Kendimi kocaman bir okyanusta şiddetli bir fırtınada bir bu yana bir o yana savrulan minik bir sandal gibi hissediyordum. Ne kadar büyük hatalar yapacağım ilk defa umrumda değildi. Kendimi bir iki dakikalığınada olsa özel hissettirmişti. Daha önce bu duyguyu tatmamış biri olarak gerçekten müthiş birşey olduğunu söyleyebilirdim. Okula gittiğim zamanlarda ona bakıyordum o da bana bakıyordu ama sevgilisinden ayrılacak düzeyde değildi. Sanemi Gözlerimin önünde öptüğünü görüyordum birbirlerine sarılışlarını yemek yiyişlerini hatta bekâretini almasından bile şüpheleniyordum. gece hep müzik dinlediğim için sabah uyuşuk bir şekilde uyandım. Duş aldıktan sonra saçlarımı örgü yapıp üstümü giyindim ve okula gitmek için yola çıktım. Daha yoldayken bile bana bakıp bakmıcakmı diye düşünmeye başladım. Okula gittiğimde Ezgiyle birlikte tuvalete gittik saçlarımı Aynanın karşısında açıp Şekil vermeye çalıştım. Ezgi bana öyle bir baktı ki ne OLDUĞUNU anlayamadım " Ne oldu?" Diye sordum bana "Sen kafayı yemedin demi?"diye sorunca Yüzümü buruşturdum "Asıl hata bende neden açarım ki zaten" diyim saçlarımı toplamaya çalıştım beni durdurup "Hayır aç böyle daha çok yakışıyo sana" dedi "Gerçektenmi?"diye bağırmıştım oda"Sana ne oluyo yoksa bunların hepsi biri içinmi" diyince ona herşeyi anlatmaya karar verdim ve anlattım ona Sameti gösterdim ama beğenmedi aslında bence çok yakışıklıydı. Günler böylece geçmeye başladı artık sametin sanemle bu kadar yakın olması çok koyuyordu onları görünce Gözlerim doluyordu. Beden dersleri ise zehir gibiydi. Kızların sürekli aşağılaması bize edilmişiz gibi davranmaları beni deli ediyordu. Voleybol maçı yaperken sametin Sanemi dudağından öperken gördüm me yapacağımı bilemedim hoca ise onları ayırmakla yetindi önceki okulum olsa direk disiplin cezasında ama burası neydi para. Kimse paranın gitmesini istemezdi. Kendimi o an ezik gibi hissettim ne yapacağımı düşünemiyordum bile . Tek bir isteğim vardı o da buradan hemen gitmekti . Arkama bile bakmadan. Sameti ne zaman Gülerken görsem Sanem hep yanında oluyordu bana hiç gülümsememişti gülümsemeyi bırak bakmaya bile tenezzül etmiyordu. Buda beni Başlarda duyduğum duygunun aksine daha çok acı veriyordu. Ikinci ders kızlarla toplanıp konuştuk derslerimizi onlarla ayırmak için Müdürler konuştuk ki öylede oldu bu onlarla geçirdiğimiz son ders oldu. Ders bittikten sonra yüzümün alev aldığını hissettim her zerreme kadar yüreğimin parça parça dağılıp yandığını derse girdiğimizde hocadan izin Alıp tuvalete gittim Olduğum yere çöküp gözyaşlarımın akmasına izin verdim. Neye ağlıyacağımı bile bilmiyordum annemin Ölümüne mi onun katili Olduğum için babamın beni hor hor görmesinemi beş para etmeyen biri olmamamı yoksa sametin beni ezip geçmesinemi hiçbirşeyi bilmiyordum algılayamıyordum. Ezilmiştim kağıt gibi dümdüz olmuştum sonra ezgi geldi Kafamı kucağına Alıp saçlarımı okşamaya başladı. Beni bir yandan teselli etmeye çalışıyordu yüreğime su serpmeye çalışıyordu. Ama hiçbirşey yetmiyordu bu kıvılcımın Büyüyüp yangın olmasına daha az kavurup acıtmasına. Yetmiyordu acım kelimelerle ifade edilemiyordu. Doğumumla sevgisiz büyümüştüm ve bu ölene dek böyle devam edecekti. Babama olan öfkem anneme olan kırgınlığım kendime ve daha önemlisi kaderime olan isyanım sürücekti. Bunların hepsi birer harfi temsil ediyordu ama gel görki o harflerin hepsini toplasan bile anlamlı bir cümle olmuyordu. Herşey karmaşıktı. Belkide o harfleri doğru yere getirip anlamlı bir cümleye çevirmek benim görevimdi ama bu gerçekten de zor görünüyordu. Ve ben hayatımda daha fazla zorluk istemiyordum. Hıçkırıklara boğuldum. Anne katili olan ben nasıl olurda sevgi isterdim nasıl olurda kendimi bişey sanardım. Zil çalınca Ezgiyle derse girmemek için hocayla Konuşmak için odasına gittik. Biz müdürle konuşurken birden sınıfının kapısında belirdi orada duruyor ve karşısına bakıyordu. Içimden bir ses bana benim için geldiğini beni bir yerden görüp merak edip geldiğini söylüyordu. Ama bu imkansızdı ben kimdimki beni merak edicekti. O an ona baka kaldım ve işte o anda sebebini bilmeden ona olan kızgınlığımın hepsi gitti. Yapmamam gereken birşeyi yapıp yine kalbimin sesini dinledim.
2 Ay Sonra
Sanemle Sanet ayrıldılar. Sanem iki gündür okula gelmiyor. Sametde ili aydır bana bakmıyordu be hikmetse bugün bakmıştı. Zaten sebebide çok geçmeden anlaşılmıştı. Ve evet tahminlerimden yanılmamıştım Samet Sanemin bekâretini almış. Şaşırmamıştım bunu onlardan bekliyordum çünkü. Sametde Sanem olmayınca sınıfındaki kızlarla konuşuyodu. Aslına bakarsanız Sanemle birlikte olması bi nevi işime yarıyordu sınıftaki kızlar böylece ondan uzak duruyorlardı. Bi gün biz Ezgiyle koridorda dururken samet geldi yanında bi kız vardı elinden tutuyodu. Kendime hakim olamıyordum. Öfkemi kumak için zamanı kolluyordum ve birden ayaklarım ona doğru gitmeye başladı ellerimi sıkıyodum . Tam Gözlerine baktım ilk önce Gülen yüzü soldu bende karşısında dikilip "Sen nasıl bi insansın sana olan duygularımı bile bile nasıl herşeyi böyle Gözüme sokarsın hadi beni boşverdin bi zamanlar seni seven o kızadamı hiç acımıyorsun?" Bi yandan bağırırken bi yandanda ağlıyordum daha fazla Dayanamayıp çantamı aldım ve evin yolunu tuttum herkesin bana attığı bakışı görüyordum Ezgiyle göz Göze geldim bana keşke yapmasaydın der gibi bakıyordu. Ama herşey için artık çok geçti olmuştu ve bitmişti. Eve varınca kendimi yatağa atıp ağlamaya başladım tekrar ve tekrar sonunda halsiz düşüp uyuya kaldım. Babam beni uyandırdı uyandırırkende bi yandan söyleniyodu "Niye hazırlanmadın hadi kalk"diye bağırdı bende hemen Kalkıp hazırlandım hazırlanma dediysen üstümü değiştirdim babam evden çıktı bende arkasından gittim. Babam arabaya binince bende oraya yöneldim ve birden bire bi parlama oldu önce her yanı alevler sardı tenimi cayır cayır yakan o sıcaklığı hissediyordum. Ardından büyük bi patlama oldu ve ben geriye doğru savrulup duvara çarpıp düştüm kulağımdan vızıltı sesleri geliyordu ne OLDUĞUNU anlamamıştım. Daha sonra kafamın kanadığını anladım çünkü kanın o ılık sıcaklığını hissediyordum ilk önce kalkmaya çalıştım ama olmadı yapamıyordum hiç bir yerim kımıldamıyor Öylece bakıyordu. Düşünme yeteneğimi kaybetmiştim babamı düşünüyordum neredesin yine beni bırakıp gittin dimi diyordum sonra Başımda biri belirdi bana "Özür dilerim seni incitmek istememiştim"diyordu göz kapaklarım Yavaşça kapanıyordu sonunda Dayanamayıp kendimi bıraktım. Hatırladığım bir şey varsa o da ölümün o karanlık yüzü ve enseme çarpan o sert soğukluğuydu. Neler OLDUĞUNU bile idrak edemiyordum beynim hiçbir şey algılamıyor algılamaya çalışmamada izin vermiyordu. Artık sıkılmıştım belkide ölmüşümdür diye düşündüm kim bilebilir. O anda aklıma binlerce soru takıldı geleceğim nasıl olacaktı babama ne olmuştu beni seviceklermiysi bana değer veren biri olnıcakmıydı kısacası o istediğim mutlu hayata kavuşabilecekmiydim. İçimden bir ses bana Herşeyin çok köyü olacağını söylüyordu bu da korkumu daha çok büyüktüyordu çünkü iç sesim her zaman HAKLI çıkmıştı ve ben buna engel olamıyordum ne yapsam etsrmde olmuyordu. Benim istediğim bir hayat vardı ve ben bu hayata kavuşabilmek için çok ağır Kayıplar verecektim belkide o kayıpları en aza indirebilirdim kim bilir belkide herşeyi çok güzel yapabilirdim işte ondan sonrası tamamen karanlıktı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sen Umudumsun
ChickLitŞu hayatta kimse bana değer vermemişti. Babam deseniz annemin katili olduğumu düşündüğü için benden nefret etmişti. Annem ise doğum sırasında ölmüştü. Yani anlıcağınız bana değer veren en ufak birisi bile yoktu. Birisi Hariç ama o da kendisine aşık...