CALL ME BABY | Jaywon

2. Bölüm

Yarın sabah heyecan ile okulun kapısının önüne gittim. Bir kaç kişi içeriye giriyordu. Bende öylece dikilmeye başladım. İçimden Sunoo gelmesin diye dua ediyordum. Bir kaç dakika sonra Jay göründü. Kafasında bir şapka vardı. Beni gördü ve elini salladı. Bende öyle karşılık verdim.
Yanıma vardığında beni öylece süzdü ve,
— Jungwon seninle bir şey konuşmak istiyorum ama burası uygun değil.
Dedi. Ona öylece baktım. Ne söyleceğini merak ediyordum. Beni elimden tuttu ve içeriye doğru çekiştirdi.
Tuvalete girdik. Jay beni bıraktı ve kafasındaki şapkayı çıkardı.
— Jungwon, sana nasıl davranmamı istiyorsun?
Diye sordu. Bunu hiç düşünmemiştim. Öylece suratına baktım. Sonra cevap vermek aklıma geldi ve,
— Eee.. sen nasıl istiyorsan öyle olsun.
Dedim. Jay tamam anlamında kafasını salladı ve elindeki şapkayı benim kafama geçirdi. Elini kafama koyup,
— O zaman bu sende kalsın.
Dedi. Bir şey dememe izin vermeden tuvaletten ayrıldı. Gülümsedim. Neden gülümsedim? Bende bilmiyordum. Onun arkasından tuvaletten çıktım. Şapkası hâlâ kafamdaydı. Koridorda ilerlerken bir kız grubunun bana baktığını fark ettim. Aralarından birisi,
— Kafasındaki Jay'in şapkası değil mi?
Diye kısık bir sesle arkadaşlarına sormuştu. Onlara baktığımı fark ettiklerinde daha da kısık bir sesle konuşmaya devam ettiler. Bende tepki vermeden koridorda yürümeye devam ettim.
Şimdiden insanlar aramızda bir şey olduğunu düşünmeye başlamış gibi duruyordu. Çünkü ne zaman birisi bana baksa "Bu Jay'in şapkası" deyip duruyordu.
Dolabım karşısına geçmiş ders için gerekli olan kitaplarımı alıyordum. Sunoo bağırarak yanıma geldi,
— Jungwon! Selam-
Diyecekken sözü yarıda kaldı. Çünkü o da şapkamı gördü. Ona doğru döndüm. Gözleri fal taşı gibi açılmıştı. Direkt şapkaya bakıyordu sonra eliyle onu gösterip,
— Bu Jay'in değil mi!?
Diye sordu. Evet anlamında kafamı salladım. Sunoo'nun yüzü düşmüştü. Bana sıkıca sarılmaya başladı. Beni az daha sıkarsa bağırsaklarım tek tek dökülebilirdir. Ona,
— Sunoo, yapmasana.
Dedim. Beni dinlemiyordu. Birisi seslendi,
— Hey, Sunoo bıraksana çocuğu.
Dedi. O tarafa doğru döndüm bu Jay'di. Hemen Sunoo'ya döndüm. Kaşlarını çatmış ona bakıyordu beni daha da sıkmaya başladı. Gözlerimi yumdum. Jay'in eli omzuma deydi. Jay yine,
— Sunoo, bıraksana.
Dedi. Sunoo beni istemeyerek bıraktı. Jay beni kendisine çekti. Elini belime attı ve Sunoo'ya,
— Bırak denince bırakmayı öğrenmelisin.
Dedi. Sunoo homurdandı ve arkasına dönüp gitti. Jay'e baktım o da bana bakıyordu. Gülümsedim, o da gülümsedi. Belimi hâlâ bırakmamıştı ve etrafta bir sürü kişinin olduğunu şimdi fark ediyordum. Jay düşünceli düşünceli etrafıma baktığımı görünce,
— Niye öyle bakıyorsun?
Diye sordu. Ona baktım ve,
— Bilmem, herkes bize bakıyor.
Dedim. Jay güldü. O sırada zil çaldı. Jay beni bırakmadan yürümeye başladı. Bende mecburen onu takip ettim. Aynı sınıfta olduğumuz için pekte sıkıntı yoktu fakat beni bu şekilde tutması... hoşuma gitmiyor değildi. Gülümsedim ve sınıfa girdik.

Sırama geçtim, Jay yanıma ilişti. Ona baktım bana,
— Şimdilik oturuyorum hoca gelince kalkıcam.
Dedi. Tamam anlamında kafamı salladım. Ve aklıma şapka geldi. Derste şapka ve bunun gibi şeyler takmak yasaktı. Şapkayı kafamdan çıkardım ve Jay'e uzattım. Bana baktı,
— Sende kalsın demiştim.
Dedi. Ona yine uzattım ve,
— Derste takmak yasak ya!
Dedim. Jay gülümsedi,
— Dersten sonra takarsın o zaman.
Dedi. Gülümsedim. Bana gerçekten sevgiliymişiz gibi davranması garibime gidiyordu fakat işe yarıyordu. Şapkayı masaya bıraktım. Jay kolunu omzuma attı ve öyle oturmaya devam etti. Ona baktım. Gözlerini devirdi ve kulağıma fısıldadı,
— Sen dedin ya istediğini yap diye böyle tepkiler verme.
Dedi. Tamam anlamında kafamı salladım. Önüme baktığımda bir kız grubunun bize dönmüş bizi izlediklerini fark ettim. Onlarda beni fark edince gülümsediler ve el salladılar. Neydi şimdi bu? Niye el sallamışlardı, neden önlerine dönüp dedikodu yapmaya devam etmemişlerdi? Bu düşüncelerden sıyrıldım ve hoca içeriye girdi. Jay kalktı ve kendi sırasına gitti. Son bir kez bana döndü ve gülümseyip el salladı. Bende aynısını yaptım. Ders başladı.