5| "Annen Seni Bana Emanet Etti"

378 59 100
                                    

Merhaba!

Bayram şekeri niyetine bir bölümle geldim ama bölümün sonu mutlu eder mi emin değilim. 

Umarım güzel bir bayram geçiriyorsunuzdur.

Keyifli Okumalar...

*****



Son perde bitip oyuncular olarak yorgun argın sahneye sıralandığımızda saat öğleden sonra dördü buluyordu.

"Hyuk, kaşlarını rolünün gereğinden fazla çatıyorsun. Mimik kontrolün üstünde biraz daha çalışman gerek."

Hyuk, "Tamamdır!" diye bağırarak kravatını gevşetmeye başladı. İki buçuk saattir provalardaydık ve aldığı yorum çok iyi olmasa da, şu an tek ilgilendiği şeyin eve dönmek olduğunu bildiğim için neşesi beni de gülümsetti.

"Seulgi, seyirciyle göz temasını arttırırsan daha da iyi olacaksın, gayet başarılıydın."

Siyah fötr şapkayı çıkarıp geriye taranmış saçlarımın bir kısmını elimle dağıtarak yana attım. Tiyatro kulübündeki birkaç son sınıf, oyun sonrasında sahne performansımızı eleştiriyordu. Sıra bana gelince adının Eunji olduğunu hatırladığım kız, defterinden bizi izlerken tuttuğu notları gözden geçirdi. Memnuniyetle gülümsedikten sonra başını kaldırıp bana baktı. "Taehyung?"

"Evet."

"Kendini geliştiriyorsun. Repliklerinin tamamını bu hafta içinde ezberlersen harika olacaksın."

Günlerce süren pratiklerin meyvesini alabilmenin mutluluğu ve yorgunluğuyla hafifçe eğilerek gülümsedim. "Çok teşekkü-"

"İkinci perdede performansın çok başarılı değildi. Vermen gereken duygu üzerine daha fazla çalış." Wooshik düz bir sesle söylediğinde Eunji kaşlarını çatıp hafifçe omzuna vurdu.

"Neden böyle diyorsun, gayet iyi olduğunu biliyorsun."

"Sorun değil." dedim iki elimi hızlıca sallarken. "Gerçekten değil, daha iyi olacağım."

Eunji, Wooshik'e kötü bir bakış atıp kalan birkaç kişinin de performansını arkadaşlarıyla değerlendirirken izlendiğim hissiyle Wooshik'e döndüm ve bana belli belirsiz gülümsediğini gördüm.

Neden eleştirdiğini biliyordum. Sınıftaki birkaç boş boğazın yersiz yakıştırmaları yüzünden üzüldüğümü düşünüyordu. Haksız sayılmazdı ve büyük ihtimal, beni diğerlerinin yanında gereksiz yere de olsa eleştirirse bazılarının çenesini kapatacağını umuyordu. Bunun beni korumak için yapılmış garip bir girişim olduğunun farkındaydım fakat durumun bu raddeye gelmesinden de yine kendisi sorumluydu. Buna rağmen diğerleri gibi acımasız olmadığı için ona kızgın değildim. Gülüşüne kısa bir tebessümle karşılık verip önüme döndüm.

Çıkınca Jimin'i aramam gerekiyordu. Hepimizin uygun olduğu bir zaman ayarlayıp yedimizin beraber takılacağı bir buluşma ayarlamak istiyordu. Derslerle ve kulüple çakışmaması için kendimi önceden ayarlayacaktım. Jimin'in tam da birbirimizin desteğine ihtiyaç duyduğumuz ya da en azından stres atmamız gerektiği anlarda bunu hissedercesine birleştirici rol oynamasına minnettardım.

Çalışmalar biter bitmez kabinlerden birinde hızlıca ceket ve gömleği değiştirip yerine bol bir kapüşonlu ve kot geçirdim. Okul son zamanlarda fazla yorucu geliyordu. Koridorlar kısmına çıktığımda arkamdan adım seslenildi.

"Ah hyung, merhaba."

Wooshik yetişmek için koşmuş olacak ki nefes nefeseydi. "Üçüncü kez seslendim, dalgın olmalısın."

Everglow I TaekookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin