Merhaba sevgili okuyucularım, öncelikle bu bölüm ficin sonunu beğenmeyenler için farklı bir sondur
Lütfen ona göre okuyun.Ama yinede mutlu son bitecek çünkü değer verdiğim bir kaç arkadaşlarım ve okuyucularimin isteği ♡
Sonu konusunda bende sonradan biraz pişman oldum açıkçası oyuzden elimden gelen tek şey böyle bir bölüm yazmak.
Birazda pişman değilim çünkü ilk ficlerimden biri bu fici yazarken ki heyecanımı daha dün gibi hatırlıyorum belliki sonu böyle olmalıydı ozamana göre
Teşekkür ederim❤️🩹
İyi okumalarr..
-Daha üniversiteye geçiş yapmadan önce...-
"Noluyor sana park jimin! Ne demek yangın olmadığı halde yangın düğmesine bastın!? Görmüyor musun her yer Sırılsıklam ve şimdide karşıma geçmiş okuldan ayrılma mektubu veriyorsun! Eski jimin nerde?"
Yarım saattir müdürün söylediklerini dinliyordum ki hiç biri Umrumda değildi ama o bunu görmüyordu. "Her neyse bay bungsoo azarlamanız bittiyse ben gidiyorum, ne de olsa artık buranın öğrencisi değilim." Dedim ve cevap vermesine izin vermeden dışarı çıktım. Arkamdan bağırışlarını duyuyordum ama Umrumda değildi.
Evet, herkes ve herşey normal eski haline dönmüşken boş yere yangın düğmesine bastım. Aslında onlar için herşey normaldi tabi ama ben yaşadıklarımı unutmamıştım. Başta yoongi olmak üzere okuldaki öğretmenler bile benden nefret ediyordu. Kendime çok sinir oluyorum çünkü asıl kızmam gereken kişi yoongiydi. Fakat lanet olsun ki ben ona birşey yapamıyordum. Asla içimden gelmiyordu. Ondan nefret etmek istiyordum ama olmuyordu, ben ilk defa böyle bir his yaşıyordum.
Fakat kendimi birazda olsa ikna etmeyi başarmıştım ve aklımdakini yapacaktım. Sonrasında acı çekebilirdim ama yinede bunu yapmam gerekiyordu.
Sırtımdaki çantayla sonunda okul bahçesine çıktığımda arkamda bir ses duyunca durdum. "Jimin!" Önüme düşen pembe saçlarımı geriye atıp arkama dönüp kimin bana seslendiğine baktım. "Yoongi?" Yoongi şaşkınlıkla bana bakıyordu.
"Jimin ne oluyor nereye? Yangın düğmesine basan sen miydin?" Dediğinde hala şaşkındı nemli mor saçlarından onunda ıslandığı belliydi. Etrafıma baktım, nerdeyse bütün okul dışarıdaydı ve herkes şaşkınlıkla bizi dinliyordu. İşte tam sırasıydı.
"Evet ben yaptım." Dedim kendimden emin bir sesle. Yoongi daha çok şaşırırken konuştu "iyide neden?"
"Çünkü o zavallı suratınız, iki yüzlü suratınız temizlensin istedim.""N- ne?" Yoongi duyduklarını idrak edememiş gibiydi. Bir kaç adım geri atarak daha yüksek sesle konuştum
"Ah min yoongi, okadar Zavallısın ki seni kullandığımı anlamadın. Sence senin gibi aptal zorbayla çıkarmıyım? Herkes seni aldatıp, aptal yerine koyarken ben seninle neden çıkayım?" Dedim ve sahte bir şekilde güldüm."Kendini kandırmak için beni kullandın çünkü sağlam bir kanıtın yoktu. Fakat daha sonra sorunun kendin olduğunu anlayınca karşıma geçip özür diledin. Ben ise bu okulda rahat olayım diye kabul ettim. Arkandakiler güçlü olmasa kim seninle arkadaş veya sevgili olur ki? Benden bile Zavallısın yoongi, Uyan artık. " Dediğimde herkes şok içindeydi.
Gözlerim tanıdık gözlerle buluşunca bunun jungkook olduğunu anladım. Bana gururla bakıyordu. Oda biliyordu yoongiyi sevdiğimi ve bunu neden yaptığımı.
Tekrardan yoongi'ye baktığımda gözlerinin dolduğunu görmüştüm. O görüntüye daha fazla katlanmamak için arkamı dönüp gittim. Herkes şok içinde fısıldıyorlardı. Bazıları ise, yoongiye gülüyordu. Kendimi kötü hissetmiştim ama hissetmemem gerekiyordu biliyorum.
Ben ona bunu yaptım diye böyle hissediyorum fakat o bana daha fazlasını yaparken ne hissetmişti?
Okuldan çıkmış boş düşünceler ile önüme gelen yola giriyordum. Şimdi ise kendime başka bir okul bulmam gerekiyordu sanırım.
Arkamda duyduğum tanıdık sesle donup kaldım. "Park jimin!" Yavaşça arkamı döndüm. Ağladığı belli gözlerle üzerime gelen yoongi ile kalbim tekrar tetiklenmişti. "Yoongi?"
"Jimin, bak biliyorum çok kötü şeyler yaptım, evet, kafamı sikeyim özür dilerim. Ama jimin bırakma beni lütfen. Ben sensiz yarımım, ben sana bağlandım. Ne yapsam ne etsem aklıma sen geliyorsun. Evet aptallık yaptım zavallının tekiyim çünkü ilk defa birini sevdiğimi sanmıştım ve beni aldatmasını kendime yedirmedim, kendimi yetersiz görmek istemedim ve bütün suçu sende buldum. Şuan kabul ediyorum ki yetersiz olan benmişim. Eğer intikamını aldıysan tekrar elimi tut ve bırakma beni." Dedi gözleri dolarken.
Bu dedikleri biraz rahatlatırken hafif gülümseyerek konuştum "az önce yaptığım şeyden sonra bile beni istiyor musun?"
"Tabi kii!" Dediğinde gülümseyerek elini tuttum ve yürümeye başladım. "Nereye?"
"Sanırım artık kendimize yeni bir okul bulmamız lazım." Dediğimde oda gülümsedi ve kafasını onaylar şeklinde salladı.Ve saatlerce okul aradık, daha sonra han nehrine gidip ordan oraya konuşturduk, birşeyler yedik, içtik, dans ettik.
Ve ikimizin aşkını sonsuzluğa emanet ettik ∞_____________
Son.Aglicam😭😭🥹🥹🥹🤧🤧❤️🩹❤️🩹💞💕💞🫶🏻🫶🏻🫶🏻🫶🏻🫀🫀
ŞİMDİ OKUDUĞUN
tyrant of betrayal /// yoonmin
Randomyoongi exinin onu jimin ile aldattığını öğrenmişti. bu yüzden yoongi, Jimin'e yapabildiği en kötü zorbalıkları yapmaya kararlıydı fakat bazı şeyler ters gitmeye başlamıştı... "hepsi senin yüzünden!" "hepsi onun yüzünden..."