Bir anonim kişi hayatımı ne kadar değiştirebilirse o kadar değişti. Peki bu anonim kim ve bu anonim kişi yüzünden bir aşk mı?
Güldüm ve başıma geldi.
Kitap yazım tarihi;
03.04.2023
KİTAP KAPAĞI HAKKINDA DÜŞÜNCELERİ ALAYIM BURAYA 🧘🏻♀️
Üzerime giydiğim elbiseye bakıyordum. Çok rahatsız ediciydi, ama nedense de seviyordum. Çok anormal bir insanım gerçekten. Aynaya dönüp arkama baktım kalçam belirgin bir halde orataya çıkmıştı. Önüme tekrar döndüğüm de bu sefer orta beden göğüslerim ön plandaydı.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Elbise ile rahat edebilir miydim bilmiyorum. Ama modeli çok hoşuma gitmişti. Saçımı ise dağınık bir topuz yapmıştım. Son rütüşları yaptıktan sonra Eceye seslendim.
"Ece gelir misin?" Dedim ve Ece kapıyı açarak yanıma doğru geldi. Gözleri ile beni baştan aşağı süzüyordu. Sağ eli ile sol elimi tutup beni olduğum yerde döndürdü. Sırıtıp güldüm. "Napıyorsun?" Gözlerinden yaş akıyormuş gibi bana baktı. "Kankam diye demiyorum taş gibi hatunsun yemin ediyorum be." Dedi bana göz kırparak. Elimle Ece'nin poposuna vurdum. "Deme öyle." Diye şakalaşmaya başladık.Şakalaşmamız kısa sürdü. İçeri Bora girdi. Bora girince kendimi topladım ellerimi bağdaş yaptım.
"Güzel olmuşsun." Dedi baştan aşağı süzerek. Başımla onayladım. "Teşekkür ederim." Ece ise araya girerek konuşmaya başladı.
"Hazır mıyız o zaman! Hadi gidelim!" Dedi heyecanla. Boraya bakıp konuşmaya başladım. "Nereye gideceğiz peki bir sürü bar var, birşey bulabildiniz mi?" Dedim donuk yüz ifadesiyle.
"Sizin okulun gittiği belli bir mekan var eskiden bende gidiyordum oraya, o mekana gidiceğiz." Dedi. Başımı salladım ve hep birlikte evden çıktık. Kapıda lüks lavicert renkte bir araba duruyordu. Eceye işaret yaparak öne oturmasını istedim. Kafası ile onaylayıp öne oturdu. Bende arkaya geçtim. Koltuklar deriydi. Beyaz renkli rahatsız edicilerdendi. Bacaklarım deriye yapışmıştı. Nasıl kalkıcaktım bilmiyorum. Düşüncelerimden sıyrılıp telefonuma gelen bildirim ile mesaja baktım. Bu Selimdi. Mesajlar kutusuna girip yazışmaya başladık.
Selim İto'su -Çıtır, nasılsın bakalım.
Siz -İyiyim, sen?
Selim İto'su -Bende iyiyim daha yeni siz giderken gördüm, beni almadan nereye gidiyorsunuz be?
Siz -Kafamız dağılsın diye bara gidelim dedik, tüh bilseydim sanada sorardım.
Selim İto'su -Anladım, neyse şaka yapıyorum ya takılın siz dikkat et kendine.
Siz -Tamam ederim görüşürüz.
Telefonu kapatıp çantama koydum. Gözlerimle arabanın camından dışarı baktım. Gelmiştik. Arabanın durması ile Ece ile arabadan indik, ardından Bora arabadan indi. Bora yanına gelen çalışana arabanın anahtarlarını verdi. Yanımıza geldikten sonra içeri girdik.
Serkan Anlatımıyla Alelacele arabayla Selime gittim. Selim kapıyı açmıştı. Şok olmuş bir şekilde bana baktı. "Noluyor oğlum?" Dedi. Gözlerimi devirerek "Sus, boşver şimdi içeri gir çabuk." Dedim nefes nefese. İçeri girmemiz ile Selim'in odasına yöneldim. "Oğlum sakın olur musun? Hayırdır noluyor?" Dedi kaş göz işareti yaparak. Camdan aşağı baktım. Tahmin ettiğim gibi, Bora gelmişti. Arabadan indi. Arkasından Ece inmişti. Ece'nin ellerinde büyük marka poşetler vardı.
