Bir kaç gün böyle geçti. Sevgili olduğumuzu düşünenlerde vardı fakat çoğunluğu yakın arkadaş olduğumuzu söylüyordu. Jay bana çok iyi davranıyordu. Günden güne ondan hoşlanmaya başlamıştım. Fakat ona sadece taklit yapacağımızı söylemiştim o yüzden bir şey diyemiyordum. Bunu Jake, Hee, Sunghoon ve Niki'ye açıklamıştım. Jake açılmamı söylemişti fakat öyle yapamayacağımı anlatmıştım.
Bir gün yine okul çıkışında kapının önüne gittim. Yağmur yağıyordu. Şemsiye almayı unutmuştum. Bu yüzden öylece dikilmeye başlamıştım. Öylece dikilirken aklıma yine Jay geldi. Onu kendime aşık edebilir miydim? Bu fikir aklıma gelince gözlerim fal taşı gibi açıldı. Fakat etraftakilere çaktırmadım.
Bir el omzuma dokundu. Arkama doğru döndüğümde bu kişinin Jay olduğunu gördüm. Bana,
— Şemsiyen mi yok?
Diye sordu. Evet anlamında kafamı salladım. Konuşmaya devam etti,
— Seni eve bırakayım.
Dedi. Son bir kaç gündür beni eve bırakıyordu. Bu yüzden şaşırmadım. Birlikte arabasına doğru gittik. Benim için kapıyı açtı. Hemen arabaya atladım. Jay de sürücü koltuğuna geçti. Arabayı çalıştırdı ve yola koyulduk.
Aklımda bir kaç günce bana "sevgili misiniz?" Diye soran kızlar geldi. Jay'e döndüm ve,
— Jay, sana bir şey demeliyim.
Dedim. Jay yola odaklanmıştı fakat bana cevap verdi,
— Dinliyorum Jungwon.
Dedi. Yutkundum ve konuşmaya başladım,
— Bir kaç gün önce bana "sevgili misiniz?" Diye soran kızlar oldu. Daha da soracaklar diye düşünüyorum. Nasıl cevap vermeliyim?
Diye sordum. Jay bir kaç dakika sessiz kaldıktan sonra konuşmaya başladı,
— Sevgiliymişiz gibi davranmamızı istedin. O zaman sevgili olduğumu söylemelisin.
Dedi. Kalbim duracak gibi oldu. Ondan gerçekten hoşlanıyordum bu yüzden böyle olmuştum. Jay bunu fark edip,
— Ne oldu Jungwon?
Diye sordu. Endişelenmemesi ona cevap verdim,
— Hiç..
Dedim. Bunu biraz üzgün gibi söylemiştim. Camdan dışarıya baktım. Evime az kalmıştı.Vardığımızda kapıyı açacakken Jay bana seslendi,
— Dur Jungwon. Bir şey konuşmalıyız.
Dedi. Heyecanla ona baktım. Ciddi duruyordu. Konuşmaya başladı,
— Jungwon, bir kaç gündür çok sakinsin. Benle olunca da üzülüyorsun. Bir sıkıntı mı var?
Diye sordu. Gülümsedim ve onu cevapladım,
— Hayır, Jay. Teşekkür ederim.
Dedim. Jay yine,
— Bir şey varsa söyleyebilirsin, ben buradayım.
Dedi. Gerçeği söyleyip söylememek arasında kalmıştım bu sözlerinden sonra. Fakat söylememeyi seçtim.
— Teşekkür ederim Jay. Yarın görüşürüz.
Dedim ve kapıyı açtım. Eve doğru yürüdüm.~~~~~~
Yarın sabah koridorda öylece dikilirken bir hoca yanıma doğru koştu. Nefes nefese kalmıştı. Hemen konuşmaya başladı,
— Jungwon herkes dansının iyi olduğunu söylüyor. Doğru mu?
Diye sordu. Hocayı cevapladım.
— Bilmem hocam.
Dedim. Hoca tamam anlamında kafasını sallayıp gelmem için işaret etti. Onun peşine takıldım. Dans grubunun olduğu odaya doğru yol aldık. İçeriye girdik. İçeride 7 kişi vardı. 4'ü kız, 3'ü erkekti. Erkeklerin arasında Niki'de vardı. Hemen Niki'nin yanına gittim. Tam Niki'ye ne olduğunu soracakken hoca konuşmaya başladı,
— Pekala çocuklar. Sizi buraya çağırdım çünkü bir futbol maçımız olacak ve oyuncularımıza destek olmak için bir dans grubu oluşturmak istedik. Sizin danslarınız iyiymiş. Bugünden sonra son ders, buraya geleceksiniz. Öğretmenleriniz bunu biliyor yani korkmayın.
Dedi. Jay bu futbol grubunun içinde olmalıydı. Ve ona kendimi kanıtlamak için bir şans elime geçmişti. Heyecanla Niki'ye baktım. Pekte mutlu olmuşa benzemiyordu. O da bana baktı ve,
— Ne bu heyecan?
Diye sordu. Gülümsedim. Sadece gülümsedim cevap vermedim. Hoca konuşmaya devam etti,
— Bugün pozisyonlarınızı belirleyeceğiz ve dans koreografisini öğrenmeye başlayacaksınız.
Dedi. Daha da heyecanlanmaya başladım. Hoca her şeyi anlattı. Dans koreografisini gösterdi. Herkesin telefonuna bu videoyu attı. En sonunda,
— Pekala, çocuklar. Bu kadar. Yarın gelmeyi unutmayın.
Dedi. Herkes tamam anlamında kafasını salladı ve odadan çıktık.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
CALL ME BABY | Jaywon
RomanceBaşlamadan "Call me baby" kelimesini "beni ara bebeğim" anlamında kullanmadım. "Bana bebeğim diye seslen" anlamında kullandım :) Koşarak bir yere saklandım. Sunoo'dan saklanıyordum. Bir türlü peşimi bırakmak bilmiyordu! Nefes nefese çömeldim. Bir se...