carl grimes

641 30 9
                                    

Carl Grimes

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Carl Grimes

Yatağında oturan Carl'ın karşısında durmuş, kan izleriyle kaplı eline bakıyordun. Derin bir nefes verdin, "Ne düşünüyordun ki?" diye sordun.

"Senin hakkında iler geri konuştu," diye mırıldandı, kafası eğik bir bir şekilde elleriyle oynarken. "Ve?" devam etmesi için sordun. "Ona durmasını söylediğimde, beni itti," diye ekledi.

"Ve sende ona yumruk attın?" tek kaşın havada sorunu sordun. "Evet, susmadı." dedi, "Benim için kavga etmene ihtiyacım yok Carl, KESİNLİKLE benim için kavga etmeni istemiyorum." dedin, yanına otururken.

"Senin hakkında söylediği şeyleri duymadın! Sanki senin duyguları olmayan bir insanmışcasına konuşuyordu!" dedi Carl, bakışlarını sana çevirerek. "Ben orada değildim, Carl. Benim hakkımda söylediği sözlerin önemi yok, açıkçası, hiçbir şekilde ne dediğini umursamıyorum. Kelimeler yumruklar kadar can acıtmıyor."

"Onun söylediklerini ben umursadım, anlamıyor musun? Söyledikleri beni sinir etti."

Öfkenin seni ele geçirmesine izin vermeden Carl'a sarıldın. Tabii ki de Carl senin fiziki ya da sözlü şekilde canını acıtmaya çalışanlara saldıracaktı. Bu onun bir parçasıydı, bunu biliyordun.

"Tamam..özür dilerim. Ama bak, benim için dışarıda kendini tehlikeye atmanı istemiyorum çünkü," dedin, "şimdi bu olanların benim yüzümden olduğunu düşünüyorum, ayrıca, benim hakkımda ileri geri konuşan birisini benim halledebileceğimi biliyorsun." Carl, dediğin şeye gülümseyerek, "İlk kez karşılaştığımızda bana söylediğin şeyi hatırladın mı?" diye sordu.

"Hayır, hatırlamalı mıyım? O zamanlar biraz tuhaftı biliyorsun, yani, annemi kaybetmiştim ama aynı zamanda babamı bulmuştum. Ne dedim ki?" diye sordun kafası karışmış bir ifade ile, ne dediğini anlamak için anılarında geziniyordun.

Carl ile karşılaşma anınızı neredeyse hatırlıyordun, yüksek araba kornaları, asla bitmeyecek gibi gözüken trafik, ağlayan bebekler, babanın ve amcanın bağırışmalarını duymamak için kulaklarını kapatarak arka koltukta saklanman, bir anlığına pencereden baktığında Carl'ı annesi ve Shane ile görmüştün, Sophia, Carol ve eşi ile bir şey hakkında konuşuyorlardı. Carl seni farkettiğinde sana gülümsemişti, o zaman o gülümsemenin sana verdiği duyguyu anlamamıştın ancak şimdi biliyordun, o gülümseme sana güvende hissettiriyordu.

"Sen bana eğer işler kötüleşirse, benim için savaşır mısın diye sormuştun ve bende tüm içtenliğimle evet demiştim,"

Şimdi hatırlıyordun, dün gibi hatırlıyordun. Baban Merle'e silah çektiği için Shane'e bağırıyordu. Hatırladığın kadarıyla, T-Dog'un ona baktığı tuhaf bakış yüzünden kavga başlatmaya çalışmıştı ki başarılı olmuştu. Kıyametin başlarındaydı, belki ikinci ya da üçüncü haftada, Carl ile daha tam olarak konuşmamıştınız bile, o babası için yas tutarken sende annen için yas tutuyordun. Ama ne olduysa, seni güvende tutmak için kollarını açarak kendini senin önüne attı. Daha sonra, baban ve Shane kavga etmeyi bıraktıklarında, Carl yanına oturdu ve konuşmaya başladınız.

"Bunu neredeyse unutmuşum... Eskiden neredeyse her şey normaldi, değil mi? Şimdi olduğundan daha normaldi, onlar yanımızda iken daha normal, değil mi?" dedin, "Kimlere?" diye sordu Carl. "Jacqui, Andrea, Amy, T-Dog...Merle" dedin, "Hiçbir şeyin normal olduğunu düşünmüyorum."

"Bu yüzden bir şeyler başlatmamalı ve kavga etmemelisin!" diyerek azarladın, hafifçe Carl'ın omzuna vurdun. Carl gözlerini devirerek dediğine güldü, "Ama, bir yandan da tatlı buldum." diye ekledin.

"Ne tatlı?" diye sordu Carl,

"Benim için kavga etmen," dedin, gülümseyerek.

_______________________

Fosil kitabımı yer altından çıkartayım dedim, umarım beğenirsiniz:**

twd imagine - çeviriHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin