vsoo | Season of passion (Tutku mevsimi)

❀|11

(oy ve yorumlarınızı bekliyorum)

Jisoo,
❀|

Alelade bir kitap kulübü grubu

Park Chaeyoung
Dışarıda kahvaltı yapmak için ne güzel bir gün...
(07:35)

Jeon Jungkook
Hoş bir kadın olur da böyle bir şey söylerse centilmen bir adam onu kahvaltıya çıkarmalıdır
(07:40)

Lalisa Manobal
Merak etme, o kendisi kendisini kahvaltıya çıkarabilir de
(07:44)

Choi Tzuyu
Benim de kocam olsa ben de kocamla çıkardım
(07:44)

Jeon Jungkook
Bunun için kocaya ihtiyacın olduğunu kim söyledi?
(07:46)

Choi Tzuyu
Ben sadece kocamla çıkarım.
(07:47)

❀

Dün geceki kamp alanına geldiğimizde sabahın daha yeni başlıyor olması sebebiyle kimse ortalıkta yoktu. Ortaya kocaman masa koymuşlardı. Herhalde bu kulüp üyeleri içindi. Kenarında ise yiyeceklerin ve içeceklerin bulunduğu masalar vardı. Ben ayakta dikilip beklerken Taehyung yürümeye devam etti. Ellerim cebimde buruşmuş hâlde onu izliyordum.

Yiyeceklere yaklaşıp büyük tabaklara koymaya başladığında kaşlarımı kaldırdım. Ona doğru yürüyüp dikkatle yeri taradım. Bu hâlimi görünce duraksayıp beni izledi. Kafamı kaldırıp yüzüne baktım. "İncilerin falan dökülmüş mü ona bakıyordum." Göz devirip sıradaki tabakları doldurmaya geçmişti. Madem otel senindi, neden kendin masa hazırlıyordun ki? Taehyung'un garipliklerini bir kenara bıraktım. O elindekini masaya koymak için gittiğinde ben de diğer tabağı alıp doldurmaya başladım.

Yüzüme garip bir şekilde bakıyordu. Ona bakıp 'ne var' dercesine kafamı salladığımda, "Erkenden kalkmak sana yarıyor", demişti.

Göz devirip kenardaki keklere yaklaştım. Kapalı kekleri açıp üzerine masadaki kremlerden ve minik çikolatalardan eklemeye başladım. "Bir pasta dahisinin elinden kek yemenin nasıl bir şey olduğunu tadacaksın."

"Pasta dahisi?" Sorusu modumu düşürürken ona öldürücü bakışlar atmıştım. Kenarda bir elini masaya bastırmış öbüründe tuttuğu suyu içiyordu.

Bu böyle devam etti ve biz masayı itişip kakışarak kurduk. Kulüp üyeleri uykucu halleriyle masaya yaklaşıyordu. Elbette, sporcular buraya dahil değildi. Onlar bir tur sabah sporu da yapmıştı.

Jungkook nefes nefese bize yaklaşıp Taehyung'a benim de duyabileceğim bir sesle, "Sizin aranızda ne oluyor?" diye sorduğunda yüzüm donup kalmıştı. Taehyung ise sırtına bir tane geçirip Jungkook'u masaya göndermişti.

Kızların yanında oturduğumda zoraki gülümseme sundum. "Hadi ama üzülme", dedi Chaeyoung elini omuzuma koyarak. Solumda oturuyordu. Neden üzülmeyecekmişim? Hayatım bir manyağın yönetimi altında. "Annenin buraya gelmiş olması sadece kötü şans."

Gözlerimi kocaman açıp Chaeyoung'a baktım. "Hatırlatma, Chaeyoung", dedi Lalisa. "Jisoo, sen de boş ver. Kadın seni çocukken terk edip gitti." Fısıldayarak konuşuyorduk. Zaten masada başka bir grubun basketbol maçı muhabbeti dönüyordu.

"Ne tesadüf ama." Chaeyoung bıkmış hâlde iç çekti. "Sen de buradayken onun da burada film çekimleri varmış." Evet, annem aktördü. Ve kızlar haklılar, ben daha doğmamışken babam Jennie'nin annesini -yani eşini- benim annemle aldatmıştı. Düşününce tüyler ürperiyor. Annem ise kariyerine zarar veririm düşüncesiyle beni terk etti. Daha sonra babam da Jennie'nin annesinden ayrıldı. Şu an sevgili oldukları söyleniyor, ama ne var biliyor musunuz? Canları cehenneme.