vsoo | Season of passion (Tutku mevsimi)

❀|12

(oy ve yorumlarınızı bekliyorum)

Taehyung,
❀|

Alelade bir kitap kulübü grubu

Jung Hoseok
Gözlerim mi yanlış görüyor yoksa Jungkook Lalisa'yla öpüşüyor mu?
(20:23)

Im Nayeon
Bebem, benim gözlerim en son Lalisa Jungkook'un yüzüne kolasını döktüğünü gördü ve bence üzerinden bir saat geçmemiştir
(20:24)

Choi Tzuyu
Aynen, ben de Jungkook'u Lalisa'ya küfür ederken görmüştüm ve üzerinden 24 saat geçmedi bence
(20:24)

Kim Namjoon
Belliydi zaten
(20:27)

Jung Hoseok
Hakaret ederken mi
(20:28)

Kim Namjoon
Tutku böyle bir şeydir alev aldımı durduramazsın
(20:29)

Kim Seokjin
Yani benim gibi bir şey?
(20:30)

❀

Kaç dakikadır önümdeki kurabiyelere baktığımı hatırlamıyordum. Yoongi arkadaşlarından birini benimle tanıştıracağını söyleyip duruyordu. Israrları sonucunda nedense Yoongi masada yoktu, sadece ikimizdik.

Sırtımı sandalyeye bastırıp gözlerimi yavaşça kaldırdım. "Ne çalışıyordun?" Yoongi anlatmıştı sanırım, ama hatırlamıyordum.

Kollarını önünde birleştirip masaya koymuştu. Gülümseyerek, "Seksoloğum", dedi. Boğazımı temizledim.

"Sıradışı bir alan." Beynimde canlanan soyunma odası espirilerini boğmaya çalıştım.

"İnsanlar bu konuda çoğu zaman eziyet çekiyor." Kafasını sallayarak konuşuyordu. "Ben onları ışığa çıkarmayı kendime görev edindim." Kaşlarımı kaldırarak dinliyordum.

Yanımdaki sandalye haraket ettiğinde dikkatim dağıldı. Gözlerim sola kayarken kısa sürede yanımda oturan kızı gördüm. Jisoo dirseklerini masaya bastırmış, Jihyo'yu izliyordu. Ona doğru eğilip kulağına, "Ne yaptığını sanıyorsun sen?" fısıldadım. Garson da gelecek zamanı bulmuştu; atıştırmalıkları tepsiden masaya bırakıyordu.

Jisoo kafasını sağa çevirip bana baktı. "Bunu beni rehin alırken de ben sana sormuştum." Tek kaşını kaldırdı. "Roller değişti, ha?" Garsonun yeni koyduğu tabaktan fıstık alıp ağzına attı. "Ve sen bundan memnun gözükmüyorsun."

"Hemen-"

"Jisoo!" Jihyo'nun aşırı tepkisi yüzünden ikimizin de kafası önümüze döndü. "Ben de birisine benzetiyorum diyordum!" Gözlerini kocaman açmış Jihyo, Jisoo'yu izliyordu. "Yıllar geçse de hâlâ aynısın." Jisoo'yu inceledikten sonra, "Pek bir değişiklik yok", dedi. Cümlesi art niyetli değildi, ama Jisoo bundan rahatsız olmuş gibi kıpırdandı. "Ne yapıyorsun burada anlatsana?" Geriye yaslandı. "Taehyung'la tanışıyorsunuz gördüğüm kadarıyla." Jihyo'nun gözleri beni bulduğunda belimi dikleştirdim.

"Ya ne demezsin." Jisoo gözünün ucuyla bana bakıyordu. Ağzındaki fıstığı çiğnemeye başladı. "Çok iyi tanışıyoruz." Bakışları Jihyo'ya çarptı. "Senin için pek tavsiye etmem." Derin nefes aldım.

Jihyo'nun yüzündeki gülümseme yerini çokbilmiş bir tavır süsledi. Portakal suyunu karıştırdı. "Annemin laflarını bile dinleyen bir insan olmamışımdır." Gözleri Jisoo'yu bulduğunda Jisoo omuzunu kaldırıp indirmişti. Bu zaman üzerindeki hırka da sol omuzundan sıyrılıp düşmüştü.