Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Daryl Dixon
Herkes yorgundu ve kimse gün doğana kadar yola çıkmak istemiyordu.
Daryl, senin dönmeni beklerken etrafta volta atıyordu. Negan ve o Beta'yı yendikten sonra geri döndüğünde, Maggie'yi ve topluluğu iyi görmek onu şaşırtmıştı. Ancak, bu kalabalıkta eksik birisi vardı, sen. Negan da senin eksikliğini fark etmişti ve o da gergindi, etrafta gezinerek en yakın arkadaşı olarak gördüğü kişinin geri dönmesini bekliyordu.
Negan, aynı zamanda Maggie'den de kaçıyordu. Daryl, Maggie'nin kendisine olan sinirli bakışların farkındaydı ve son olan olayları Carol ile birlikte ona anlatmaları lazımdı. Ancak şu an bunun için doğru bir zaman değildi. Bunun yerine, onları ayrı tutmaya odaklanıyordu.
Yine de, onu rahatsız eden endişeleri hakkında ince davranmıyordu. "Başım döndü, Daryl." dedi Rosita, elinde bebeği ile birlikte arkadaşının adımlarını izlerken.
"Kes sesini," diye homurdandı Daryl ama yürümeyi durdurdu, ellerini cebine koydu. Judith ve RJ, bu süre boyunca kaygıyla amcalarını izliyor, aynı zamanda Judith kardeşini sıcak tutmak için battaniyeyi ona sarıyordu.
Buluşma noktasına geri gelmen bu kadar uzun sürmemeliydi. Beatrice'i kaybettikten ve Lydia ile Carol onu kontrol altına almadan önce sürüyle ilgili sorunlardan sonra Daryl, oralarda bir yerlerde senin cesedini ve yeniden ayağa kalkmanın an meselesi olduğunu düşünmeden edemedi.
Daryl, arbaletini kapıp senin izini sürmek için kuleye doğru gitmek için hazırlanırken, ağaçların arasından bu tarafa doğru yaklaşan adım sesleri ile durdu. Maggie yayını çekerken, Gabriel silahını sesin olduğu tarafa doğrulttu ama sen tökezleyerek içeri girdiğinde silahını indirdi.
Sen onlara yaklaştığında Daryl içinde oluşan rahatlamadan dolayı sarsıldı. Aylakların kanıyla kaplıydın ve hafif topallıyordun ama hayattaydın. Korkunç görünüşünü umursamadan Daryl'ın yanına koştun.
Seni kollarıyla yakaladı, yüzünü onun boynuna gömdün ve o seni sıkıca sararken nefesini ona doğru verdin. "İyisin," diye fısıldadın.
"Sen iyi misin?" diye sordu Daryl, seni yere oturturken yüzünü kaplayan kanlara baktı.
"İyiyim," diye kafa salladın, "Sadece biraz sarsıldım. Sen iyi misin?"
"Ben iyiyim, Y/N," dedi, titrek bir nefesle. "Sen onu..?" O..?" diye sordun.
"Onu hakladık," dedi, aklının nerede olduğunu anlamıştı. "Beta öldü." verdiğin derin nefesle Daryl, sana baktı. Yaptığınız savaşın seni ne kadar yıprattığını ve yorduğunu gördü. Beta buradaki herkese zarar vermişti ancak sen Jesus'ı ve en yakın arkadaşını ve Laura'yı da kaybetmiştin. Bunların ardından bir galibiyet almak, seni iyi hissettiriyordu.
