8

1.5K 103 46
                                    

Yavaş yavaş karanlıktan çıkıyordum

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Yavaş yavaş karanlıktan çıkıyordum. Gözlerimi yavaşça açmaya başladım. Gözlerimi tamamen açtıktan sonra  nerede olduğumu anlamak için oturduğum yerden etrafıma bakındım. Yine okulun Bodrum katındaydım. Şaşırdık mı? Hayır.

Ellerimin ve ayaklarımın bağlı olduğunu anlamam çık geç sürmemişti. Yine ne yapıcaklardı merakla beklemeye başladım. Artık eskisi kadar da korkmuyordum. Kafamı eyip beklemeye başladım.

“sonunda uyuyan güzelimiz uyanmış.”
Duyduğum sesle hemen kafamı kaldırdım. O sırada yoongi ile göz göze gelmiştik. “ sıkılmadın mı şu bodrumdan?” diye sordum alayla.

“sıkılmadım.” üstüne basa basa söylediği cümleye göz devirdim. “neyse çok oyalandık. Hadi biraz eğlenelim.” ona anlamsız bakışlar atarken o bakışlarımı anlamıştı ve konuştu “aslında daha çok ben eğlenicem ve benim hakkımda bir şey daha öğreneceksin jimin.”  dedi ve ayağı kalktı.

Kafamı yana yatırıp ne yapacağını beklemeye başladım. Elini arkasındaki cebine attı ve bir kağıt çıkardı. Kağıda yüzüme bakarak yavaşça açtı ve tekrardan yanıma eğildi. Kağıdın ön tarafını bana çevirerek okumamı sağladı.
Kağıdı okumaya başladığım ondan itibaren şok olmuştum. Açılabildiğince açılmıştı. Ayrıca gözlerim de dolmuştu çünkü fazlasıyla korkuyorum.

Kağıtta Doktorlar tarafından Yoongi'nin bir psikopat olduğunu onaylandığı yazıyordu. Birkaç tane  doktor imzası bile vardı. Karşındaki kişinin psikopat olduğunu öğrenmiştim ve bu beni korkutmaya yeterince yetmişti. Önceden bana yaptıkları aklıma gelince tamamen kabullenmiştim bir psikopat, manyak, deli olduğunu.

“Bak jimin psikopatım ben. Kontrol edemiyorum gözüm hiçbir şey görmüyor her şeyi yapabilirim!” bir deliymiş gibi bağrına kendimi tutamayıp ağlamaya başladım. Ardından tekrar ayağa kalktı ve eli yine arka cebine gitti. Bu sefer cebinden çıkardığı şeyi görünce donup kaldım, ardından hemen kocaman bir çığlık attım. Korkudan nefes nefiseydim, titriyordum ve terliyordum. Evet elindeki bir silahtı ve kafama doğru doğrulttu. Sahte olma ihtimali çok düşüktü çünkü hayatımda ilk defa silah görüyor değildim. Ayrıca bir oyuncak silaha göre fazla ağır duruyordu.

“senden öyle nefret ediyorum ki, sana karşı öyle bir öfkeliyim ki senin şu anda öldürmek istiyorum ve öldürsem bile bana hiçbir şey yapamazlar çünku deli raporum var!”

Bu katık daha çok ağlamaya başladım. “Lütfen özür dilerim. yoongi sakin ol!” ağlarken söylediklerimi umarım anlamıştır diye geçirdim içimden. “son vedanı et jimin.” dedi ve tetiği çekti. Hızla kafamı sallamaya başladım. “Hayır yoongi sonradan pişman olacağınız şeyler yapma!” boğazımı yırtarcasına bağırdım.

“Hoşçakal park jimin.” gözlerimi sımsıkı kapattım ve bekledim. Ölümü kabullenmiştim resmen. Ölümümün bir deli tarafından olacağını hiç tahmin etmezdim. Belki de bu daha iyi olurdu, bu yaşadığım hayatta zaten tam olarak yaşıyor gibi değildim. Sadece bedenim  Bir daha asla ayakta olmayacaktı.

Sonra bir anda kulağıma Yoongi'nin gülme sesi geldi. Hem de öyle bir gülüyordu ki tekrardan delirdiğini sandım. Gözlerimi yavaşça açıp ona doğru baktım. Oysa o hunharca gülüyor, kahkahalar atıyor, yerinde zıplıyordu.
“neye gülüyorsun?” dedim nefesler içinde

“cidden jimin bu kadar mal olduğunu bilmiyordum” dedi ve tekrar kahkalara boğulmuştu. “sence ben deli olsaydım burada olur muydum?” dedi ve gülmeye başladı. “kuru sıkı silah bu. Nasıl da korktun çok komiktin”

Gözlerimi kocaman açıp ona baktım. Rahatlamış hem de hiç olmadığı kadar sinirlenmiştim. “Seni piç herif ne kadar korktum biliyor musun?!” öyle bağırmıştım ki bana şaşkınlıkla bakmıştı. “hey sesine dikkat biri duyucak” dedi ciddi bir şekilde. Ben neler hissetmiştim hiç bir önemi yoktu değil mi? Ben orada ölümümü kabullenmiştim resmen. Evet gerçekten de aptaldım. Koca bir aptal!
Nasıl inandın sen ina ha aptal jimin?!

“çöz beni sikik!”

“hey ses tonuna ve kelimelerine dikkat-”

“kes çeneni!”

Yoongi kocaman gözlerle bana bakıp bana doğru eğildi. Ardından hızla saçlarımı çekti. “hala ellerin kolların bağlı jimin. kendine gel sana burada istediğimi yaparım!” hiç bir tepki vermeden suratına baktım. Sonra saçlarımı rahat bıraktı ve ellerimi çözdü.

Ellerimi çözer çözmez hızla onu itekledim ve sert bir yumruk indirdim yüzüne. O da geriye doğru düşmüştü  hemen üstüne atladım. Ayaklarımdaki
ip işi biraz zorlaştırıyordu ama yine de yapabilmiştim. “seni adi siktirgit hayatımdan!” suratını yumruklarımı indirmeye başladım. Tam bir yumruk daha atıcaktım ki ellerimi tutul yana doğru itekledi.

Dengemi kaybettiğim için üstünde kalakalmıştım. Öyle ki bedenlerimiz bir birine değiyiyor, nefeslerimiz birbirine çarpıyordu. Ardından etrafa kocaman bir sessizlik hakim oldu.

“gözlerin lens mi?”

“ne? H- hayır ne alaka?” Sorduğu saçma soruya cevap verdim. Bir anda ışıkların gidip gelmesiyle dikkatim dağılmıştı ve hemen ayağı kalktım ki geri düştüm çünkü ayaklarım bağlıydı. Yoongi halime gülerken ayağı kalktı. Bende ayaklarımdaki ipi çözüp ayağı kalktım ki bacaklarımın titremesi üzerine hızla duvardan destek aldım.

Daha yeniki yaşadığım olayın şokunu daha üzerimden atamamıştım. Az önce bir deli tarafından öleceğime inanmıştım. Aklıma getirdikçe kendimden geçiyordum. Tam burdan gitmek için bir adım atmıştım ki gözlerime inen karanlık ile olduğum yerde düşüyordum ki yoongi hemen beni yakaladı.

“sen iyi misin?” derkende meraklı gözlerle bana bakıyordu. “senin yüzünden değilim.” zar zor söylediğim kelimelerin ardından gözlerimi zorlamayı bıraktım ve kendimi tekrar karanlığa bıraktım.

______________

Bölüm sonu

Bölüm sonu

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


E biraz da aşk yaşatalım bu bölüm değil ama belki farklı bir bölüm 😉



Bu arada yazım hataları için özür dilerimm


tyrant of betrayal /// yoonmin Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin