Gabriela ve Carlos iki gün önce balayından dönmüştü. Evliliklerinin ilk ayı çoktan geride kalmıştı ve mutlulardı. Yeni evlerine yerleştiklerinde bir akşam arkadaşlarını davet etmişlerdi. İşte o akşam, büyük dairede eğlence vardı.
Fazla kalabalık değildi. Carlos, Lando ve Charles'ı davet etmişti. Gabriela asla en yakın arkadaşı Sofia olmadan yapamazdı. Dolayısıyla bu beş kişi o gece oldukça güzel vakit geçirecekti. Eve ilk gelen Sofia olduğunda gülümseyerek arkadaşına sarıldı
"Gabriela Bernolli! Ah, Sainz demeliydim, benim hatam." diye takıldı ona. Elinde yeni evleri için aldığı hediyenin paketini tutuyordu ve Carlos'a da sarıldıktan sonra paketi onlara uzattı. "Yeni ev, yeni bir hediye." Üzerindeki ceketi astıktan sonra onlarla birlikte salona geçti.
Ardından birkaç dakika sonra Charles geldi, onun hemen peşinden Lando da geldiğinde herkes tamamdı. Sofia arkadaşına akşam yemeği hazırlığında yardım etmek için mutfağa geçti. Yemeklerle ilgilenirken Gabriela'nın aklında sormaya çekindiği birkaç şey vardı. En sonunda dayanamayarak konuştu.
"O pislikle konuşmadınız, değil mi?" Bir ay gibi bir süredir burada değildi ve telefonda bu konu hakkında konuşmak istememişti.
Sofia mutluluğunun bedeninden ayrılışını hissetti. Bir an geldiğinde konuşacaklarını biliyordu, sadece o anın bu kadar çabuk gelmesini beklememişti. "Konuşmaya çalıştı ama engelledim, yeterli açıklamayı o gün yaptı zaten." Başka bir kızla yattım.
Dahasını duymaya ihtiyacı yoktu. Konuşmayacağına inanıyordu, eğer Jorge geri dönmeyi denerse önce karşısında Gabriela'yı bulacaktı. "Bırakalım da kendi alçaklığıyla yaşasın." diye tamamladı onu konuyu kapatma cümlesini söyleyerek.
"Bu Carlos'un en sevdiği sos, bana balayında gittiğimiz bir restoranda tattırmıştı ve bence bayılacaksın." Söylerken gözlerinden okunan heyecanı onu meraklandırdı. Çekmeceden aldığı tatlı kaşığını sosa batırdı ve sosun tadına baktı. "Şaka yapıyor olmalısın! Carlos'un zevk sahibi biri olduğunu biliyordum. Bu harika!"
"Nedir o siz iki hanımı heyecanla güldüren?" Charles kuruyan boğazı yüzünden bir bardak su için mutfağa gelmişti ki ikisini bu şekilde gülerken buldu. Gözü çoğunlukla Sofia ile buluşurken elindeki kaşığı gördü. Sofia bir kez daha kaşığı sosla doldurup onun ağzına yaklaştırdı. "Bu leziz şey. Carlos'un favorisiymiş, denemelisin."
Charles kendine uzatılan kaşığı geri çevirmedi ve leziz sosu tattı. "Oh, bunu biliyorum. İspanya grand prix'ine gittiğimizde yemiştim."
"Harika, değil mi? Daha önce nasıl tatmadım bilmiyorum." Sofia tatlı gülümsemesiyle yemek hazırlıklarına devam ederken Charles doldurduğu bardağı içmeden önce Sofia'nın hemen yanında tezgâha yaslandı. Bedeni hafifçe ona doğru eğildi ve manzarasının tadını çıkarttı.
"Tadına bakabilir miyim?" Gözleriyle Sofia'nın başında olduğu pişmek üzere olan etleri gösterdi.
Sofia temiz bir çatal alıp küçük bir et parçasına batırdı. Hafifçe üfleyip ona doğru götürdü. Gabriela ikisini izlerken hiç bu kadar güzel göründüklerini düşünmemişti. Neden daha önce fark etmemişti ki? İkisi harika bir evli çift havası veriyordu.
"Sıcak mı?" Onun için olabildiğince soğuk hâle getirmeye çalışmıştı. Ama Charles'ın büyüyen gözlerinden o kadar da başarılı olamadığını anladı. "Biraz, sanırım biraz dilim yanmış olabilir."
Sofia'nın yüzündeki çocuksu ifadeyi görünce güldü. Onunla ilgili her detay nasıl da hoşuna gidiyordu ama. Gülünce yüzünün aldığı ifade favorisiydi, hafif kısılan gözlerini görmek için onu güldürmeye çalışırdı hep.
"Beğendin mi?" dedi masum bir ifadeyle. Charles düşünüyormuş gibi yaparken zaten cevabı belliydi. Sofia henüz çok küçükken mutfağa girmişti, Leclerc ailesiyle beraber oldukları her yemekte Charles'ın annesine yardım ederdi. Yani cevabı kocaman bir evet.
"Yemek için sabırsızlanıyorum." diye göz kırptı onun utangaç gülümsemesini bir kez daha görmek adına. Melek gibiydi, onu tasvir etmek isterse kesinlikle bu kelimeyi kullanırdı. Onun meleği. Ve Charles kendi meleğinin koruyucusuydu.
"Çabuk yemek istiyorsan sofrayı kurmamız için yardımcı olmalısın, tabaklarla başlayabilirsin."
Onu tabaklarla dolu dolaba yönlendirirken yemekle ilgilenmeye devam etti. Onlar hızla masayı kurarken içeriden Carlos ve Lando'nun gülüşleri duyuluyordu. Lando muhtemelen gülmekten ağlıyordu, Carlos'un dalga geçişleri duyuluyordu.
"Siz iki koca adam gelin buraya!" diye bağırdı Gabriela çorba dolu tencereyi ocaktan alırken. Carlos mutfağa girdiğinde sofraya oturmadan önce elinde sıcak çorba dolu tencereyle yürüyen eşine arkasından sarılıp boynundan öptü. "Çorbayı dökeceğim, Carlos!" diye çıkıştı Gabriela utangaç gülümsemesiyle.
Gabriela'yı böyle izlemek Sofia için garipti, aşk onu o kadar tatlı bir hâle getirmişti ki. Carlos ona ilaç gibiydi ve gözlerinin içi gülüyordu. "Herkes yerleşsin bakalım." Lando, Carlos'un karşısına oturdu ve Charles da hemen yanına yerleşti. Sofia çorba kâselerini doldurması için arkadaşına uzatırken Charles da uzanamadıklarını alabilmesi için ona yardımcı oldu.
Akşam yemeği başladığında ortak bir sohbet ortamı oluşmuştu. Stresten ve olumsuz düşüncelerden uzak ortam hepsine iyi geliyordu.
"Eee, Lando? O şanslı kızla ne zaman tanışacağız?" dedi Sofia yemeğin başından beri Lando'nun utangaçlığını fark ederek. Yüz ifadesi o kadar tatlıydı ki, utangaç bir çocuk gibi.
"Öyle biri olduğunu da nereden çıkarttınız çocuklar?" İşte tam da bu gülümsemeden ve yerinde kıpırdanmasından belliydi biri olduğu.
"Aşık olmuşsun! Bu çok tatlı, Lando." Gabriela bir abla edasında bakıyordu ona. Küçük Lando'yu birine aşık olmuşken görmek onu gülümsetti. "Henüz çok yeni. Eğer ilerleyebilirsek tanıştıracağım sizinle."
"Yüzünden gülümsemen eksik olmadığına göre gerçekten iyi hissediyor olmalısın." dedi Carlos masanın üzerindeki eşinin elini tutarken. Onun sevgi dili kesinlikle fiziksel temastı. Tek dileği bir gün eşinin bundan bıkmamasıydı.
"Lütfen dikkati benim üzerimden çekebilir miyiz?" Ortamın odağı olmak onu oldukça utandırıyordu. Gülerek devam etti. "Bence gecenin asıl yıldızı Sofia, haftaya filminin galası var."
Geçen yıl çekimini tamamladıkları aksiyon filmi haftaya vizyona girecekti ve onun hemen öncesinde bir gala düzenleniyordu. Oyuncuların hepsi, isterlerse kendi partnerleriyle bu galaya katılacaktı. İlişkileri bitmeseydi yanındaki kişi Jorge olacaktı.
"Işıklar senin üzerinde, chulo (tatlım)." dedi Carlos herkesin gözü Sofia'ya çevrilirken. Filmin galası tamamen aklından çıkmıştı, bir süredir bunun hakkında düşünmüyordu.
"Orada bir yıldız gibi parlayacaksın, filmi izlemek için sabırsızlanıyorum." İyi bir iş çıkartmaya çalışmıştı, partnerinin Henry Cavill olması zaten insanların ilgisini filmin üzerine çekmişti ve ya yeterli değilsem düşüncesi onu biraz germişti.
Yine de Henry ile çalışmaya başladığında aslında gerilmesine gerek olmadığını anlamış, onunla gerçekten iyi anlaşmıştı.
"Büyük bir yapım. Oldukça heyecanlıyım bu yüzden."
Sofia'nın heyecanını anlatmasını izledi Charles yemeğin geri kalanında. Konuşurken parmağındaki yüzüklerle oynaması detayı, saçlarını kulağının arkasına atışı... Charles kesinlikle umutsuz bir aşıktı.
▫
son paragraf her şeyi açıklıyor gibi
![](https://img.wattpad.com/cover/335807874-288-k156363.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
𝒄𝒉𝒂𝒎𝒑𝒂𝒈𝒏𝒆 𝒂𝒏𝒅 𝒔𝒖𝒏𝒔𝒉𝒊𝒏𝒆. charles leclerc
Fanfiction❛ and all at once, you are the one i have been waiting for king of my heart, body and soul, ooh whoa ❜ ❛ ♡ ─── 𝒄𝒉𝒂𝒓𝒍𝒆𝒔 𝒍𝒆𝒄𝒍𝒆𝒓𝒄 . . . 💌 𝟮𝟬𝟮𝟯 ﹙☆﹚ 𝗮𝗺𝗼𝗿𝗱𝗲𝗺𝗮𝗿𝗶𝗽𝗼𝘀𝗮𝗮