Özel bölüm

57 2 4
                                    

Merabalar.

Yılı falan boş verin,kadınlar böyle de giyiniyor.

Keyifli okumalar.
*******************************
*Bir hafta önce*

Tamam,kabul ediyorum. Kocam gerçektende yakışıklı,asil,hoş ve nazik bir adamdı. En azından bana karşı. Ama bu beni en çok delirten yönlerinden birisiydi,çünkü etrafımızfaki kadınlardan sürekli olarak onunla ilgili şeyler duyuyorum, kocam hakkında! Tanrım!

William'ın soyu gereği sürekli bir davet içerisindeydik,eğleniyordum. Ama bu davetler sırasında sürekli birisi 'Aman Tanrım,lord William ne kadarda yakışıklı!' diye atılıyordu. Siz olsanız kıskanmaz mısınız? Bende aynen böyle kıskanıyorum işte,elimde değil!

Yine öyle bir geceydi. Yine bir davete gidiyorduk, ve ben yine herkesin kocam hakkında konuşmasını dinleyecektim. Derin bir nefes alıp içimden saymaya başladım,sakinleşmem lazımdı. Gözlerimi aynaya çevirip kendimi süzdüm.

Siyah,dekolteli bir elbise giymiştim. Belimi sararak fiziğimi ortaya çıkarıyordu,fazla iddialıydı,ama umurumda değildi. Kızıl saçlarımı da elbiseme uyumlu bir şekilde salıp şekillendirmiştim,gitmek için hazırdım.

William beni aşağıda bekliyordu,onu daha fazla bekletmemek adına aşağıya indim. Tamda beklediğim gibi beni bekliyordu. Ayak seslerimi duymasıyla kafasını kaldırıp bana baktı,gözleri parlarken gülümsemişti,tamam,kocama gerçekten aşığım.

"Gidelim mi?" Daha fazla geç kalmamak adına kurduğum cümleye biraz hayal kırıklığına uğramış gibi kafasını salladı,neden böyle bir tepki verdiğini anlamamıştım.

Üzerime bir şeyler aldım,tamam ben bir vampirim üşümem falan filan,ama neden güzel görünmekten geri durayım ki?

Sonunda davetin olduğu yere gelmiştik,yine soylu bir ailenin şatosu falan,zaten biliyorsunuzdur. Diğer davetlilerle birlikte içeriye girerken,yine gözler bize dönmüştü. Bazıları kocam için bakarken bazıları ise benim evrilme bir vampir olduğum için bakıyorlardı,merakla.

Bakışlara alıştığımız için umursamadan ilerleyip bir masanın kenarında durduk. Ev sahibi olan adam konuşma yapmaya başlarken ben sadece William'a bakıyordum. Adamın konuşmasını dinliyordu,Tanrım. Bir adam nasıl hiç bir şey yapmadan bu kadar çekici görünebilir?!

Yanaklarım kızarmaya başlarken utanarak bakışlarımı kaçırdım,William görürse sonu hiç iyi olmazdı. Adam konuşmasını bitirir bitirmez William ve birkaç adamı da alıp uzaklaşmıştı,maksat iş.

Bense geride kalan hanımlarla sohbet etmeye başlamıştım. Bay Elieson'un karısı Bayan Elieson çok kibar bir kadındı,aynı zamanda kız kardeşi olan Bayan Frank bekar ve eğlenceyi baya seven bir kadındı. İkisinin bu zıtlığına rağmen epeyce iyi anlaşıyorşardı,ikisini de sevmiştim.

Hanımlarla birkaç kadeh içerek sohbet ediyordum,gerçekten çok saran bir muhabetti. Bayan Frank bana dedikoduları anlatırken kız kardeşi onun bu haline hafifçe gülümseyerek unuttuğu yerleri hatırlatıp daha da heyecanlı hale getiriyordu. Tanrım,istediğim ortam tam olarak buydu!

Bu ortamın içinde aniden gelen sinirli bir William hiç beklemediğim bir şeydi,ben William'ın sinirlendiğini bu bir yıllık evliliğimizde hiç görmemiştim. "Gidiyoruz." Bayan Frank ve Elieson ile göz göze gelirken ufak bir görüşürüz mırıldandım,ne olmuştu ki şimdi?

Sessiz ve gergin geçen bir araba yolculuğundan sonra nihayet eve ve oradan da direk odamıza çıkmıştık. William benimle konuşmak yerine sinirli bir hamle ile kıravatını çekiştiriyordu,pekala bir şeyler olmuştu,artık kesinlikle eminim.

"William,iyi misin?" William derin bir nefes aldı,kendini zor tutuyor gibiydi. "William?" yine cevap yok. Noluyo noluyo?

"William sorun ne?" aniden bana döndü "Sensin!" Pardon? "Ne?" Bütün gece bunu mu düşünmüştü yoksa? Bütün ilişkimiz boyunca...

"Ne?" sorumu yinelerken William aniden "Davetlerde herkes sana bakıyor,senin hakkında konuşuyor!" Vat didin gülüm? "Ne var bunda?" tamam saçma bir soruydu. "Ne mi var?!" Oha,adam harbi sinirli. Ama kimse kusura bakmasın,kimse benimle böyle konuşamaz.

"Sözlerine dikkat et William." Bildiğiniz adamı tehdit ediyordum,ama madem kavga istiyordu,o zaman edeceğiz. "Ne sözlerine dikkat et!" Elimdeki çıkardığım kolyeyi sertçe makyaj masamın üstüne koydum,umarım kırılmamıştır,en sevdiğim kolyemdi çünkü.

"Her davette herkesin sana bakmasından bıktım artık,anlıyor musun?" Bana bağırdın öyle mi William? Bunu sen istedin aslan parçası. "Bende bıktım William,Bıktım!" ani bağırmam beklediğim bir şey olmayacak olmalı ki,bir saniyeliğine şokla yüzüme baktı.

"Her davette,herkes,kocam hakkında olur olmadık şeyler söylüyor! Yeter artık,bıktım!"

*Bir hafta sonra*

Bir birimizin yüzüne bütün gece böyle bağırmıştık,daha sonra ise bir daha konuşmamıştık bir hafta boyunca. Tamam benimde suçum vardı. Ama kavgayı o başlatmıştı bir kere. Asla ilk adımı atmayacaktım,çünkü kocamı tanıyordum. Benimle yakın durmadan duramazdı o,bu bir hafta onun için çok zor geçmişti,bunu biliyordum.

Yine akşam olmuştu. William birazdan gelirdi. Tam beklediğim gibi odanın kapısı açılırken,içeriye birisi girmişti. Tek kelime etmeden dışarıyı izlemeye devam ettim.

Aniden belime dolanan kollarla bir anlık şaşırsam bile,kendimi toparlayıp durmaya devam ettim,çabuk yumuşayamazdım değil mi? Kollar bu hareketimle biraz daha sıkılaşırken,kulağımın arkasında, ve daha sonra boynumda öpücükler hissetmeye başlamıştım. Ne demiştim? Kocam benden ayrı kalamaz.

"Özür dilerim." Sesi kulaklarımı doldururken bir saniyelik sırıttım,ama hemen silip ciddi bir ifadeyle "Ne için?" diye sordum soğukça. Biraz eğlenmekten kimseye zarar gelmezdi.

"Sana öyle dememeliydim." Kollarının izin verdiği kadarıyla arkamı dönüp yüzüne baktım. Bu adamı seviyordum. Hemde çok.

Uzun boyu nedeniyle kafamı kaldırıp yüzüne baktım,suçlu bir çocuk gibi bakıyordu yüzüme. "Sence bu seni affetmem için yeterli mi?" Soğukça kurduğum cümle yüzünün iyice asılmasına sebep olurken genişçe sırıtıp parmak uçlarımda yükseldim,onu da biraz çekmem gerekmişti ama olsun. Kısa bir andan sonra geri çekilip sırıtarak yüzüne bakmaya devam ettim.

"Tabi ki de yeterli." Gözleri parlamaya başlarken kendine çekip sıkıca sarıldı. Bende kollarımı ona dolarken bunu özlediğimi fark etmiştim,bir hafta çok uzun bir zamandı. "Bir daha asla böyle bir şey olmayacak." Sırıtmaya devam ederken "Söz mü?" diye sordum kafamı kaldırarak. Gözlerime bakarken "Söz." dedi. İkimizde sırıtarak bir birimize bakarken dudaklarımızı birleştirdi.

*******************************

Bölüm sonu.

Ne düşünüyorsunuz bakalım?

Bunu benden birisi istemişti,umarım beğenir.

Adios.

The old castleHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin