aienkien

3

Bölüm 3:
Ben başkası için söylenen bir sözüm
Ben sadece görülecek çok daha fazla şeyin olduğunu hatırlatan bir sembolüm

*

Bu sabah Seoul sokakları her zamankinden daha karışıktı. Her şeyin olduğu gibi bunun da birkaç sebebi vardı elbette. Bunlardan ilki çalışan vatandaşların işe gitmek için yola koyulması ve büyüklü küçüklü arkadaş gruplarının sohbet ederek okula gitmesiydi. Tüm şehir bu duruma alışıktı. İkinci sebep ise bu karışıklığın asıl sebebiydi ve kimsenin alışık olmadığı asıl durumdu. Dün gece Daily Bugle gazetesinin, sevgili örümcek adamın kimliğini açıklayacağını duyurması büyük ses getirmişti. Sabah gözlerini açan insanlar bu haberi görür görmez heyecanla sokağa dökülmüştü.

Mahallemizin sevgili dostunun çok sayıda seveni vardı. Ancak hepiniz bilirsiniz ki; çok ses getiren herkesin seveni olduğu kadar nefret edeni de olurdu.

Gazetelerin ilk sayfasında büyük harflerle yazılan 'Örümcek Adam kim? Kahraman mı yoksa düşman mı?' başlıklı haberin açıklanacağı saat en sonunda gelmişti. Sabah haberleri başladı. Seoul şehrinin en işlek caddesindeki dev ekranlarda son dakika başlığı gözüktü. Tüm şehir bir anlığına nefesini tuttu. Herkesin gözleri ekrandaydı. En sonunda Daily Bugle kurucusu J.J.J ekranlarda göründü.

"Alın işte millet! Geçen haftalarda başından vurularak hayatını kaybeden, küçük hediye dükkanının nezih sahibinin hayattaki son görüntüleri. Ama sadece bu kadar değil millet. Alın size gerçek bomba. Sıkı durun, oturmak isteyebilirsiniz. Örümcek Adam'ın gerçek ismi Jeon Jeongguk! Aynen öyle millet. Jeon Jeongguk. 22 yaşında genç bir suçlu."

Mahallenin sevilen dostunun ismi tüm halka açık edildiğinde tüm ekranlarda Jeongguk'un gülümseyen yüzü boy boy gösterilmişti. İnsanlar fısıldaşıyordu. Kimi yolda karşılaşmış kiminse bir çift laf edebilme fırsatı olmuştu belki de. Daily Bugle kurucusu konuşmasına devam etti.

"İnsanlar bu genci örnek alıp, ona kahraman demişlerdi. Ben kendisine ne dediğimi söyleyeyim; Bir numaralı halk düşmanı!"

Sabah haberleri son dakika haberini yayınladıktan sonra son bulmuştu. İnsanların kafası karışmış ne düşüneceklerini bilemez hale gelmişlerdi. Hepsinin kafasında artık ismini ögrendikleri Jeon Jeongguk isimli süper genç, kahraman mı yoksa kötü biri mi? soruları dolanıyordu.

Tabi ki bu haber internete de bomba etkisi yaratmıştı. Hakkında iyi yorumlar yapan olsa da, sevdiklerini parmaklıklar ardında bırakarak uzak düşen veya çok daha kötüsünü yaşayan insanlar bir suçlu arıyordu. Jeon Jeongguk ise şuan en açık hedefti. Fakat kendisi hiçbir şeyin farkında değildi.

Günlerden pazar olduğu için Taehyung ve Jeongguk ikilisi gece birbirlerine vakit ayırmış bol bol sohbet etmişlerdi. Çok geç yattıkları için de şuan hala birbirleriyle sarmaş dolaş oldukları derin uykularındaydılar. Tüm şehir artık gerçekleri biliyordu. Evlerinin adresi, anonim bir hesabın ardına gizlenen Min Ho tarafından çoktan paylaşılmıştı. İkilinin yaşadığı binanın altı örümcek adam antileri ile doluydu. Bağırışlar yükseliyordu.

Uykusu Jeongguk'a göre daha hafif olan Taehyung, camın çoğunluğunu engellese de tamamen yok edemediği kısık sesleri duydu. Kollarının arasında kaybolduğu sevgilisini uyandırmadan yataktan çıktı. Gözlerini ovalayarak uykusunu açmaya çalışırken cama yaklaştı ve perdeyi açtı. O anda gördükleri Taehyung için dehşet vericiydi. Her yerde Jeongguk'un resimleri, evlerinin hemen altında öfkeli bir kalabalık vardı. Kalbi atmayı bıraktı bir saniyeliğine. Korktuğu şeyin başına gelmemesini umdu. Ekranlar değişti. Bu kez Jeongguk'un dün gece camdan girip maskesini çıkarttığı ve Taehyung'u öptüğü anlar oynatılmaya başladı.