Merabalar.
Nasılsınız?
Keyifli okumalar.
**********************************************************
William ile kavga ettiğimiz günün üstünden tam bir hafta geçmişti, bu bir haftada neredeyse hiç konuşmamıştık diyebilirim, çünkü sadece gerektiği zaman gerektiği kadar konuşuyorduk. Bunu sanırım benim hala kızgın olduğumu düşünerek yapıyordu,başka bir tartışma çıkmaması için. Bütün gece boyunca yanıma birkaç kez geliyordu,onda da benimle konuşmak yerine ihtiyacı olan şeyi alıp gidiyordu, zaten ikinci uyumak içindi. İtiraf etmek gerekirse, bu durum hiç hoşuma gitmiyordu. İlk zamanları özlemiştim, buraya ilk geldiğim zaman olan davranışlarını. Aslında tekrar eskisi gibi olmak mümkündü,ama ne o bunun için bir adım atıyordu,nede ben. Ve bu gidişle biz pek barışacağa benzemiyorduk, daha çok uzaklaşıyorduk.
"Efendim?" Oturduğum yerden kafamı kaldırdım "Ne oldu?" "Bay Spears sizi çağırıyor." Sabahtan beridir okuduğum,ancak hiç bir şey anlamadığım kitabımı kapatıp kenara koydum, bu kadar zaman sonra aniden konuşmak istiyorsa önemli bir şeydi. Yine uzun,ama bu sefer yorulmadığım bir yolculuktan sonra çalışma odasına varmıştım. Kapıyı çalıp beklemeye başladım, birkaç saniye sonra zaten içeriye girmiştim. Gözlerimiz kesişirken ben her zaman yaptığım gibi önüne oturup bacak bacak üstüne attım,alışkanlık. "Ne konuşacağız?" "Yarın akşam bir balo olacak,bizde çift olarak davetliyiz." Kafamla onayladım "Bunu odada da söyleyebilirdin." Çenesini eline yasladı "Sadece bunu söylemeyeceğim." "Ne söyleyeceksin?" "Orası vampirlerle dolu olacak,dolayısıyla sende insandan evrilme olduğun için merak konusu olacaksın." Kafamı salladım "Bu yüzden eğer fazla rahatsız olmaya başlarsan hemen ayrılabiliriz." Yine kafamı salladım, gerçekten merak konusu olacağımı adım gibi biliyordum.
Gözlerimiz tekrar birleşirken gözümü çekmedim. Yine bakışmaya başlamıştık, ne o ne ben gözlerimizi kaçırıyorduk. Aramızda sadece ufak bir boşluk vardı,ileriye eğilirse o boşluk kapanıyordu. Aramızda garip bir bakışma ve sessizlik vardı,ikimizde transa geçmiş gibi bir birimize bakıyorduk. Bakışmamız onun bakışlarını biraz indirmesiyle kesilmişti, şuan baktığı yer dudaklarımdı. Benimde gözlerim ona uyarak aşağı indiği zaman insan olsaydım kalbimin çok hızlı atacağını biliyorum,ama insan değildim ve atamazdı. Ama bana bu yapılmaz ki. Ondan hoşlandığımı daha yeni kabul etmiştim! Acımasızlık.
William bana doğru gelmeye başlarken gözlerim hala onu izliyordu,sadece birkaç santim daha ve dudaklarımız birleşiyordu. Bir santim vardı,sadece bir santim. Gözlerimi kapatmıştım. Tam dudaklarımız birleşecekken kapı çalınmıştı,ben panik olarak ayaklanınca William bakışlarını kapıya çevirmişti. William'ın bir şey demesine izin vermeden koşar adım odadan ayrıldım,yanaklarım yanıyordu.
***************************************************************
Bölüm sonu
Ne düşünüyorsunuz bakalım?
Adios.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
The old castle
FanfictionSadece arkadaşımın dolduruşuna gelerek eski bir malikaneye girmiştim, Nereden bilebilirdim ki başıma gelecekleri?-Grelliam