10. Bölüm

139 16 1
                                    

Niki'ye aldık ve yeniden arabaya bindik. Jake ikisinin arasında kalmıştı. Öylece ileriye bakıyordu. Jay,
— Pekala, bir şeyler yapacak mıyız?
Diye sordu. Jay'in sorusuna cevap veren olmadı. Niki,
— Uykum var.
Dedi ve kafasını Jake'in omzuna koydu. Jake onun saçlarını karıştırdı. Heeseung bu fark etmişti ve ters ters bakıyordu. Jay,
— Tamam o zaman herkesi evlerine bırakıyorum.
Dedi. Herkes bunu onayladı ve yola çıktık.

Arkadan ses yoktu. İsteksizce baktım. Jake de uyumuştu ve kafası Niki'nin kafasının üstüneydi. Gülümsedim. Gözlerim onlardan, Heeseung'a kaydı. Yola bakıyordu. Ona seslendim,
— Hey, Heeseung bir sıkıntı mı var?
Diye sordu. Bana baktı ve hayır anlamında kafasını salladı. İnanmamıştım. Jake indikten sonra ona her şeyi soracaktım.

Bir kaç dakika sonra Niki'nin evine varmıştık. Ben Jake, Jake'te Niki'ye uyandırdı. Vedalaştık. Ondan sonra sıra Jake'e gelmişti. Onla da vedalaştık ve şimdi sıra Heeseung'u soru yağmuruna tutmaya gelmişti. Jake indiği anda ona,
— Heeseung, Jake ile aranızda bir şey mi oldu?
Diye sordum. Heeseung ilk bana sonra yere baktı.
— Yok bir şey. Küçük bir kavga.
Dedi. Kaşlarımı çattı,
— Bu "küçük" kavga aranızı bozmaya yetti.
Dedim. Heeseung iç çekti. Hemen,
— Jay dursana. Galiba bunu bu gün bitireceğim.
Dedi. Jay arabayı durdurdu ve Heeseung hızla arabadan çıktı. Nereye gittiğini merak ediyordum. Ona baktığımıda koştuğunu gördüm. Şaşırmıştım. Neden koşuyordu? Kim için koşuyordu? Nereye koşuyordu? Bu sorularla yolculuğa devam ettik.

Jay arabasını evimin önünde durdurdu. Ona baktım. O da bana bakıyor.
— Görüşürüz Jay.
Dedim ve kapıya döndüm. Açmaya çalıştım fakat açamadım. Gülümseyerek Jay'e döndüm. O da gülümsüyordu,
— Bir şey unuttun, güzelim.
Dedi.
— Ne unutmuşum, yakışıklım.
Dedim. Neden böyle bir şey demiştim? Yerin dibine girmek istiyordum. Jay,
— Vay.. demek böyle sözler söylemeyi biliyormuşsun.
Dedi. Onun gözlerinin içine baktım, gülümsüyordum. Jay beklemeye devam ettim. Hâlâ neden bahsettiğini anlamamıştım. Jay kaşlarını çatıp,
— Anlamadın değil mi?
Diye sordu. Evet anlamında kafamı salladım. Jay yanağını gösterdi. Gülümsedim ve öpmek için öne atıldım. Tam o sırada Jay bana doğru döndü ve dudaklarımız birleşti. Güldüm.
— Ne yapıyorsun Jay?
Dedim. O da gülüyordu,
— Sevgilime öpücük veremez miyim?
Diye sordu. Güldüm ve onun yanağından öptüm.
— Yarın görüşürüz, Jay.
Dedim ve arabadan indim. Vedalaştık ve evime girdim.

CALL ME BABY | JaywonHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin