10. Bölüm

252 19 1
                                    

"Ya! Seung hoon-ah! Böyle yapmaya devam edecek misin? Kaç kere söyleyeceğim? Sen idolsün!! Başkanınla skandalın mı çıksın istiyorsun?"

Seung hoon müdüre baktı.

"Sadece bir fotoğraf yükledim. "

Yanlarına doğru yürüdüm.

" Ne oldu? "

Müdür bıkkın bir sesle cevap verdi.

" Yine fotoğraf yüklemiş sizinle çekilen. Bir çok hayran aralarında bir şey olduğuna eminim diyerek yorum yapıyor. "

Sinirli sinirli Seung Hoon'a baktım. Defalarca söylememe rağmen hala devam ediyordu.

" Ne zaman aklın başına gelecek Seung Hoon? Bizim için sorun yok. Sen hayranlarını kaybediyorsun. "

" Noona."

"Noona? Sana kaç kere daha böyle seslenmemeni söyleyeceğim. "

" Yine de zaten çıkma teklifimi kabul etmedin. "

" Ahh! Gerçekten! "

Telefonun çalmasına Seung Hoon'u susturdum. Arayan Başkan Lee'ydi.

" Efendim? "

" Başkan Kang. Bizimle paintball oynayacağız. Ve medyada orada olacak. İdol alıp gelebilirsin. "

" Ahh. Tabiki. Hemen geliyorum. "

" Seung Hoon-ah hazırlan.Gidiyoruz. Paintball oynayacağız. "

" Yaşasın. "

Birlikte arabaya bindik. Yolda Minkyoung aradı.

" Yaaa! Oyun başladı. Neredesiniz? İkinizde bizim takımınızdasınız. Çabuk gelin!! "

Şirkette hazırlandığımız için geç gelmiştik. Arabadan indiğimiz gibi gözlükleri takıp oyuna girdik. Kırmızı taraf biz mavi tarafta karşı takımdı. Seung Hoon telefonunu çıkardı.

" Noona selca çekelim. "

Gülümseyerek poz verdim. O sırada Seung Hoon bağırdı.

" Noona dikkat et! "

Biri tam vuracakken hemen ağacın arkasına saklandım. Seung Hoon onu vurdu ve oyundan çıktı. Kadın garip bir şekilde çok tanıdık gelmişti ama yüzünü tam olarak görememiştim. Birden anons yapıldı.

" Mavi takım bir kırmızı takım 2 oyuncuyla devam ediyor. "

Seung Hoon şaşkın bir şekilde bana döndü.

" Noona. Sadece biz kalmışız. "

" Gidip bayrağı bulalım. "

Seung Hoon kafasını salladı ve ayrılarak ormanın içinde bayrağı aramaya koyulduk. Ağaçların arkasına gizlenerek dolaşırken ilerde mavi bayrağı buldum. Çıktığım anda birinin beni izlediğini farkettim. Oyuncak silahı doğrulttum ve ona baktım.

" İkimiz birlikte burda beraber ölürüz. Ve bayrağı alamadığı için kimse kazanamaz. Biliyorsunuz değil mi? " dedim.

" Ben önce size ateş edersem? "

Görünüşünden de belli olduğu gibi erkekti.

O sırada adamın arkasında Seung Hoon belirdi. Bana sessiz ol işareti yaptı. Yavaşça arkadan dolaşarak bayrağa doğru gitti. Bende kaçıyormuş gibi yaparak adamı ters yöne bakması için döndürdüm. Seung Hoon hızlıca koşarak bayrağı aldı. Ve anons duyuldu.

"Kırmızı takım kazandı. "

Üçümüzde şapka ve gözlüklerimizi çıkardık. Adam gülerek.

SPRING TIMEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin