7. Bölüm

172 10 8
                                    

Buz gibi bir dalga gelip üstümüze vurdu. Sırılsıklam olmuştuk. Hee güldü ve beni elimden tutup karaya doğru çekti. Gözlerimin içine bakıyordu.
— Hadi eve gidelim Jake.
Dedi. Tamam anlamında kafamı salladım. Elimi bırakmadan eve doğru yol aldık.

Hee'nin telefonu çalıp duruyordu fakat Hee bakmıyordu. Ona,
— Baksana Hyung.
Dedim. Bana baktı ve telefonunu cebinden çıkardı. Arayan Sunghoon'du. Açtı ve kulağına doğru götürdü. Sunghoon bir şey söyledikten sonra Hee bana doğru baktı.
— Jake'i buldum. Sahilde buldum.
Dedi. Sunghoon'un bağırma sesini ben bile duymuştum.
— Nasıl yani!? İlk oraya baktık!
Diye bağırmıştı. Hee gözlerini devirdikten sonra,
— Eve gidelimde sana anlatacağım. Diğerlerine de haber ver.
Dedi. Sunghoon bir şeyler dedikten sonra Hee telefonu kapattı, telefonu cebine koydu. Bana bakarak,
— Kaç gündür durmadan ağlıyorsun?
Diye sordu. Sorusu yüzüme tokat gibi çarptı. Ona cevap vermedim. Hee gülümsedi,
— Bir daha seni ağlatmayacağım Jake.
Dedi. Gülümsedim. Hee elimi daha sıkı tuttu. Eve doğru yol aldık.

Vardığımızda hemen odaya geçtik. Hee hâlâ elimi bırakmamıştı. Ona baktım,
— Hyung, duş almayı düşünüyordum beni bırakır mısın?
Diye sordum. Hee bana biraz daha baktıktan sonra elini çekti. Gülümsedim ve duşa girdim. Çıktığımda Hee yatağında oturuyordu. Üstümü içeride değiştirmiştim bu yüzden onun yanına gittim. O da üstünü değiştirmişti. Yanına oturunca bana baktı. Elini dizime koydu,
— Jake, ilişkimizi bilenleri eve çağırdım. Ne olduğunu bence onlara da anlatmalıyız.
Dedi. Tamam anlamında kafamı salladım. Elimi onun elinin üstüne koydum.
— Biz şimdi neyiz Hyung?
Diye sordum. Hee gözlerini yerden alıp bana doğru doğrulttu. Gülüp,
— Ne olmamızı istersin Jake?
Diye sordu. Bende gülümsedim, yanaklarım kızardı. Görmemesi için başka bir tarafa baktım. Hee beni yüzümden tutup kendine çevirdi. Diğer elini belime doladı, beni kendisine yakınlaştırdı. Yüzümü de bıraktı. Gülümsedim.
— Dudağın şişmiş.
Dedi. Kıkırdadım, en son öyle bir şey olmuştu değil mi? Hee elini dudağıma götürdü. Öylece onu izledim.
Biraz sonra kapı tıklandı. İkimiz aynanda ayağa kalktık ve kapıya doğru yöneldik. Hee kapıyı açtı. Sunghoon, Jay, Jungwon, Niki ve Sunoo gelmişlerdi. İçeriye girip oturduk, Sunoo'ya baktım. O da bana bakıyordu. Sunoo,
— Üzgünüm Jake! Ben sadece sizi birbirinizi seviyor musunuz diye anlamaya çalışıyordum.
Dedi. Onu cevapladım,
— Hee'nin beni sevdiğini biliyorsan bana neden söylemedin?
Diye sordum. Araya Hee girdi,
— Ben dedim. Sunoo ağzından her şeyi kaçırabilir.
Dedi. Güldüm. Sunoo,
— Beni affettin mi Jake?
Diye sordu. Kafamı evet anlamında salladım. Sunoo tuttuğu nefesi bıraktı. Sunghoon,
— Pekala, ne olduğunu bize açıklayacak mısınız?
Diye sordu. Hee her şeyi anlatmaya başladı.

Bir kaç dakika sonra her şeyi bitirmişti. Kafamı Hee'nin omzuna koydum. Sunoo burnunu çekti, ona baktım. Gözleri dolmuştu. Niki ona bakıp,
— Sana ne oluyor Sunoo?
Diye sordu. Herkes gülmeye başladı. Sunoo,
— Çok duygusaldı!
Dedi ve Niki'nin bacağına sarıldı. Niki gözlerini devirdi ve başka bir soru sordu,
— Sahil de olabileceği aklına nereden geldi?
Dedi. Hee onu cevapladı,
— Jake hep böyle yapar. Yakalanacağını bildiği yerlere ilk gitmez bir kaç saat sonra oraya yine gider.
Dedi. Gülümsedim. Beni çok iyi tanımıştı. Jay,
— Artık sevgilisiniz yani?
Dedi. Gözlerim fal taşı gibi açıldı, Hee'ye baktım. O da bana bakıyordu. Herkesin önünde,
— Benimle çıkar mısın Jake?
Diye sordu. Bunu beklemiyordum bu yüzden heyecanlanmıştım. Ona sarıldım ve,
— Olur Jake.
Dedim. Ama aklımda bir soru vardı.
— Peki ya o kız?
Diye sordum. Hee,
— Onunla sen duştayken konuştum, anlayışla karşıladı.
Dedi. Gülümsedim. Onu kendime çektim ve dudaklarımı dudaklarına değdirdim. Niki,
— Küçükler var aranızda bari gizli yapın.
Deyip arkasına döndü. Bu yüzden uzun bir öpücük olmamıştı. Sunghoon,
— Ne yaptın Jake?! Şimdi malum sahnelerden önce dayak yiyeceğim!
Dedi. Güldüm. Hee düşünüyordu.
— Bende onu düşünüyordum. Filmin karakterleri çıkarken Jake ile sevgili olduğumuzda yazacaktır. İzleyenler yanlış anlamasın?
Dedi. Doğruydu sırf bu yüzden film linç yiyebilirdi. Herkes de bir sessizlik olduktan sonra,
— Yeniden çekemez miyiz? Ben gönüllüyüm.
Dedi Jay. Hee ona baktı.
— Diğerlerine ne söyleceğiz?
Diye sordu. Bu da güzel bir soruydu. Jay,
— Anlayışla karşılasınlar bence! Çektikleri sahneyi ikinci kez çekecekler bence daha iyi yaparlar hem.
Dedi. Hee tamam anlamında kafasını salladı. Telefonunu çıkardı,
— O zaman onlara söyleyim.
Dedi. Gruba bir mesaj attı ve odadaki Hee dışında herkesin telefonu titredi. Sırıttım, Hee'yi bulmaya çalışırken bir sürü insan ile tanışmıştım. Niki ayağa kalktı,
— Ben gidiyorum.
Dedi. Herkes onu onayladı ve hep birlikte evden ayrıldılar. Salona geri geçtik. Hee'nin omzuna yine yaslandım. Hee yine kolunu belime doladı. Bana,
— Hey Jake, seni öpebilir miyim?
Diye sordu. Gözlerim fal taşı gibi açıldı, doğruldum. Hee belimi bırakmadı, beni kendisine doğru yaklaştırdı. Bir gözlerime bir de dudaklarıma bakıyordu. Yutkundum, Hee yaklaşmaya başladı. Dudaklarım dudaklarına değince gözlerimi kapadım. Daha deminki öpücükten daha uzundu. Nefessiz kalınca Hee benden uzaklaştı. Koltuğa doğru itti, uzandım. Hee de üstüme çıkıp beni öpmeye devam etti.

~~~~~

Sabah yatakta uyandım, doğruldum. Yanı başıma bakınca Hee'yi gördüm. Dün olanlar geldi aklıma. Üzücü anlar yaşamıştık fakat en sonunda ikimizinde mutlu olacağı bir yere varmıştık. Hee'ye doğru eğildim ve onu dudaklarından öptüm. Uyanmadı, ayağa kalktım. Dünden beri hiçbir şey yememiştim. Karnım kazınmıştı. Mutfağa gittim. İkimiz için kahvaltı hazırlamaya başladım.

Bir kaç dakika sonra içeriye Hee girdi ve bana arkamdan sarıldı. Güldüm,
— Günaydın.
Dedim. Hee cevap vermedi çenesini omzuma koydu.
— Günaydın sevgilim.
Dedi. "Sevgilim" mi? Utanmıştım. Hee benden uzaklaştı ve yanıma geçti. Ona baktım, o da bana baktı. Bir kaç dakika boyunca birbirimize baktık. Yanık kokusu gelmeye başlayınca aklıma tak etti.
— Hayır! Yemeği yaktım.
Dedim. Hee bana gülüyordu. Aygazı kapattım. Hee'ye baktım.
— Gülmesene! Bir şey yiyemeyeceğiz şimdi.
Dedim. Hee,
— Dışarıdan alırız Jake. O kadar aç olduğunu söyleseydin şimdiye doymuştun.
Dedi. Ona cevap verdim,
— Uyuyordun Hyung.
Dedim. Hee gülerek yanıma yaklaştı ve yanağıma bir öpücük kondurdu.
— Bana hyung deme artık.
Dedi. Omuz silktim.
— Ne yapmayı düşünüyorsun Hyung?
Diye sordum. Hee gülüp,
— İlk seni yiyeceğim.
Dedi ve üstüme gelip beni duvara sıkıştırdı. Beni gıdıklıyordu bu yüzden iki büklüm kalmıştım. Hee durdu ve geri çekilmeden beni belimden tuttu,
— Hadi giyinde gidelim.
Dedi.

~~~~~

Stüdyoya gelirken yolun üstünde olan bir dükkanda yemek yemiştik.
Stüdyoya gelince herkese selam verdik. Hee'nin çıktığı kız yanıma geldi ve,
— Üzgünüm Jake! Ben.. gerçekten üzgünüm.
Dedi. Gülümsedim,
— Sorun yok.
Dedim. Kız teşekkür edip yanımızdan ayrıldı. Bugün çekimlere tekrardan başlayacaktık. Jay heyecanla yanımıza geldi,
— Hee! Fikrimi dinle.
Dedi ve hiç durmadan konuşmaya devam etti,
— Jake ile sen filmde oynamaya ne dersin?
Diye sordu. Güzel bir fikirdi Hee'ye baktım. O da bana baktı. Gülümsedi ve Jay'in fikrini onayladı. Jay zafer kahkahası atıp Niki ve Sunoo'nun yanına gitti.

~bir kaç ay sonra~

Filmin çekimleri bitmişti. Bunu kutlamak için bir sürü hüzünlü anımın olduğu sahile gitmiştik Hee ile birlikte. Kumlara oturmuş gökyüzünü izliyorduk. Hee'ye,
— Bugün ay çok güzel.
Dedim ve ona baktım. O da bana bakıyordu,
— Bende seni seviyorum Jake ama sen daha güzelsin.
Dedi.

Yazar notu: bir ülkede "bugün ay çok güzel" demek karşındaki kişiye "seni seviyorum." Anlamına gelir.

Kızardığımı hissediyordum. Hee bana doğru döndü ve beni öpmeye başladı. Biraz sonra uzaklaştı.
— Bu evrende ışıldayan bir sürü şey var fakat bunların arasından benim dikkatimi çeken sensin Jake. Seni seviyorum.
Dedi. Bu sözleri kalbime dokunmuştu. Ona sarıldım ve,
— Bir daha gitme Hee.
Dedim. Hee bana cevap verdi,
— Bir daha gitmem Jake...

—SON—

I'M GONNA BE WİTH YOU | heejakeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin