Hyunjin: Ya! Neden hemen çıktınız ki? Hani birlikte yemek yiyecektik?
Jisung: Aynen Karımı paramparça ettiniz!
Seungmin: ayh sanki hiç yapmadığımız bir şey. Gelin yurda ben size yemek yaparım
Bang: Sen?
Jeongin: Sen?
Felix: Sen?
Chang: Sen?
Seungmin: Bazen sizi öldürmek istiyorum...
Evet ben?Minho: kalsın
Aç olmak zehirlenmekten iyidirSeungmin: Sana bir menü hazırlarım ağlarsın
Minho: Aynen karın ağrısından oturur ağlarım
Felix: Seungmin, bir aşçıya kafa tutuyor
Jeongin: Bu çocuğun özgüveni...
Seungmin: Ya ne aşçısı sizde
Bizim minho işte
Üstelik ciddiydim
Gelin size yemek hazırlayacağımHyunjin: çiftimi görmek için geliyorum
Yemek bahaneSeungmin: Sen gelme o zaman
Hyunjin: terbiyesiz
Jisung: sen başla yapmaya sabaha anca yetiştirirsin
<~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~>
"Özür dileyeceksiniz!"
Seungmin, ikinci tabaklarını isteyen üyelere, istediklerini verirken söyleniyordu.
"Doğru söyle minho hyung, yardım ettin ve tüm övgüleri ona mı bıraktın?"
"Ben o kadar iyi kalpli miyim?"
"Söz konusu Seungmin olunca yumuşarsın diye düşünmüştüm."
Seungmin milyonuncu kez göz devirirken, bardak almak için mutfağa yöneldi.
"Resmen sınanıyorum bunların yanında..."
"Kendi aralarında eğleniyorlar bırak keyiflerine baksınlar."
Seungmin, bardak almak için uzandığı esna da belinde hissettiği elle irkildi. Minho da bardak almaya çalışıyordu. Bu yüzden de elini beline atmıştı. Biraz şaşırsa da ,tabi biraz da utanmıştı, belli etmemeye çalıştı ve bardağını aldı.
"Ben almaya gelmiştim. Söyleseydin alırdım."
"Fırsattan yararlanayım dedim."
<~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~>
2 gün sonra(Grupça tatil için haber bekliyorlar)
Jeongin: Ne yaptınız kabul edildi mi?
Jisung: beklemekten götüm çıktı nolur artık belli olmuş olsun
Seungmin: Bang hyung ses ver
Bang: Çocuklar hazırlanın
1 haftalığına avusturalyaya gidiyoruzFelix: NEEEEEEE
Seungmin: GİDİYORUZ!
<~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~>
"Tamam...felix, seungmin, minho hepimiz tamamız."
Telefonlarıyla uğraşan üyeler, tek tek mal mı bu bakışlarıyla bang chan'a baktılar.