Yoongi'den4. kez musluğu açıp yüzüme soğuk suyu çarptım. Kendimi hiç olmadığı kadar kötü hissediyordum. Öfkemden kimseyi görmemiş, Jimin'i ölüme kadar sürüklemiştim. Kendimi ilk defa sucluymuş gibi hissetmiştim. Ama bu his hemen sonra uçup gitmişti çünkü bende kendimce haklıydım.
Tuvaletin kapısı aniden açılınca bütün dikkatim dağılmıştı. Dönüp kimin geldiğine baktığımda, bu kişinin taehyung olduğunu gördüm. Yüzündeki h sinirli, hemde şaşkın bir ifade vardı.
“noldu lan bu halin ne?”“yoongi herşey bir planmış!” diye bağırdı bir anda. “ne planı açık konuş.” taehyung sakinleşmek istercesine derin bir nefes alıp konuştu “bak şimdi bu Gunwoo aslında heun'a aşıkmış!” gözlerimi kocaman açtım. Heun benim ilk aşkımdı, yani beni jimin ile aldatan çocuk.
Tae anlatmaya devam etti
“heun'a aşıkmış ve ona yüz vermeyip Jimin'le sana yakınlaşınca bu Gunwoo sana bişey yapamadığı için Jimin'i bize kötüleyip zorbalık yaptırmış işte.” şaşkınlık yerine gelen sinirime hakim olmaya çalışıyordum.“yani hepsi onun oyunuymuş. Ve evet Jimin'de aldatılmış, onun da hiçbir şeyden haberi yokmuş hepsini Gunwoo uydurmuş.”
“sen nerden biliyorsun? Yalan olmadığı ne malum?” dedim tek kaşımı kaldırarak.
“şu spor salonundaki duş alma odasından bir kabının içindeydim, orda Gunwoo ve arkadaşlarının konuşmalarını dinledim.”Sinirli adımlarımla taehyung'u arkamda bırakarak tuvaletten çıktım. Amacım Gunwoo'yu bulmaktı, onu bulduğum yerde yüzünü tanılamaz hale getiricektim. Taehyung'unda arkamdan geldiğini anlamıştım.
Önüme Gunwoo'nun arkadaşını görünce hemen yakasına yapıştım “Gunwoo nerde!?” çocuk korkudan titremeye başlamıştı “B- bahçede.” cevabı alır almaz onu itekleyio yere düşmesini sağladım.
Bahçeye çıktığımda Gunwoo'nun bir kız arkadaşı ile gezdiğini gördüm. Bu beni biraz sevindirmişti çünkü onu rezil edicektim. Hızla Gunwoo'ya yaklaşıp yüzüne sert bir yumruk indirdim. Herkes susmuş bize şaşkın gözlerle bakarken, ben Gunwoo'nun saçına asılarak kafasını kaldırdım. “noldu Gunwoo? Aşık olduğun çocuk şu sikik, iğrenç tipine bakmayınca kendine kız mı buldun?” diyip alayla gülmemin hemen ardından yüzüne daha ağır bir yumruk indirince Gunwoo yere düştü.
O ne olduğunu anlamadan üzerine çıkıp yumruklarımı yağdırmaya başladım. Yorulunca durdum ve siktiğim tipine baktım. Gözlerini zar zor açıp yüzüme baktığında yüzüme yumruk atıcaktı ki elini tutup yana yatırdım. Elini çekmesine izin vermeden ayağı kalkıp elini ayağımın altına alıp, bastırmaya başladım. O acıyla inlerken ben daha çok baskı uyguluyordum.
“senin cehennemin ben yaratacağım Gunwoo. Hemde en acımasızından.”
Kafamı yanında ki kıza çevirdiğimde kızım ağlayarak bizi izlediğini gördüm. Ona baktığımı anlamış olmalı ki bana baktı. “sen sevgilisi misin?” kız kafasını sallayınca gözlerimi devirdim. Tekrar kıza acırmış gibi bakıp konuştum “daha dün akşam başka bir kızla yatmıştı da.”
Herkes Gunwoo'ya küfürler etmeye başlayınca Gunwoo'ya tekrar baktım. Suratına sert bir tekme atıp, taehyung'un yanına gelip kulağına fısıldadım “sen, ben Jimin'i getirene kadar herşeyi hallet.” diyerek oradan uzaklaştım.
Koşar adımlarla terasa çıktım. Jimin beni asla. affetmicekti belki ama ona artık güzel bir okul hayatı yaşayacağını söylemeliydim. Terasa çıkıp Jimin'in olduğu yere baktığımsa orada olmadığını gördüm. Nefes nefese kalmış bakarken onun sesini duydum. “burdayım, arkanda.”
Arkamı dönüp baktığımda şaşkınlık ve telaşla ona baktım. Terasın demirliklerine çıkmıştı!? “jimin napıyorsun hemen buraya gel!” diye ona bir adım attığında arkasına küçük bir adım atıp bağırdı “yaklaşma! Yaklaşma bana! Ben artık yaşamak istemiyorum.”
Ağlamaya başladı.“jimin ben... Ben özür dilerim.”
“bu özür için geç değil mi yoongi?”
“bak ben herşeyi öğrendim, ben özür diliyorum beni kandırmışlar.”
“umrumda mı?”
“bak jimin hadi gel, in ordan hem artık zorbalık yok suçsuz olduğun kanıtlandı.”
“ben yaşıyacağımı yaşadım bile yoongi.”
“jimin bak söz bu okuldan krallar gibi yaşıcaksın, herkes özür dilicek senden, eskisi gibi popüler sevilen öğrenci olucaksın lütfen yapma.”
Jimin durdu artık ağlamıyordu. Gözlerinden birşeyler düşündüğü belliydi. Ve ben konuşup onu ikna etmeye devam ettim.
“hem annen? Annenin bütün umudu sensin jimin. Söz veriyorum ki annenede daha güzel bir iş bulucam. Beni affetmesen bile in ordan yaşa hayatını.”
Jimin'in ağzından küçük bir hıçkırık çıkınca ona bir adım yaklaşıp elimi uzattım. Biraz elimi inceleyip düşündükten sonra oda yavaşça elini uzatıp elimi tuttu. Onu aşağı inidirince çok yakın olduğumuzu fark ettim. Şişmiş gözleri bile güzel görünüyordu.
Kendine gelmiş olmalı ki hemen benden uzaklaştı. “peki beni affettin mi?” aslında affetmediğini biliyordum ama sormak istemiştim. “hayır. Affetmiyeceğimde.”
“Öyle deme affedersin.”
“sanmam.”
“affetmen için her şeyi yapıcağım.”
Omuzlarını indirip kaldırdı ve dudaklarını aralayıp konuştu “aşağı indiğimde bana zorbalık yapılacak mı?”
Kafamı 'hayır' anlamında sallayıp konuştum “tam tersi herkes sana hayran bakışlar atıcak, çok daha arkadaşların olucak” diyerek gülümsedim.Gözlerime son kez baktıktan sonra arkasını dönüp gitti.
_____________
Bölüm sonu
Bu fotoğraf niye bu kadar küçük
Neyse yazım yanlışları için yine özür dilerimTekrar söylüyorum
Okulun amk.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
tyrant of betrayal /// yoonmin
Randomyoongi exinin onu jimin ile aldattığını öğrenmişti. bu yüzden yoongi, Jimin'e yapabildiği en kötü zorbalıkları yapmaya kararlıydı fakat bazı şeyler ters gitmeye başlamıştı... "hepsi senin yüzünden!" "hepsi onun yüzünden..."