SEYRANDAN
Yine sabah olmuştu ve ben kimse olmadan her sabah yaptığım gibi defterimin başına oturmuştum. İçimde daha fazla tutamadıklarımı yazıyordum boş sayfalara. Bir nevi rahatlamak adına yaptığım bu şeyi hep saklamak zorundaydım. Olurda babam olacak o adamın eline geçerse beni öldürmekten beter hale getirirdi. Ben babam yüzünden hayalini gerçekleştirememiş bir kızdım. Oysa ki ne çok hayal kurardım bu yalan dünyadan kendimi soyutlamak için. Tek amacım vardı üniversite okuyup annemi de ablamı da bu hayattan kurtarmak. Ne de çok yoruldum bu genç yaşımda ne çok dayak yedim babamdan. Hani kızların ilk aşkı babaları olurdu? Kim söyledi bunu da inandırdı beni buna? Fiziksel acılarım bir yana ruhumdaki yaralar ne olacak nasıl geçecek bu yaralar, izler? Kabuk bağlamadan yenisi eklenen yaralar. Ablama göre daha dik başlı olduğum için çoğu şiddeti ben görüyordum. Ablam bana ne kadar kızsa da ben ablamın şiddet görmesini kaldıramazdım. Hiç unutmuyorum çok hasta olmuştum ve hasta olduğum için babam beni dövmüştü. Yapamadığım işi ablam benim yerime yapmıştı. Keşke ona izin vermeseydim belki canım bu kadar acımazdı. Ablam mutfaktaki çöpü dışarı çıkarmaya gitmişti. Babam da senin ne işin var dışarda deyip ablamı çok kötü dövmüştü. Bunda ne vardı ki ? Çöpü dışarı atmaya çıkmak kadar normal birşey yok. Ama işte Kazım Şanlı ve saçma sapan kuralları ve ona ayak uyduruan hala hanımı Hattuç. Bir kere bile olsa biz dayak yerken, annemi geceleri sebepsiz yere döverken sesini çıkarmamış kadın. Ne de olsa Kazım Şanlı'nın halasıdır. Benim bu dünyada annem ve ablamdan başka kimsem yok. Onlar sayesinde yaşıyorum. Beni onlar ayakta tutuyo. Ne de çok pes etmiştim. Kaç kere vazgeçtim yaşamaktan ama durup düşününce annem ve ablamın benim yaptığım düşüncesiz hareketten dolayı babam yüzünden şiddet görürlerdi. Bu aklıma geldikçe vazgeçtim hep. Odaya halamın gelmesiyle apar topar ayağa kalktım.
Hattuç: Suna. Sen daha uyucinn mii? Kalk kıız kalk. Babanı delirtmek mii istiiyin sen he ?
Seyran: Hala tamam sakin ol ben ablamı kaldırıp geliyorum hemen.
Hattuç: Acele et Seyran anana yardım edin. Babanız uyanır birazdan .
Seyran : Tamam hala geliyoruz.
Halam odadan çıkar çıkmaz ablamı uyandırdım.
Seyran : Abla hadi kalk kahvaltı hazırlıcaz.
Suna: Tamam Seyran kalktım.
Seyran: Abla sen bu kadar geçe kalmazdın. Ne oldu?
Suna: Gece geç yattım ondan uyanamadım.
Seyran: Neden abla bişi mi oldu?
Suna: Yok canım uyku tutmadı sadece. Hadi sonra konuşuruz hemen gidelim anneme yardım edelim.
Seyran: Tamam abla.
Kahvaltıyı hazırlayıp masayı kurmuştuk. Babam konaktan gittiğinde biz de artan yemekleri yemiştik. Ve ben bu durumdan artık çok sıkılmıştım. Onların artık yemeklerini yemek istemiyorum. Annem ve ablamla beraber kendi hazırladığımız kahvaltıyı yemek istiyordum. Çok mu şey istiyorum sanki. Bütün konağı temizlemeye başlamıştık. Gerçi temiz olan bir konağı nasıl temizleyebilirdik hala anlamış değilim. Her gün konağı temizliyorduk.
FERİTTEN
Yine yalıda ki gürültüyle uyanmıştım. Bir kere de sessiz bir sabaha uyanmak istiyorum. Nasıl oluyo acaba sessiz bir güne başlamak çok merak ediyorum doğrusu. Dedem kahvaltıya inmeden hemen duşumu alıp aşağıya indim ve mükemmel zamanlama dedem hemen arkamdan gelmişti. Bugün de yırttın be Ferit Korhan. Bundan sonra daha dikkatli olmak zorundasın oğlum kendine gel.
Halis: Hepinize günaydın.
Ferit: Günaydın dede.
Gülgün - Orhan: Günaydın babacım.