Minkyoung hızla beni tuttu ama varis sadece elimdeki çantayı alıp onun eline tutuşturdu ve beni kucakladı. Arabaya taşıyip içeri yavaşça koydu. Minkyoung'u da çağırdıktan sonra şoför koltuğuna geçti. Hastaneye gittiğimizde doktorun söylediği tek şey "Stres" oldu. Geri dönerken mahcup bir şekilde arka koltuğa sindim ve hiçbir şey söyleyemedim.
"Kocanıza haber verdiniz mi? " dedi varis.
" Ah, hayır. Eşim yok. Yani bir süre önce boşandık."Varis dikiz aynasından bana baktı. İlk defa birine bunu söylediğimde yüzünde tiksindirici bir ifade yoktu. Nedenini sormadı. Üzgün olduğunu söylemedi. O an bunların ihtiyacım olan tek şey olduğunu farketmiştim. Çünkü anlatmaya halim yoktu. Söyleyeceklerimi kaldıramıyordum, iyi hissettiğimde ya da anlatmak istediğimde zaten anlatabilirdim . İnsanların "Gel seni teselli edeyim." davranışlarından gerçekten bıkmıştım. Şirkete gidene kadar bir daha konuşmadık ve ben yol boyunca dışarıyı seyrettim. Şirkete geldiğimizde varis gelip kapıyı açtı. Beni elimden tuttu ve dışarıya çıkardı.
"Kardeşim! "
Duyduğumuz ince rahatsız edici çığlıklar sonra sesin geldiği tarafa döndük. Uzun, ince boylu bir kadın bize doğru topuklularıyla koşuyordu. Varis biraz korkuyla o tarafa bakmaya devam etti. Gelenin şirketimizin bir diğer varisi olan Lee Na Ra olduğunu biraz daha yaklaşınca anladım. Onunla hiç konuşmamıştık sanırım ve bunun ne kadar doğru bir karar olduğunu bebeğim huysuzlanmaya başlayınca tekrar anlamıştım. Gelip varisi kucakladı.
" Dönmüşsün! " dedi kadın.
" Ah evet döndüm!. "
Kadın sinir bozucu bir kahkaha patlattı.
" Şu sıralar hayatımda muhteşem şeyler oluyor. "
" Bugün için gerçekten teşekkür ederim. Bay.. " Lanet olası ismi unutmuştum.
" Lee Hyun Do. "
" Lee Hyun Do-sshi."
Hafifçe eğildim.
"Doktor, eğilmemeniz gerektiğini söylemişti. Lütfen dikkat edin. "
" Tekrar teşekkür ederim. O zaman.. "
" Görüşürüz, Lee Hae Ri-sshi. "
Garip bir şekilde bu adam bana sıcacık geliyordu. Söylediği her kelime tüm ahenkiyle beni etkilemeyi başarıyordu. Yüzsüz bir şekilde içimden" Umarım " diye geçirdim." Umarım görüşürüz. "
Varisi düşünerek yürürken bir anda bugün neler olduğunu unutmuştum. Gülümsediğimi farkettim. Sanki onu yıllardır tanıyormuşum gibi bir his vardı içimde. Aynı şekilde kocamın önünde , yani eski kocamın önünde yaşasaydım bana sadece" Birazdan geçer nefes al. " derdi. Gözlerim tekrar dolmuştu. Her şey onun yüzünden oluyordu zaten. Korna sesiyle irkildim. Yolun ortasında durmuş gözyaşlarımı siliyordum çünkü. Kapının önünde geldiğimde kendimi toparladım, saçımı düzelttim. Büyük ihtimalle eski kocam masasında oturmuş, hiçbir şey olmamış gibi işine odaklanmıştır. Asansörü bekledikten sonra içeri girdim. 3.kata bastım. Kapı tam kapanacakken içeri bir el girdi. Tekrar açıldı. Eliyle kapıyı tutan, tam da aklımda olan kişiydi. Lee Do Hyun. Kapı açıldığında arkada varis ve ablasınında olduğunu farkettim. Üçü birlikte asansöre bindiler.
Varis yanıma gelmişti ve kollarımız birbirine değiyordu. Yavaşça kenara çekildim.
"Oh, Kang Hae Ri-sshi. " yüksek sesle varis adımı bağırmıştı.
" Hmm? " dedim şaşkın bir ifadeyle.
" Daha iyi hissediyorsunuz değil mi? Kusra bakmayın sevgili ablam yüzünden sizinle konuşamadık."
Eski kocam bize doğru döndü.
"Bir şey mi olmuştu? " dedi.
Tekrar gözlerim doldu. Sanki çok umrundaymış gibi bir de soruyordu.
" Hayır. Gayet iyiyim. "
İneceğimiz kata geldiğimizde varis önden gitmem için yol verdi. Kapıdan çıkıp birkaç adım attığımda yine adımı duydum.
" Kang Hae Ri-sshi, eleman özgeçmişleriyle beraber odama gelir misiniz? " dedi varis ve ekledi. " Özellikle sizinkini istiyorum. "
Eski kocam ve kadın varis kenarda durmuş bizi dinliyorlardı.
" Neden ben özellikle? "
" Çünkü özellikle sizi tanıyorum ve alışana kadar benimle ilgilenmenizi istiyorum. "
Şaşkın gözlerle varise baktım. Sonra her şeyi anlamıştım. Varis, bir aydır karşıma çıkan her erkek gibi beni basit görüyordu. Çünkü hamileyken kocaman ayrılmak, onun suçu olamazdı. Bebeğin geleceğini düşünmeden ayrılan bendim. Demek ki hata evliliğimde hata yapan kişi bendim.
"Tabiki, efendim. "
Arkamı dönüp masama yürüyüdüm. Diğer çalışanlarla birlikte büyük bir odada kalıyordum ancak benim masam onlara nazaran daha özel bir konumdaydı. Çalışan dosyalarını aldım ve varisin odasına doğru yürümeye başlarım.
" Kang Hae Ri!! " bu seferki ses eski kocama aitti. Arkamı döndüm.
" Buyrun, Lee Do Hyun-sshi. "
Çevremizdekiler bize bakıyordu. Herkes ayrıldığımızı biliyordu ve neden Doohyun'un bağırarak konuştuğunu merak ediyordu.
Doohyun çevresine baktı. Daha sonra kolumdan tutarak beni merdiven boşluğuna götürdü. Geldiğimizde kolumu kurtardım. Beklemediğim bir atakla karnımı tuttu.
"Ne yapıyorsun? "
" Bir şeyi yok değil mi? "
Ellerinden kurtuldum.
" Delirmiş olmalısın. Ondan sanane!! O benim bebeğim!! "
" Hae Ri-ah, bana her şeyi söyle ama bunu söyleme. Onu ne kadar çok istediğimi biliyorsun. "
" Ah, evet haklısın. Bu yüzden, bize ihanet ettin."
" Sadece bir hataydı. "
" Hata olsaydı bundan pişmanlık duyardın. Sen, benden özür bile dilemedin. Ben gerçeği öğrendim ve sen o akşam beni terkettin. Seni terketmeme bile izin vermedin!. "
Doohyun şaşkınlıkla gözlerime baktı.
" Bu bebek sadece benim. Ben bu bebeği koruyacağım ve büyüteceğim. Tek başıma. Ne seni ne başkasını istemiyorum. Bu kadar değer vermenin nedeni o sürtük mü yoksa? Neden? Çocuğu olmuyor mu? Bebeğimi alıp birlikte büyütmeye mi karar verdiniz? "
Doohyun elini kaldırdı ve bana doğru savurdu. Refleks olarak kafamı çevirdim ama vurmamıştı. Kafamı kaldırdığımda varisin Doohyun'un elinden tuttuğunu gördüm.
" Senin hakkında bu gerçekleri bilmem çok iyi oldu. Ah, salak olmalıyım. Bir kadına, özellikle hamile bir kadına, senin çocuğunu taşıyan bir kadına vurmak? Bu kadar aşağılık olamazsınız. "
Varis, Doohyun'un konuşmasına fırsat vermeden beni kolumdan tuttu. Ve götürdü. Şirketin ortasından o şekilde geçtik. Birkaç dedikodunun o anda yayıldığını kendim bile duymuştum.
" Ah bebeğin başka birinden olduğunu söylüyorlardı. Demek ki varistenmiş. Bu kadın ne zaman tanıştı ki varisle?"
Şirketin önüne kadar sürüklendikten sonra durdum.
"Lee Hyun Do-sshi."
Bunu o anda farketmiştim,varisin ve eski kocamın adı çok benziyordu. Sadece isimleri yer değiştirmişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SPRING TIME
RomanceSpring Time, iki yıl önce evlendiği ve kendisini çok sevdiğini düşündüğü kocasından hayatının en büyük darbesini yiyen genç bir kadınla ilgili. O her şeye iki kişilik dayanmak zorunda. Karnındaki küçük adam için büyük savaşlar vermesi gerek. Ama ya...