bütün güvenler ve kalpler kırılır

9.1K 380 41
                                    

"Susmayan seslerim var

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

"Susmayan seslerim var. Canım yalnızlığa ne hacet?"


&



Uzun zaman sonra ilk kez dışarı çıkmanın verdiği gerginlikte aynada kendime son kez baktım. Altımda soluk renkte bir kot varken üstümde baskılı beyaz bir tişört vardı. Tişörtün üstünde ise salaş bir deri ceket. Özenmek istemiştim aslında, daha şık görünmek istemiştim ancak becerememiştim. Oldukça klasik bir kombin olmuştu.

Günlerden cumartesi , hava bugün hafif yağmurlu ve rüzgarlı. Okuldan birkaç kişiyle, ki bunlar genel olarak voleybol takımındaki kişiler oluyordu, buluşma ayarlamıştık. Amacımız kahve içerken sohbet etmekti. En azından onların amacı bu şekildeydi ancak benim erken ayrılıp alışverişe gitmem gerekiyordu. Bunu bilmek bende bi bıkkınlık hissi oluşturuyordu. Eğer ki ihtiyacım olmasaydı alışveriş yapmak istediğim son şeydi.

Evden erken çıkmam gerekmişti çünkü belirlediğimiz mekan bana biraz uzaktı. Üzerime ceketimi geçirip vestiyerden şemsiyemi aldığım gibi çıkmıştım evden. Araçtayken sadece şoför amcanın açtığı efkarlı şarkıları dinleyip camdan dışarıyı izlemiştim.

O kadar çok insan vardı ki bu şehirde; her sokakta, her bankta, her araçta en az bir insan olduğunu bilmek beni biraz ürkütüyordu. Hepsini tanıyamazdım, daha yakınındaki insanları tanımıyordum. Tanımadığım insanlara güvenemezdim. Ve sokakta binlerce farklı hayat binlerce farklı insan varken gülerek gezdiğimi hatırlamam beynimden vurulmuşa döndürmüştü beni.

Hayatın kuralı buydu sanırım.

Bir şeylerin farkına varmayıncaya kadar her şey güzeldi.

Araçtan indiğimde yağmur az da olsa hızlanmıştı, yine de şemsiyemi açmadım ve mekanın kapısına doğru koşmayı tercih ettim. Ayağımdaki Adidas forum law biraz çamur olmuştu ama... olsundu. Mekandan içeri girdiğimde dışarıdaki soğuk havanın aksine sıcak havayla karşılaştım, bu beni mutlu etti. Hızlıca masalara göz gezdirdiğimde cam kenarında oturan arkadaşlarımı gördüm, dudaklarımı birbirine bastırarak ilerledim.

Gergindim. Neye gergin olduğumu da bilmiyordum gerçi.

"Selamlar," dedim bir sandalye çekip oturmadan önce. Hepsi bir ağızdan selamıma karşılık verdi. "Nasılsınız?" Diye sorduğumda herkes birbirine baktı garip bi yüz ifadesiyle. Buna hafifçe güldüm. "O kadar mı kötüyüz ya?.."

"Bilmat'ta sınav haftası canım, nasıl iyi olabiliriz?" dedi masanın ucunda oturan Gökçe.

(Bilmat'ı anlamışsınızdır bence, kullanmak gelmedi içimden gerçek ismini.)

"Sadece sınav haftası olsa yine iyi," dedi göz devirerek Cansu, bu sırada yanıma gelen garson siparişimi istemişti. "Okullar arası maçlar bu tarihe mi kalır, denemeler bu tarihe mi ertelenir, proje ödevleri bu tarihte mi verilir, quizler, dersler, bütün sosyal etkinlikler..."

Bu Kekre Dünyada|| yarı textingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin