GÖZLER

16 2 27
                                    


💮💮💮
(...)

8.Bölüm (Gözler)

İnandılar ve başardılar mutlu son mu bu? Evet mutluydular ama hiçbir şey bitmemişti. Hayatlarında bulamadıkları, çözülmeyen gizemler...

Karanlık taraflarını aydınlığa ışık veren güneş yapacaklardı. O karanlık güneşin en derinlerine gömülü kalacak ölüm onları bulana kadar dirilmeyecekti.

Belki de güneşin aydınlığa olan ışığı, karanlığı daima yok edecekti...
"Mutlu olmaya yakın!"

(...) I. Yıl•~•

Bu sefer hiç kutlayamadıkları lanetli doğum günü partisini kutlayacaklardı ama herkes endişeliydi her an her şey olabilirdi.

Doğum günü çocuğunun bundan haberi yoktu, olsaydı izin vermez arkadaşlarını korumaya alırdı, alacaktı. Planı ise arkadaşlarını Taehyung'un restoranına haps etmekti. Bu yüzden buraya gelecekti.

Tüm hazırlıkları yaptılar balonlar, süslemeler, yemekler ve kedili bir pasta. Kapalı karanlık bir oda da yoongi'nin gelmesini beklediler herkes bir yere saklanmış, bazıları yorulmuş yere oturmuştu. Daha da karanlık olması için Taehyung restorantın pentelerini kapatıyordu.

Jungkook bir anda bağırmaya başladı. "Yoongi hyung geliyor! Hazırlanın."

Heyecanla herkes son hazırlıkları yaptılar ve yerlerine geçtiler dışarıda kapının önünde duran yoongi onları gün bitene kadar burada esir alacaktı...

Yoongi bekledi, bekledi ve bekledi sonunda kapı açılmıştı. Etrafta kimse yoktu endişeli, kapkaranlık odayı bir telefon ışığıyla aydınlattı adım adım ilerledi ve durdu, bir şey olacaktı kötü veya iyi anlaşılması zor.

Telefondaki fener ışığını kapattıp geri adımlar attı bu sefer restorantın kendi ışığı açıldı her yer aydınlandı ve "BAMM!" Herkes saklandığı yerden çıktı hâlâ ne olduğunu anlamamıştı telefon ışığıyla görünmeyen balonlar masanın üzerinedeki süsler belirdi karşısında Jimin pastayı ona doğru uzatıyordu üflemesi gereken mumları üflemedi geri adımlarına devam etti ona doğum günü şarkısı söylüyorlardı ama yoongi adımlarını attıkça hepsi teker teker sustu.

"Yoongi iyimisin?" Taenin saçma sorusuyla yere çöküp bacaklarını kendine doğru çekti, elleriyle çapraz yapıp omzuna vurmaya başladı.

Söylediği kelimeler çok karışık ve anlam verilmeyecek kelimelerdi.

Jimin yere eğilip yoongiyi kendine doğru çekip sarıldı.

"Bunu, bunu bir daha yapmayın lütfen!" Konuşmasının ardından taede yere eğildi.
"Yoongi, bunu yapacağını biliyordum. Ayağa kalkmak zorundasın."
Dedi, sesinden üzüntüsü belliydi.
"Tam bugün senin doğum günün en iyi tarih bugün." Jiminde ekledi ama yoongi başını kaldırmadan konuştu.

"Annemi kanlar içinde bulduğum...)

Devam ettiremedi, sustu

"Bunu kendine yapamazsın yoongi ayağa kalk ve üfle şu mumu artık!"
Jungkook sinirli bir şekilde cevap verdi. Yoongi derin nefes alıp kafasını kaldırdı.
"Peki, biraz açılın lütfen daraldım." Herkes geri çekildi.

Yerde oturan yoongi'ye doğru bir el uzatıldı başını o yüze bakmak için kaldırdığında Jimini gördü.
"Ne bakıyorsun tutsana."

Gülmüştü ağlamaklı bir sesle yine küfür edermiş gibi "Peki." Dedi uzatılan eli tuttu, parlak gözleri şekil aldı.

"Bana aşkını gözlerinle anlatırken, sen neden susuyorsun?"

Jimin yoongi'nin yüzüne daha da yaklaşarak.

Lavinia/YoonMinHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin