Ünlemin ne anlama geldiğini biliyorsunuz, iyi okumalar :)
Aslında bugünün öyle hiçbir özelliği yoktu, ikisinin tatilde geçirdiği sıradan bir gündü yalnızca. Sabah uyanınca yatağın yanı başını boş buldu Beomgyu. Taehyun büyük ihtimalle ondan daha erken kalkıp ya koşuya ya da okulun yüzme havuzuna gitmişti. Hesaplamalarına göre yarım saate gelecek, duşunu alacak, ve beraber kahvaltı hazırlamaya koyulacaklardı. Ancak Beomgyu bu planlarda küçük bir değişiklik yaratmayı amaçlıyordu.
Her şey tıpkı öngördüğü şekilde ilerliyordu. Taehyun az önce eve gelmiş ve banyoda günlük rutinini gerçekleştiriyordu. Beomgyu gelip duştan çıkan sevgilisinin sinek kaydı yanağına bir öpücük kondurdu, ve yorgun olup olmadığını sordu. Taehyun sorusunun altında yatan nedeni görememiş olsa da gülümseyerek cevapladı. "Biliyorsun, senin için her zaman enerjim var."
"Taehyun-ah, bana güveniyor musun?" Yüz ifadesini inceledi, Beomgyu hiç olmadığı kadar ciddi görünüyordu.
"Evet de... Neden?"
"Gel benimle."
Aralarında hiçbir kelime geçmeden Beomgyu mutfağın ortasına bir sandalye çekti ve oturmasını işaret etti, Taehyun da sorgulamaksızın oturdu. "Olduğun yerde kal."
Daha önce orada olduğunu fark etmediği bir paketin içinden çıkan kelepçeleri gören Taehyun şaşkınlıkla bir kahkaha attı, yaşanması muhtemel bir şeyler şimdi aklında belirmeye başlamıştı işte. "Bunları nereden buldun?"
Beomgyu onun ellerini ve ayaklarını kelepçelerle sandalyeye sabitledikten sonra cevap verdi. "Ne yapacaksın nereden bulduğumu? Bir dükkan işte."
"Belki ben de bir şeyler alırdım bu dükkandan."
Tezgaha doğru yürüyerek hoparlörden bütün bunları planlarken dinlediği şarkıyı açtı.
"Sus ve şovun tadını çıkar."
Müzik çalmaya başladığında kendinden emin bir şekilde karşısına geçti, Taehyun meraklı gözlerle onu izliyordu. Üzerinde sevgilisine ait gri bir şort ve şortun neredeyse tamamını örten uzunca bir saten gömlek vardı. İlk olarak şortunu aşağı indirmekle başladı. Bunu yapmak açıkta kalan teni açısından çok bir şey değiştirmemişti. Sonrasında üstündeki gömleğin düğmelerini Taehyun'u sabırsızlıktan çatlatacak derecede yavaş bir tempoda açmaya başladı. Onu da omuzlarından aşağı sarkıtarak yere bırakınca içine giydiği bebek mavisi tanga ortaya çıkmıştı. Beomgyu sevgilisinin gözbebeklerinin büyüdüğünü hayal ediyor olamazdı.
Kendi etrafında bir tur atarak izleyecisine bir show yapmayı da ihmal etmedi, ve kıvrımlarını ritme göre zarif bir şekilde sallayarak dans etmeye devam etti. Gözleri sevgilisinin şimdiden yarı sertleşmiş aletine takıldığında gururu kabardı, ve temkinli adımlarla yaklaşmaya başladı, ama ona istediğini hemen vermemekte kararlıydı.
"Şunu neden çıkarmıyorsun?" dedi Taehyun gözleriyle tangayı işaret ederek.
"Onu senin çıkarmanı istiyorum." diye fısıldadı kucağına yerleşip ellerini onun omuzlarına koyarken. Cevap olarak boğazından çıkan hırıltı Beomgyu'yu çok eğlendiriyordu. "Beni öldürüyorsun."
Beomgyu onun bu dediklerine aldırmadan altındaki bedene sürtünmeye başladı. Bu pozisyon Taehyun'a gece kulübünden döndükleri zamanı hatırlatmıştı, Beomgyu utanmasın diye hiçbir zaman anlatamadığı geceyi.
"Eee, spor nasıldı, çok ter attın mı?"
"Beni çözdüğün zaman seni öyle bi'
terleteceğim ki."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SIM Card | Taegyu
FanfictionKuzen olan Yeonjun ve Beomgyu, Yeonjun bir süreliğine tatile çıkmak üzereyken: "Senin telefonunun kamerası daha güzel ya." demesiyle telefonları değiştirir ama salak gibi SIM kartları değiştirmeyi unuturlar. Kendi hattının Yeonjun'da kaldığı gerçe...