Bu sırada diğerlerinin yanımıza geldiğini fark etmemiştim. Jay öksürdü, hemen elimi çektim. Sunoo bana yan gözlerle bakıyordu. Niki'yse kimse umurunda değildi, şu an çok mutlu gözüküyordu. Jay,
— Olur dediler.
Dedi. Tamam anlamında kafamı salladım. Jay'de
— Tamam, yarın görüşürüz.
Dedi ve stüdyodan çıktı. Jake bana bakıyordu, bende yanlış anlamaması için dua ederek Sunoo'ya bakıyordum. Hâlâ aynı yüzle bana bakıyordu. Niki,
— Eve gitmiyor muyuz?
Diye sordu. Sunoo bana bakmayı kesti. İçimde tuttuğum nefesi serbest bıraktım. Sunoo tamam anlamında kafasını salladı, bana tekrar bakıp
— Biz gidiyoruz.
Dedi ve Niki'yle beraber dışarıya çıktılar. Jake de,
— Bizde mi gitsek Hyung?
Dedi. Ona baktım, tamam anlamında kafamı salladım. Birlikte çıktık, eve doğru yol aldık.~~~~~
Evin kapısını açtım ve Jake içeriye daldı. Gülmeden edemedim. Bende içeriye girdiğimde koltukta uzanmış yatıyordu. Önüne geçtim ve çömeldim.
— Bir kaç kere oynadın da bu kadar yoruldun! Bakalım ilerleyen zamanlarda ne yapacaksın?
Dedim. Jake güldü. Aklıma dün akşam konuştuklarımızın geldi bu yüzden yüzüm düştü. Jake bunu fark etti,
— Ne oldu Hyung?
Diye sordu. Ona baktım, söylemek ve söylememek arasında kalmıştım. Ama ne yaşadığını da merak ediyordum. Bu yüzden,
— Dün akşam konuştuklarımız geldi aklıma. Bana her şeyi anlatacaktın.
Dedim. Jake'inde yüzü düştü, uzandığı yerden kalktı ve oturmaya başladı. Bende onun yanına iliştim. Jake bana doğru döndü, bende ona doğru döndüm. Tanıştığımız ilk gün aklımdan hiç çıkmamıştı,
— Pekala tanıştığımız ilk günden başla lütfen.
Dedim. Jake yutkundu, yere baktığı için yüzünü görmemiştim. Kafasını kaldırınca gözlerinin dolduğunu fark ettim.
— Tamam. O gün ailem kavga etmişti. Babam evi terk etti o gün. Annemde bu yüzden beni suçladı. Bana demediği söz bırakmamıştı. Dayanamayıp ona bağıracakken telefonu çaldı. O ona koştu bende dışarı. Ondan sonra senle tanıştım.
Dedi. Düşündüğüm gibi ailesiyle sorunlar yaşamıştı. Ona sarıldım, ağlayacak gibiydi. Aklıma bir gün sonraki yüzündeki yara bandı ve okuldan soru koşuşu geldi. Onu da soracaktım. Ama şu an Jake'e sarılıyordum. Biraz sonraya bırakabilirdim. Onun yerine Jake konuşmaya başladı,
— Ertesi gün sana yalan söylemiştim Hyung, üzgünüm. Annemi sinir etmiştim, bu yüzden bana tokat atmıştı yanlışlıkla tırnağı yüzümü kesince bana yara bandı vermişti.
Dedi. Ağlamaya başlamıştı, sesi titriyordu. Yine de konuşmaya devam etti,
— O gün okuldan bana haber verdiler annem evde ölü bulunmuştu, bu yüzden koşarak eve gitmiştim. Annemin ölümü yüzünden babamda eve gelmişti. Ve annemin ölümünden beni sorumlu tuttu. O günün akşamı o yüzden eve bakıp anlatmak istememiştim.
Dedi. Gözlerim fal taşı gibi açılmıştı, küçücük çocuğu habire yapmadığı şeyler yüzünden suçlamışlardı. Ona daha da sıkı sarıldım. Jake hıçkırarak ağlamaya başlamıştı. Ağlamasını dindirmem gerekiyordu,
— Tamam, Jake. Geçti artık ben varım ve sana asla böyle bir şey yapmayacağım.
Dedim. Jake'in hıçkırıkları sona ermişti fakat ağlamaya devam ediyordu. Benden uzaklaştı, burnu pembeleşmişti aynı küçüklüğünde olduğu gibi. Kızarmış gözleriyle bana baktı ve gülümsedi. Ne kadar acı çekiyor olsa bile gülümsemeyi beceriyordu. Ona geri sarıldım. O da bana sarıldı.
— Üzgünüm.
Dedim. Jake,
— Sorun değil, eninde sonunda sana bunları anlatacaktım.
Dedim. Bir şey demedim, Jake geri çekildi. Ağlaması sona ermişti. Dizlerimin üstüne yattı, gülümsedim. Saçlarını karıştırıp, kafasını sevmeye başladım. Jake gözlerini kapattı. Onu izledim. Jake gülümsedi,
— Yine beni izliyorsun Hyung!
Dedi. Hemen kafamı kaldırdım, Jake kıkırdamaya başlamıştı. Bende gülüyordum, yine suç üstü yakalanmıştım.Biraz sonra Jake uyuya kalmıştı. Ona seslendim,
— Jake uyanda yatakta yat.
Dedim. Jake kaşlarını çattı ve kolunu bacağıma doladı. Kızarmaya başladığımı hissediyordum ona yine seslendim,
— Jake, kalkar mısın?
Dedim. Jake yavaşça gözlerini açtı ve kalktı. Kalkarken düşüyordu, refleks olarak bende ayağa kalktım ve onu tuttum. Bana baktı gülümsedi ve onu yatağa götürdüm. Yatağa yatınca,
— Bugün yanımda yatmayacak mısın?
Diye sordu. Cevap vermedim. Ne yapacağıma bende karar verememiştim. Jake cevap vermediğimi fark edince,
— Hadi gel.
Dedi. Yutkundum. Onu cevapladım,
— Ben içeride yatacağım Jake.
Dedim. Ama yine aynı şeyler olacağından korkuyordum. Jake kaşlarını çattı ve yatağa vurdu. Güldüm, o da güldü. Bundan sonra onun yanında yatacakmışım gibi duruyordu. Yanına uzadım, Jake hemen bana sarıldı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
I'M GONNA BE WİTH YOU | heejake
RomanceJake: Bana o sözlerini söylemeyeceğini söylemiştin! O kadar mı hızlı unutuyorsun sözünü!? Diye bağırdım. Rüzgar artmış, dalgalar çoğalmıştı. Beni duyması için bağırıyordum. Onunda gözlerinden bir yaşın süzüldüğünü gördüm. Bana, Hee: Ama seni bulmakt...