğru gidiyorsun. Ruhlarımız arasındaki mesafeyle bedenlerimiz arasında mesafe aynı olacak artık. Sen benden çok uzaklara gideceksin çünkü.
Hani bir yanım istiyor ki gittiğin yerde aklın bende olsun, bir kızla tanışma, onu sevme, beni sev. Ama yeni bir hayatın olmalı. Bu sene çok zor şeyler yaşadın. Sınav senendeki stres yetmezmiş gibi bir de bunun üstünde sevgilin seni terk etti. Başka bir yerde yeni bir hayata başlamaya ihtiyacın var.
Seni çok seviyorum. Lütfen bunu hisset, sevgim ihtiyacın olduğu her an seninle. Belki haberin yok ama olsun, ihtiyacın olursa diye... Aslında bir daha düşündüm de inşallah ihtiyacın olmaz.
Ben sevilmeyi çok istedim, Fatih. Ama sen beni sevmedin. Sana kızmıyorum bunun için, keşke boş yere üzülmeseydim diyorum. Keşke o kıza gülen gözlerin içimi boş yere acıtmasaydı. Keşke seni hak etseydi. Ama elden bir şey gelmez.
Sokakta Melis'le yürürken karşılaştığımız günü hatırlıyor musun? Biz okuldan kaçmıştık ve sana rastlamıştık. Sen kaşlarını kaldırarak yanımıza gelmiş ve bizi bir güzel azarlamıştın. Sen de okuldan kaçmana rağmen...
Vedalaşırken Melis'in saçlarını karıştırmış, benim de gülümseyerek burnumu sıkmıştın. Hâlâ o günü düşündükçe tebessüm ediyorum. Şu an bile yüzümde bir tebessüm var ama gözlerim hafiften sulandı. Neden bu kadar duygusalım bilmiyorum. Dün gece de yatarken fotoğrafına bakarak ağladım.
Çok korkuyorum ben. Bir gün sana olan bu temiz sevgim biterse diye çok korkuyorum. Çünkü içimde bir daha kimseyi böyle sevemeyecekmişim gibi bir his var. Ama senden karşılık almayacağımı da biliyorum. Bunu umut ediyorum, bekliyorum ama içten içe karşılık almayacağımı biliyorum.
Sen benim kalbimin başına gelen en güzel şeysin. Bana bu hisleri tattırdığın için sana ne kadar minnettar olsam az. En azından bir gün ölürsem hiç âşık olmadan ölmüş olmayacağım. Bu deneyim acı verici ama ben bunları yaşadığım için minnettarım. Çünkü dünyayı daha güzel görmemi sağladın sen. Beni sevmedin ama kendimi sevmemi sağladın.
Teşekkür ederim, Fatih. Her şey için. Bana gülümsediğin için, hayatıma girdiğin için teşekkür ederim.
Seni seviyorum, bunu sakın unutma.
Sonradan eklenen not
Bu satırları okurken gülümsedim, 17 yaşındayken ne kadar masummuşum böyle. İnandırmışım kendimi bu hislerin hiç geçmeyeceğine. İçin rahat olsun, Fatih. Geçti hislerim. Unuttum seni. Nasıl unuttuğumu bile fark etmedim. Zaman her şeyin ilacıymış dedikleri doğru olsa gerek. Seni görmemek, bana seni unutturdu.
Yine de teşekkür edeceğim. Sana hislerimi hiç söylemedim ama anladığını biliyordum. Bence anlamıştın, anlamamak imkânsızdı. Çok belli ediyordum. Yine de beni bilerek kıracak hiçbir şey söylemedin de yapmadın da. Çok dikkatliydin. Yüreğin çok güzeldi. Teşekkür ederim, bana kattıkların için.
Şu an dönüp baktığım zaman aslında seni sevmeyi, sandığımdan çok daha uzun zaman önce bıraktığımı anlıyorum. Sen gittikten sonra bir süre seni özledim. Ama bir süre sonra seni seven kendimi özlemişim ben. O hisleri, o heyecanı yaşamayı özlemişim. Kalbime canlı hissettiriyordu çünkü. Bana canlı hissettiriyordu.
Sanki normal bir insanmışım gibi.
Hep güzel şeyler yaşa, Fatih.