Merhaba ben, kendini geliştirmeye çalışan bunun için yazan Su.
Hikayemi beğenirsiniz diye umuyorum
Size iyi okumalar. Multimedia'da Hira'nın elbisesi var. Keyifli okumalar.
- HİRA-
Artık uçakta sallanmaktan midem inanılmaz halde bulanıyordu. Kızlara baktığımda birlikte müzik dinliyorlardı. Ağzımı açsam kusabilir gibi hissediyorum, o yüzden hiç konuşmamalıyım bence.
Ben ölmek üzereyken anons sesi geldi, yaşasın! Birazdan inişe geçiceğimize dair bilgi bla bla...
*******
Neyse ki ben ölmeden uçağımız indi.
-Kızlar ben lavaboya gidiyorum siz, benim bavulumuda alıp arabaya geçin olur mu?
-'' Tamam o zaman çabuk ol.'' dedi Güneş. Kafamı salladım sadece.
Tuvalete girer girmez kusmaya başladım Allah'tan kimse yoktu.
Tuvaletteki işimi bitirip, arabaya doğru yürüdüm. Bu arada ben kimim? Önce kendimi tanıtayım. Ben 'Korkmaz 'ailesinin tek kızı onların insanalar tarafından şımartılarak büyütüldüğünü zannettiği biricik kızları olan Hira. Ailem İstanbul'da sayılı zenginlerden biri ama sevgiye aç kalmış bir aileyiz. İnsanlar bizim zengin burunları havada insanlar olarak görüyor olabilir ama ben öyle bir insan olduğumu düşünmüyorum. Ben okulda kendi çapında popüler bir genç kızım sadece, çok sıradan biri olmayabilirim çünkü macera dolu bir hayatım var. Bazı insanların hatta genelinin korktuğu şeylerden zevk alırım.
Arabaya binince şöför harekete geçti. Daha önce çok sayıda Antalya'ya gelmiştim.
Otele varınca arabadan inip resepsiyona geçtik. Resepsiyondan odamızın kartlarını alıp asansöre bindik. Odaya girince kızlar kendini yatağa attı.
-''Ya Hira, iyi ki bizde gelmişiz yoksa İstanbul'da sıkıntıdan patlardık.'' dedi Maya.
-Evet kızlar iyi ki geldiniz, yoksa bende burda sıkıntıdan ölürdüm ya.
-''Kızlar onu bunu boşverin burdayız nasıl olsa hazırlanında plaja inelim. Çok yakışıklı erkekler vardır burda yaa.''
-Of Güneş ne kadar meraklısın kızım erkeklere, sen onlara baksan onlar sana bakıcak mı?
-''yani Hira morelimi düşürmekte üstüne yok, bravo sana ben tek giderim siz kalın burda.'' dedi benim çok sevgili Güneş'im.
-''Saçmalama Güneş bende geliyorum, bu Hira tek kalsın burda hadi hazırlan çıkalım. Ben hazırım.'' dedi Maya.
-Tamam siz gidin ben biraz uyurum, sonra yemek için restoranda buluşuruz.
-''İyi zıbarmalar sana Hira hanım.'' dedi Maya ve çıktılar.
Kızlardan sonra kendimi yatağa attım ve kısa bir süre hayatımı düşündüm hani şu çok lazım olanı.
**********
Ben hayatımı düşünürken baya bir uyumuşum saat akşam 8 olmuş. Üstüme aceleyle beyaz kalın askılı mini elbisemi geçirdim ve saçımı düzeltip aşağı restorana indim. Restorana inince kızların olduğu masaya doğru ilerledim. Beni görünce ikisi bir ağızdan;
-''Nerdesin sen!'' diye bağırdılar. E tabi bunlar bağırınca millet bize baktı of.
-Ne bağırıyorsunuz, yorgunluktan uyuya kalmışım.
-'' Kızım bir saattir seni bekliyoruz öldük açlıktan biz bide yüzme yorgunuyuz.'' dedi Maya.
-Tamam be uzatmayın. Geldim işte.
-''İyi biz senin yerinede sipariş vermiştik Allah'tan.''
Kızları bu yüzden seviyorum, beni iyi tanıyorlar. Biz kızlarla çocukluk arkadaşıyız ailelerimiz akraba gibiler. Çocukluğumuz birlikte hayal kurmakla geçti ama ben farklı bir kız olduğumdan hayallerimde onlardan farklıydı. Mesela sevdiğim adamla köpek balıklarıyla dolu akvaryuma girmek gibi.
Ben kafamda gel-gitler yaparken garson yemekleri getirmişti. Tam benim kolamı koyarken garson elbiseme döktü. O an ne olduğunu anlamadan yerimden fırladım garsonun arkasındaki adam elindeki tepsiyle yere düştü!
-Ya, dikkatli olurmusunuz! Elbisem mahvoldu off !
-''Özür dilerim, küçük hanım. Gelin size lavaboya kadar eşlik edeyim.'' dedi garson çocuk. Çocuk diyorum çünkü neredeyse bizimle aynı yaşta ve de çok yakışıklı !
Ben kendi kendime konuşurken çocuk bana yol verdi ve birlikte lavaboya gittik. Tam kapıyı kapatıyordum ki garson çocukta içeri girdi.
-'' Size yardım edeyim, çok pardon küçük hanım. Aklım başka yerdeydi.'' dedi ama ben küçük hanımda takılı kaldım.
-Küçük hanım demeyi kesermisin lütfen, ayrıca iş başındayken aklın yerinde kalsın. Herkes ben gibi olmayabilir.
-''Peki, küçük hanım.'' diyip pis pis sırıttı.
Sabır çektikten sonra elbisemi temizlemeye devam ettik. Elimdeki peçeteyi çöpe atıp kapıdan çıktım. Garson çocukta çıktı iyi akşamlar diledi fakat sesi alaycıydı. Nerden buluyor bu cesareti anlamadım ama kafada yormadan sahile doğru yürüdüm.
Sahilde biraz turladıktan sonra yerdeki minderlerden birine oturdum. Antalyayı bu yüzden seviyorum ne kadar sıcak olursa olsun rahatlatıyor beni.
Ben gene kendi halimde takılırken yanımdaki mindere biri oturdu ufak bir çığlık attım ağzımı kapattı. Gözlerimi açtığımda karşımda bir garson çocuk beklemiyordum.
-''Şşş, sakin ol küçük hanım. Benim garson çocuk.'' diyip elini ağzımdan çekti.
-Ne işin var burada, ödüm koptu!
-''Unuttun mu? burada çalışıyorum.'' diyip piç smile gülüşünü attı bana.
- Yanımda ne işin var o zaman!
-''Çok meraklısın, yakında öğrenirsin.'' dedi ve kalkıp gitti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mavinin Aşkı
Teen Fiction"Ben aşkı senin gözlerinde buldum sevgilim." "Sen benim nefesimsin." "İnsanlar oksijensiz yaşayamıyorsa, bende sensiz yaşıyamıyorum işte."
