5. Bölüm

2.8K 132 44
                                    

Medya: Miran Kara

Hatırlatma:

Konuştuktan sonra kapıya doğru adımlamaya başladım. Deli gibi söyleyecekleri şeyi merak etsemde bana olan davranışlarından ve yabancı bir evde olmaktan fazlaca ürkmüştüm. Tam kapı kulpunu açacakken ortanca gibi duran mayfacığın konuşmasıyla şaşkınca arkamı döndüm.

" Sen bizim kardeşimizsin Alin, yıllardır aradığımız kardeşimiz. Lütfen tekrar bizden gitme"

Hatırlatma Son:

Pars Kara :

Başımın şiddetli ağrısına rağmen inatla şirketten ayrılmamıştım. Bu ara işleri çok boşlamıştım ve önemli bir ihale vardı. Saatin gece yarısı olmasını umursamadan bilgisayarda dosyalarla ilgili son incelemeleri yapıyordum. Kapının sert bir şekilde açılmasıyla başımı kaldırdım.

Hangi çalışan odama böyle girmeye cüret ederdi. Canına mı susamıştı!!

Gelenin Bora olduğunu görünce bilgisayarı kapatıp geri yaslandım ve merakla ona bakmaya başladım. Büyük ihtimalle Alinim ile ilgili bir gelişme vardı yoksa asla odama bu şekilde girmezdi.

Bora kendimi bildim bileli yanımdaydı ve kardeşim gibiydi. Hiç kimseye güvenmeyen ben ona koşulsuz güveniyordum. Onu ilk tanıdığımda 14 yaşındaydım, sokakta bana sataşan bir sürü çocuktan kurtarmıştı beni.  O gündem sonra dosttan öte kardeş gibi olmuştuk.

Bu yüzden küçük kızım ile ilgili aramanın başında o  ve ekibi vardı. Ondan başkasına güvenemezdim.

2 sene önce öğrenmiştim yaşadığını. Nasıl hissettiğimi bir ben bir de Allah bilir. Alinimin yaşadığını bana söylediklerinde nefes alamadığımı hissetmiştim. Bunca felaketten sonra bir mucize gibiydi küçük kızım.

Başta şok olmuştuk, sonra mutluluktan ağlamıştık oğullarımla. Hepimizin içine tekrar aile olabileceğimiz ile ilgili umutlar doğmuştu. Kızımı bulmak için her şeyi yapıyorduk. Ama onu o kadar iyi gizlemişlerdi ki koskoca 2 yıldır bulamamıştık.

Nefret ediyordum kendimden. Onu ve ailemizi koruyamamıştım. Belki böyle tehlikeli bir işim olmasa her şey daha güzel olabilirdi. Onları kaybettikten sonra hiç bir şey eskisi gibi olmamıştı. Fakat kızımla ilgili umutlarımız asla bitmemişti. Çünkü bulacaktık onu, bulmak zorundaydık. Küçücüktü o ihtiyacı vardı babasına.

Bora: Bu sefer bulduka, gerçekten bulduk Alini.

Boranın heyecanlı konuşmasıyla bitkin gözlerimi kapattım. Kafamı hayır der gibi sallamaya başladım. Sanırım yine ilaçlarımı almadığım için hayal görüyordum. Bir kaç dakika tepkisizce gözlerimi kapatıp beklerken Bora nın yine konuşmasıyla gözlerimi açtım.

Bora : Kendine gel Pars sana kızını bulduk diyorum.

Yalvarırım bu sefer hayal olmasın.

Pars: G-gerçekten buldun mu onu? Bu sefer gerçek olabilir mi?

Titreyen sesimle konuştuktan sonra Bora yanıma adımlayıp önüme bir dosya bırakmıştı. Neydi bu böyle. Allahım ne olur bu sefer gerçek olsun. Dayanamıyorum artık. O kadar çok özlemiştimki onları. Defalarca kendimi öldürmeyi düşünmüştüm. Fakat oğullarımı arkamda bırakamazdım onlarında ihtiyacı vardı bana.

Bora: Her şey bu dosyada abi, Alinimiz ile ilgili tüm bilgiler burada.

Titreyen ellerimle dosyanın kapağını açtığımda karşıma çıkan resimle gözlerimden yaşlar akmaya başlamıştı ve kalbim gümbür gümbür atıyordu. Bu gerçekten oydu. Tanırdım ben kızımı. Kesinlikle Alinimdi bu. Yeşilleri ve bembeyaz teniyle küçük kızımın neredeyse hiç değişmemişti. Sadece büyümüş ve genç kız olmuştu.

Alin | Kaybolan Yıllar Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin