Yazardan:Dün gece Christina ve Alex yorğum olsalarda pek uyamadılar. Alex Christinanı kendine nasıl aşık edeceyi ve onu nasıl elde edilmesi düşünüb durdu. Doğru duydunuz Alex güvey ablasına aşıkdı. Kardeşlerin bir-bire aşık olmamaları gerekirdi ama Alex aşık olmuşdu. Tam 5 yıl aşk. Ama bazı sebebler ve utanması yüzünden aşkını itiraf edememişdi. Çok düşündü ,kafasında çok planlar kurdu. En iyisini bulmak için daha çok derin düşünmekden en sonunda uyudu. Christina ise yalnız hayatını düşünüyordu ve ormanda yüzleşdiyi o iki canlını da düşünüyordu. Christina için uzun zaman sonra tekrardan bu ormana gelmesi onu hem üzüyordu hem de mutlu ediyordu. Üzüyordu. Çünki 14 yıl önce annesi bu ormanda kaybetmişdi ve ormanın acıya boğmuşdu.Eski anıları gözünde canlanırdı. Acaba uzun zaman sonra her kesden ayrı yalnız ormanda yaşa bilecekmiyim?Yaşadığı zamanlarda ormanda neler yapacam?Neler başıma gelecekdi ve nasıl hayvanlarla karşılaşacağım?Ya orman benim ona yapdıklarıma karşı nasıl bana davracakdı? Belki imtikam almak için bi şeyler planlıyor? Bu soruları kendi-kendine sorarken o iki canlını da düşünmeye başladı. Yaa hiç bu zamana kadar tatlı kurdla yüzleşmemişdim. Acaba tekaradan onu görecekmiyim?Aşık olunmalı kurda benziyor. Kaş gitmeseydi onu kucağıma alıb severdim.Tekrardan görsem onu asla gitmesine izin vermiyeceyim. Bu günkü çoçuk da çok yakışıklı idi. Kaş ona da gitmeseydi. haaaa.. hhhaaaa(esneyer)
Uykum da geldiyine göre yata bilirim.~Yarın saat 9 buçuk~
Christina çalar saatın sesi yüzden oyanmışdı. Uykulu vaziyyetde banyoya keçib duş almağa ve ondan sonra rutin işleri görmeye başladı. Hala aklı gelecek hayatında idi. Çünki ormana gelmesi ve hayatını yeniden 0-dan başlaması onun için hem zaman alacak hem de ormanı tekardan belki acılara boğacakdı. Tekrardan o anıları yaşamamak için kafasında plan kurdu. Bunları düşünürken zaman hızlıca keçdi. Artık Christina ormanda ilk yürüşünü yapmak için hazır idi. Evden çıkmazdan önce Alexi kontrol etmeliydi ve saat 3-e kadar uyacağından emin olmak istiyordu. Alexin odasının kapısında durdu ve kapını tıkkıldatdı. Ama Alexin sesi gelmedi. Tekrardan tıkkıldatdı. Yine de ses gelmiyordu. Sadece onun uyuduğunu görmek için kapını sesizce açıb içeriye keçdi. Alex ağzını açıb uyuyordu ve uyuma şekli çok komik durdu. Christina yavaş addımlarıyla Alexe yakınlaşdı. Gülmeyini zor tutarak sessizce Alexle konuşmağa başladı.
Christina: Alex... Alex... Alex? Pst uyuyormusun? Olm seninle konuşuyorum cevap versene.
Alex: Ha? Haaaaaaaa
^Christina güler.
Christina: Sen gerçekten dediyin saate kadar uyacakmısın?
^Cevapyok.
Christina: Hey cevap ver. Versene cevap!
Alex: Christina.(uykulu vaziyyetde konuşmağa başlar)
Christina: Efendim?
Alex: Sana zahmet burandan uç. Uç git. Aaa. Neden uyumağıma izin vermiyorsun?
Christina: Sen soruma cevap ver.
Alex: Evet! O saata kadar uyucam! Bir sakıncasımı var?
Christina: İyi madem sen uyu. Ben yürüşe çıkıyorum.
Alex: Christina banane yürüşünden. Git uyucam.
Christina: Tamam benim uykulu pamuk şekerim. Sen güzelce uyu.(Alexin yanağından küçük öpücük koyub çıkar)
Alex: Of of Christina. Bunu uyumadığım zamamlarda verseydin ya. O zaman sana güzelce karşılık verirdim. Neyse sonra karşılık veririm.
Christinadan:Christina artık yürüşüne başlamışdı. Ormanı iyi bilmese de o koşarak ormanın derinliklerine doğru ilerliyordu. Bazen durar güzel tatlı meyveleri tadardı.
Christina:Oh mis,mis. Ay orman senin ne güzel meyvelerin var. Ye-ye bitirmek ve doymak olmuyor. (bu zaman birisi arıyor)
Eeeee eh yine Alex olacak. Tabii çıkmazdan önce yemeyin yerini söyleseydin aramazdı.(telefona bakar)
Aaa bu kim? Allah Allah. Kesin ya deli arıyor ya da başka birisi.Açıyım bari de kim olduğu bilinsin.
Christina:Alo?
X: Allaha şür telefonu aça bildin.
Christina: Pardon kimsiniz? Tanıyamadım da.
X: Kız beni tanımadın mı?Benim ben.
Christina: Pardon ben deyilen birisini tanımıyorum.
X: Benim Suga. Bu benim yeni numaram.
Christina: Haaaa şimdi hatırladım. E ne yapıyorsun? Nasılsın?
Suga: Ben iyiyim de asıl sana sormalıyam. Her kesle vedalaşıb ormana gitdin. Yapayalnız ,yalnız başına napıyorsun, nasıl gününü keçiyorsun?
Christina: Hiç öyle. İş yapıyorum yemek yiyorum,yatıyorum,
dolaşıyorum.Şimdi yürüşedeyim.
Suga: Ooo bakıyorum yeni hayatına çabuk alışdın. Sen ormanda eylen gez
biz ise burda çalışarak canımız çıksın. Afferin sana.
Christina: Sen de abartdın. Sadece işlerimi halledekcekdiniz.Hem ben o kadar işi halletmenize izin vermedim. Sadece kolay ve sizi yormayan işleri verdim.Yapmak istemiyorsanız başkasına verin o yapsın.
Suga: Ahh! Salakmısın? Dur! Bir dakika izin ver de konuşayım kızla!
Christina: Benden başkasıyla mı konuşuyorsun?
Suga: E-evet! Ahh! Dur! Çekişdirme!Aman be al konuş sen de.Christina Lisa burda konuşmak istiyor. Telefonu ona veriyorum.
Christina: Tamam ver.
Christina: Alo Lisa. Nasılsın güzellik?
Lisa: İyiyim. Sen nasılsın?
Christina: Ben de iyiyim. İşlerimi yaparken çok mu yorulursunuz?
Lisa: Sen Sugaya bakma. O öyle vır-vır konuşar. Yok canım ne yorulması. Biz gayet iyiyiz. Şey mmm...
Christina: Ne?
Lisa: Alex...Alex nasıl, napıyor?
Christina: Hiç o şimdi uyuyor. O da iyi.
Lisa: Christina.
Christina: Efendim.
Lisa: Alex
Christina: Eee napmış Alex?
Lisa: Şimdilik değil sonra yapacak.
Christina: Ne? Ne yapacak? Uzatmada de.
Lisa: Alex.....(konuşma aniden kesilir)
Christina: Çatlatma beni. Alex napacak? Alo Lisa? Alo? Lisa konuşsana. Alo. Noldu şimdi? Ne söyleyecekdi ki? Set de gitmek için tam zamanını buldu.Artık sonra öğrenirim.Christina Lisanın ne söylemek istediyini merak etmişdi. Acaba Alex onun bilmediyi bi şey mi yapacakdı? Yapacakdısa o ne olacakdı?Tıpkı böyle soruları kendi-kendine sorurken gökyüzünü siyah bulutlar kaplar. Şimşekler çakmağa ve gökyüzünde garib ışıklar yaranmağa başlar. 4 mevsim 4 de sırayla olub biter. Bunlarla birlikde garib döyüş sesleri ve hayvan sesleri gelir.
Christina: Noluyor burda?Gökyüzü neden deşiyor? Bu sesler ne? En iyisi e-eve gi-gitmek. Evet, evet. En iyisi bu.
(duyduyu konuşmalar yüzünden aniden durardurar)
Lia: Bir dakika bi dakika.(etrafı koklar)
Yeji: Neden durduk ki? Güzelce pratik yapıyorduk.
Lia: Bir koku alıyorum ama koku biraz bana değişik ve garib geliyor.Sanki bu kokunun sahibi hayvan değilde başka canlı.
Ryujin: Üfff Lia. Kesin bu sefer de farenin kokusunu alıyorsun. Hadi geç olamadan güclerimizi daha da güclü yapalım. Yoksa kurd diyarında geç kaldığımız için büyük anneye hesab vericeyiz. Hadi Lia.
Lia: Yok yok bu sefer başka. Bu sanki... sanki.....(tekrar koklar)
Yeji: Tilki mi?
Lia: Hayır.
Ryujin: Başka kurd mu?
Lia: Hayır.
Yeji: Yarasa mı?
Lia: Iyy yarasanın kokusu iğrenc verici olur ama bu hem güzel hem de başka kokuyor.
Ryujin: Kedi mi?
Lia: Nç o da değil.
Yeji: Ne o zaman? Ayı mı tavşan mı? Yoksa geyik mi?
Lia: Bilmiyorum ama saydıkların da değil? Sanki şey gibi kokuyor.
Yeji ve Ryujin: Ne gibi ?
Lia: Tıpkı bizim gibi ama bizden farklı canlı.
Ryujin: O nasıl oluyor Liacım?
Lia:Vaallah öyle hissediyorum.
Yeji: Tamam! Tamam son hakkımı kullanıyorum. İnsan mı?
Ryujin: Yuh yani insan olmayalı uzun zaman oldu Yejicim.
Lia: Aslında Yeji doğru söyliyor. Evet evet bu koku insan kokusu. Hatta bu insan bir kız.
Yeji ve Ruyujin: Ne?! İnsan mı?
Yeji: Nerede peki?
Lia: İşte orda.
Christina: Ha-hayır olamaz beni buldular. (hızlı koşmağa başlar.)
Christina tüm gücü kullanarak hızlı komağa devam ediyordu. Fakat Lia Ryujin ve Yeji adlı bu üçlü kız grupu onu takib ediyorlardı. Christina sık ağaclık bölgelerine girerek izini kaybetmeye çalışsa da ama beceremiyordu. Çünki Yeji adlı bitki perisi onu koyallıkla buluyordu. Yarımsaat takib etmelerden sonra artık Christina yorgun durumuna düşmüşdü.Koşmağı durdurdu ve arkasını döndü ve o kızların seslerini yakışlaşdığını duydu. Derinden nefes alıb-verirek kızların gelmeleri için bekledi. Beklemekden başka hiç bir şey yapamayacakdı. Küçüklüyünden beri aklında kalan 4-5 çıkış yollarını denedi ama kızlar onu kolaylıklar bulurdular. Kızlar gelmezden önce eline kalın dal götürdü ve bir asger gibi durdu.
Yeji: Oh sonunda seni bulduk.
Ryujin: Lianın koku bilmek hissiden koşağın daha iyi. Şu komağın yüzünden ciyerlerimiz partladı.
Christina: B-beni öldürecekmisiniz?
Ryujin: Bilmem. Belki evet.(Yeji ve Liaya gpz kırpar)
Christina: Siz öyle sanın aptallar! Beni öldürmeyinize izin vermiyeceyim! Sizin nasıl yaratıklar olduğunuzu bilmiyorum ama ben sizin için av deyilim! Defolun gidin burdan!
Yeji: Omg! Sen bir buna bak. Küçücük boyu var ve bizi tehtid ediyor. Asıl biz senin nasıl geldiyini ve neler planladığını bilmiyoruz ama canın yanmadan git. Yoksa....
Christina: Yoksa ne? Öldürecekmisiniz? Hadi durmayın öldürün beni!
Ryujin: Bak güzellik. Biz kötü değiliz.(konuşarak Christinaya takınlaşır)Biz kimseyi sebebsiz yere vurmarız ve ya öldürmeyiz.Kendi isteyinle gitmeyini söyleyoruz. Başka hiç..... ahhhh
Lia: Ryujin! Şimdi bitdin sen kızım!